Suriye’nin kuzey ve doğusundaki Rojava bölgesinde 11 Haziran’da yapılması planlanan belediye seçimleri ağustos ayına ertelendi.
Seçimin yerel seçim olduğuna vurgu yapan Gazeteci Fehim Taştekin, "Araplarla sorunlar daha da büyüyecek ve ‘Amerika karar veriyor’ gibi bir algı ile karşı karşıya kalacaklar. Bu yönetim açısından iyi değil, sonuçları olacaktır. Seçim yapılması her şeyi çözmüyordu ama bir manevra alanı açıyordu" dedi.
Rojava Özerk Yönetimi, bugün yaptığı yazılı açıklamayla seçimlerin, “Siyasi parti ve ittifakların talebi ve tamamen demokratik bir şekilde gerçekleştirilmesi amacıyla ertelendiğini” duyurdu. Seçimlerin bu yılın ağustos ayında yapılacağı açıklandı ancak kesin bir tarih belirtilmedi.
ABD baskısı ertelettirdi
Seçim tartışmalarını ve ertelenmesini gazetemize değerlendiren Gazeteci Fehim Taştekin, Amerika’nın bu konuda bir baskısı olduğunu ve bunun Rojava yönetimi tarafından dikkate alınmak zorunda olduğunu belirtti. "Amerika’nın itirazı ve Türkiye’nin tehditleri seçime kısa bir süre kala değil de daha önce olmuş olsaydı seçim tarihi ona göre belirlenebilirdi” diyen Taştekin, “Yönetim Amerika’nın kuklası durumuna düşmeme gibi bir kaygı taşıyordu. 4 partinin seçimlerin ertelenmesi için başvuruda bulunma girişimi yönetimin bir şekilde çözüm bulma ve bu işi daha itibarlı bir şekilde erteleme yoluna girmesinin yöntemiydi” değerlendirmesinde bulundu.
"Bir statü seçimi değil yerel seçim"
Burada daha önce de seçimlerin düzenlendiğini hatırlatan Taştekin, bu durumun Türkiye’yi çok da alevlendirecek bir şey olmadığını söyledi. Taştekin, “Sonuçta bu bir yerel seçim. Günlük ihtiyaçlar ve zorunluluklar üzerinden yapılan bir seçim. Bir bağımsızlık referandumu, statü referandumu değil. Daha önce de yapılan bir seçim daha geniş bir coğrafyada yapılacak. Amerikalıların daha önceki görüşmelerde olumlu ya da olumsuz bir risk değerlendirmesi olmadığını söylemişlerdi ve ‘Biz bunu yapabiliriz’ demişlerdi. Türkiye ile bir gerilim de istemiyorlar ayrıca” dedi.
"Araplarla sorunlar daha da büyüyecek"
Rojava’da özellikle Arap bölgelerinde huzursuzluklar olduğunu dile getiren Taştekin süreci şöyle değerlendirdi:
"Türkler bunu kışkırtmalara bağlıyor ama iç dinamikleri var. Ayrıca bölgede hizmet sorunlarının olması önemli bir mesele. Çünkü bu bölgelerde örgütlenme Kamışlı’da olduğu gibi ileri düzeyde değil, burada oluşturulmuş geçici meclisler var ve onlarla iş yürümüyor. İnsanlar günlük işleyişte bir hizmet bekliyor, birtakım sorunların halledilmesini bekliyorlar. Bu olmayınca ‘Petrolün gelirlerini alıyorsunuz, Kürtler geldi, başımıza efendilik yapıyor, bu nasıl bir ortaklık’ demeye başladılar. Geçen sene yaz aylarında bir aşiret isyan etti, başka birkaç aşiret ona destek oldu, Amerika devreye girdi, Suriye demokratik güçleri askeri olarak yanıt verdi ve bastırıldı ama bastırmakla sorun çözülmüyor. Araplardaki huzursuzluk ya da Arapların yönetime katılmadaki isteksizliği giderek artıyor. Buna yanıt vermek için de belediye seçimleri önemli bir araçtı, insanların katılımıydı. ‘Temsilcilerinizi seçin, sorunlarınızı çözecek muhatabı siz belirleyin’ yanıtıydı seçimler. Arapların Kürtlerle ortaklığını stabil hale getirecekti.”
Yönetimin ‘Biz burada federatif bir yapılanmaya gidiyoruz, anayasa dediğimiz toplumsal sözleşmemizi çıkardık, burayı ete kemiği büründürüyoruz’ gibi büyük bir iddiası olduğunu da dile getiren Taştekin "Böyle bir iddiayı ilerletecek bir durum varken seçimler iptal edildi. Şimdi bu iddiadan geri adım atmış olacaklar. Araplarla sorunlar daha da büyüyecek ve ‘Amerika karar veriyor’ gibi bir algı ile karşı karşıya kalacaklar. Bu yönetim açısından iyi değil, sonuçları olacaktır. Seçim yapılması her şeyi çözmüyordu ama bir manevra alanı açıyordu” dedi.
Elif Saltık – Evrensel / 06.06.24