Çinli analistler, Gine'deki darbenin Pekin’in denizaşırı çıkarlarını koruma yeteneğini test edeceğini belirtti. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan ülke, 2019 itibarıyla Afrika'ya toplam 110 milyar doları bulan miktarda kaynak akıtıyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, düzenlediği basın toplantısında Pekin’in, Gine’deki darbe yoluyla iktidarı ele geçirme girişimlerine karşı olduğunu ve Gine Devlet Başkanı Alpha Condé'nin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu: "Tüm tarafları temkinli olmaya, Gine'nin temel çıkarlarını göz önünde bulundurmaya ve sorunları diyalog ve istişare yoluyla çözmeye çağırıyoruz.”
Gine, demir ve alüminyum cevheri açısından zengin olduğu için, bazı gözlemciler bu Afrika ülkesindeki Çin projelerinin, Avustralya'dan ithal edilen cevhere olan bağımlılığı azaltacağına inanıyorlardı. Gözlemciler ayrıca ülkedeki durumun Pekin’in önceki hükümetle olan işbirliğini etkileyeceğinden endişe ediyor. Ancak Çinli uzmanlar, fazla endişelenmeye gerek olmadığını kaydetti.
Maden deposu Gine
Gine, dünyanın fabrikası olan Çin'e endüstriyel malzeme tedarik etmede hayati bir rol oynadığı için, ülkedeki siyasi değişim, dünya çapında dikkat çekti. Çin'in ithal ettiği boksitin yaklaşık yüzde 50'si, ülke dışına sevk ediliyor. Boksit, iPhone'lardan uçaklara, arabalardan mobilyalara kadar uzanan modern ürünler listesinde kullanılan, dünyanın en çok ihtiyaç duyulan demir dışı metali olan alüminyumun hammaddesi.
Siyasi huzursuzluk şimdiden piyasada dalgalanmalara neden oldu. Alüminyum fiyatları yükseldi ve ekim teslimatı için en çok işlem gören kontrat, Şanghay Vadeli İşlemler Borsası'nda, gün içi ticareti sırasında Temmuz 2008'den bu yana en yüksek seviyesine yükseldi. Global Times'a verilen bir demeçte, darbenin Gine havaalanını yabancı uyruklulara kapattığı, ancak şimdiye kadar bunun boksit ihracatıyla ilgili birçok limandaki sevkiyatı etkilemediği belirtildi. Çin, dünyanın en büyük alüminyum üreticisi ve tüketicisi. 2020’de Çin, Gine'den 52,7 milyon ton boksit ithal etti. Alüminyum endüstrisi araştırma firması Antaike'ye göre, Gine'deki alüminyum işlerinde devlete ait ve özel toplam 14 Çinli şirket yer alıyor.
Darbe, alüminyumun yanı sıra demir cevherini de mercek altına aldı. Gine, dünyanın en büyük gelişmemiş demir cevheri yatağı olan Simandou projesine ev sahipliği yapıyor. Proje, 10 milyar tondan fazla yüksek kaliteli demir cevheri rezervi biriktirdi ve Çinli şirketler, bu madencilik projesine büyük yatırımlar yaptı.
10 Haziran 2020'de “Winning International Group”, “Yantai Port Group”, “Shandong Weiqiao Venture” ve “Gine United Mining Supply Group” tarafından ortaklaşa kurulan “SMB-Winning Konsorsiyumu”, Gine hükümetiyle Simandou'nun kuzeyinde değeri 14 milyar dolar olan iki parselin madencilik haklarını satın alarak resmi bir anlaşma imzaladı.
Ticari kaygılar
“Beijing Lange Steel Information” Araştırma Merkezi Direktörü Wang Guoqing, Çin'in Simandou demir cevheri projesinin Gine'nin önceki hükümetiyle imzalanmasından sonra, demir cevherindeki bu stratejik yatırımın belirli risklerle karşı karşıya kalabileceğini ve bu risklerin yeni hükümetin konumuna göre daha fazla incelenmesi gerektiğini belirtti.
Gine'nin başkenti Conakry'de bir Çin-Afrika ticaret şirketinde çalışan Yuan soyadlı bir Çin vatandaşı, yaptığı açıklamada, şehirdeki istikrarsızlık nedeniyle şirketinin geçici olarak kapatıldığını ve Çinlilerin dışarı çıkmadığını söyledi. Yuan, “Başkanlık sarayının yakınında yaşayan arkadaşım pencerelerinden ateş edildiğini gördü" dedi. Ülkedeki Çin halkının, yeni hükümet ile Çin arasındaki ilişkilerden ve bu ilişkilerin, iki ülkenin ulusal doğal kaynaklar üzerindeki işbirliğini etkileyip etkilemeyeceğinden daha fazla endişe duyduğunu da kaydetti.
Çin Büyükelçiliği'nin ekonomik ve ticari ofisinden bir yetkili ise şu an ülkede her bakanlığın eski başkan yardımcılarından oluşan bir geçiş komitesi kurulduğunu ve bu yönetim değişikliğinin Çin işletmelerini çok az etkilediğini belirtti. Ancak yetkili, darbenin ülkedeki mevcut ve gelecekteki Çin yatırımları üzerinde yaratabileceği olası olumsuz etkiler konusunda uyardı.
Büyükelçilik yetkilisi, yeni hükümetin imzalanan sözleşmeleri gözden geçirmeye çalışabileceğini ve Çinli yatırımcıların elindeki hisselerin azaltılması da dahil olmak üzere mevcut şartların değiştirilmesini önerebileceğini söyledi. "Ya da madencilik projelerine daha yüksek vergiler konabilir ve yerel katılım olabilir" dedi.
Askeri hükümet, uluslararası kuruluşlar ve büyük ülkeler tarafından eleştirilirken, Gine'ye yönelik olası uluslararası yaptırımların Çinli işletmelerin projelerine de ikincil zararlar vereceğini söyleyen yetkili, potansiyel yeni hükümetin ödeme gücü sorunu, artan güvenlik tehlikeleri ve genel ekonomik yavaşlama gibi konulardaki diğer potansiyel etkilerini de sıraladı.
Gine'deki Çin Büyükelçiliği, tüm Çinli işletmelerin acil durum planları başlatmasını ve güvenlik bilincini geliştirmesini şart koşarken, aynı zamanda Çinli şirketlere madencilik işletmeleri için potansiyel yeni hükümetin koyabileceği şartları aktif olarak takip etmelerini, soruşturmaları dikkatli bir şekilde ele almalarını ve istikrarlı ve sürdürülebilir madencilik işbirliği için çaba göstermelerini önerdi.
Bununla birlikte, Conakry merkezli bir kaynak, şunları söyledi: "Şu anda çözülmesi gereken gerçekten ekonomik ve ticari meseleler değil, madencilik projesine yönelik şu ana kadar konuşulmayan siyasi talepler ve tutumlar…”
Nasıl korunacak?
Yine de Gine'deki darbe, Pekin’in eskiden sömürgeci güçlerin yaptığı gibi güç kullanmadığı düşünüldüğünde, Çin'in deniz aşırı ülkelerdeki çıkarlarının nasıl korunacağı sorusunu gündeme getirdi. Analistler, Çin'in tutumunun BM, Afrika Birliği ve uluslararası toplumdaki çoğu ülke ile aynı kaldığına dikkat çekti, bu nedenle bu tutum, askeriyeyi özel olarak Çin'e karşı düşman yapmaz.
Conakry merkezli kaynak, iktidarda kim olursa olsun, Gine ekonomisi kendi kendine yeterli olamadığından, her zaman diğer ülkelerle işbirliği için belirli taleplerin olacağını kaydetti.
Twitter'daki bazı bilgiler, darbeyi başlatan askeri lider Mamady Doumbouya'nın ABD ile bağlantıları olduğunu ve Washington'un kınamasına rağmen bu darbenin arkasında ABD'nin bulunduğunu iddia ediyordu.
Çin Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü'nde araştırma görevlisi olan Zeng Aiping, Doumbouya'nın ABD ve Fransa’daki eğitim geçmişinin, tek başına onun Amerikan yanlısı olduğunu kanıtlamadığını ve gelecekteki politika eğilimi konusunda hiçbir anlam ifade etmediğini söyledi. Ancak Zeng, ilgili tüm tarafları, durumu daha da kötüleştirebilecek potansiyel dış müdahaleye karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Çin Sosyal Bilimler Akademisi'ne bağlı Batı Asya ve Afrika Çalışmaları Enstitüsü'nün Afrika Çalışmaları Bölümü yöneticisi He Wenping, "Çin, bölgedeki kararsız siyasi durumun tamamen farkında ve bu tür bir sürpriz değişikliğin üstesinden gelme konusunda deneyime sahip. Yerel siyasete karışmayan Çin’in, bu süreçten ne kadar etkileneceğini tahmin etmek zor” dedi. “Askeri liderler ülke ekonomisine zarar gelmesini istemiyorlarsa Çin'le sorun çıkarmaları için bir neden yok" diye ekledi.
Kongo anlaşmak üzere
Reuters'ın 28 Ağustos'ta bildirdiğine göre, Demokratik Kongo Cumhuriyeti de, madencilik sözleşmelerinin daha geniş kapsamlı bir incelemesinin parçası olarak, Çinli yatırımcılarla madenler için 6 milyar dolarlık altyapı anlaşmasını gözden geçiriyor. Wenping, Gine'deki durumun, askeri darbelerin Afrika'nın bazı bölgelerinde hala yaygın olduğunu gösterdiğini ve Batı demokratik sisteminin kıtadaki bu eski Batı kolonilerinde siyasi modernleşmeyi geliştirmede başarısız olduğunu söyledi. "Bu türbülansın arkasındaki sorun, Covid-19 pandemisinin bölgedeki ekonomik kalkınmaya ciddi şekilde zarar vermesi ve yoksulluğa yol açmasıdır. Çin'in dikkat etmesi gereken şey, istikrarsızlık, çatışma ve yoksulluğun bölgeyi terör yuvası haline getireceğidir, Çin'in de oradaki çıkarlarını ve personelini koruması gerekiyor" dedi.
Bazı madencilik sözleşmeleri uluslararası hukuk tarafından korunuyor ve gerekirse uluslararası mahkemelerde tahkime götürülebiliyor olsa da Zeng, Çin'in ülkenin maden ihracatının en büyük müşterisi olması nedeniyle, hükümet değişiminin ülkedeki Çin projelerini etkileyeceğini düşünmüyor. Hem demir cevheri hem de aliminyum ithalatında en büyük müşterisi olan Çin ile işbirliği yapmak onlar için de çok faydalı olacaktır.
Çin ile Afrika arasındaki ticaret 2000'den 2019'a kadar, 20 kat arttı. Çin Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinde yayımlanan bir açıklamaya göre, bu dönemde doğrudan yabancı yatırım 100 kat arttı ve Çin'in Afrika'daki 110 milyar dolarlık kümülatif yatırımı kıtanın büyümesinin yüzde 20'sine katkıda bulundu.
Kaynak: Global Times
Çeviren: Setenay Kızılkaya
BirGün / 09.09.21