Delta varyantının daha hızlı yayılmasının sebebi- Çağhan Kızıl

Bilim insanlarının sorduğu soru şu: Neden Delta varyantı diğer virüs formlarından hızlı ilerliyor? Bunun yanıtı şu an için net değil ancak elimizde bazı bilgiler var.

  • Haber
  • |
  • Basın derleme
  • |
  • 15 Ağustos 2021
  • 11:50

Pandemide yeni bir dalganın yükselişi ile karşı karşıyayız. Bir önceki dalgadaki en yüksek günlük ortalama vaka sayısı 830 bin civarında iken şu andaki yükselen dalgada günlük 640 bin sınırını aşmış durumdayız(1). Yaz ayları içinde azalması öngörülen vaka sayılarına rağmen yaşanan hızlı yükseliş, sonbaharın yüksek bir virüs yüküyle başlayacağının işaretçisi. Önceki dalgalardan farklı olarak, elimizde aşılar ve aşıların koruyuculuğu var. Ancak aşılamanın dünya üzerindeki yaygınlığı düşünüldüğünde henüz genel bir bağışıklığa ulaşmaktan çok uzak olduğumuzu söyleyebiliriz. Dünya nüfusunun yüzde 31’i en az bir doz aşı oldu, yüzde 16’sı tam aşılandı. Günlük 36 milyon aşı yapılmasına rağmen, dünyada düşük gelirli ülkelerdeki aşılama oranı sadece yüzde 1,2 (2). Bu düşük aşılamanın ve virüsün yeni dalgalar halinde dünya üzerinde kendini çoğaltmasına izin vermemizin bize getireceği sonuç yeni virüs formlarının ve varyantların ortaya çıkması olacak.

Hastalık şiddeti artmıyor

Hâlihazırdaki pandemi dalgasının en önemli bileşeni Delta varyantı olarak adlandırdığımız virüs biçimi. Önceki virüslerden ve diğer varyantlardan Delta‘yı ayıran özellik daha hızlı yayılması. Salgının hız aldığı bölgelerde Delta varyantının oranı yüzde 100’e yaklaşmış durumda. Bilim insanlarının sorduğu bir soru su: Neden Delta varyantı diğer virüs formlarından daha hızlı ilerliyor? Bunun yanıtı şu an için net değil ancak elimizde bazı bilgiler var. Öncelikle Delta varyantı daha hızlı yayılmasına karşın, hastalık şiddetinde bir artış sağlamıyor. Bu iyi haber. Önceki Alfa varyantına benzer bir hastalık seyri gerçekleşiyor. Ancak Delta‘nın en önemli özelliklerinden bir tanesi bu virüsle enfekte olanlarda virüs yükünün insan vücudunda daha hızlı artırması. Çin’de yapılan çalışmada, Delta varyantı ile enfekte olan kişilerde virüsün vücutta yüksek seviyelere ulaşıp bulaştırıcılığın başlaması dört gün sürerken diğer SARS-CoV-2 varyantlarıyla hastalanan kişilerde bu süre altı gün (3). Delta varyantıyla enfekte olan kişilerde viral RNA değerlendirmesinde de Delta varyantının genetik yapısı olan RNA’sı, diğer varyantlara oranla 1000 kat daha fazla (3). RNA analizi virüsün kendisi ve enfekte etme kapasitesi ile birebir örtüşen bir değerlendirme değil ancak bu gözlemlerin bize anlattığı, Delta varyantı bir şekilde diğer varyantlara oranla kendini vücuda girdikten sonra daha hızlı üreterek yüksek seviyelere ve bulaştırıcılığa ulaşabiliyor. Bu nedenle, semptomatik hastalığın ortaya çıkmasından önce bulaştırıcılık seviyesi ve süresi de Delta varyantı için diğer virüs çeşitlerine oranla yaklaşık iki kat daha fazla.

Avantaj sağlıyor

Peki, Delta varyantı neden önceki virüslere oranla bu avantaja sahip? Bunun nedeni tam bilinmemekle beraber Delta varyantında bulunan bazı mutasyonların insan hücresine girmekte ve kendini çoğaltmakta virüse avantaj sağladığını düşündürüyor. Bu avantaj, virüsün yaşam döngüsündeki fizyolojik bazı olayların daha etkin şekilde gerçekleştirilmesi ile ilgili olabilir. Bunlardan bir tanesi virüsün hücreye girmek için kullandığı S proteininin kesilmesi ile ilişkilendirilmiş durumda. Virüs, S proteininin ile insan hücrelerindeki yüzeyi tanıyor ve bu protein ikiye kesilip kendi RNA genetik materyalini insan hücresi içine aktarılıyor. Bu kesim ne kadar etkiliyse, virüsün genetik yapısının hücre içine aktarılması o kadar etkin hale geliyor (4). Bazı deneylerde gösterildiği üzere Delta varyantının taşıdığı bir mutasyon olan P681R, orijinal virüsten daha etkili bir kesim mekanizmasına işaret ediyor (5). Bu etkin mekanizma ise solunum yollarında daha fazla virüs oluşabilmesine imkân tanıyor. Bazı virologlara göre ise bu mutasyonun tek başına Delta‘nın daha hızlı yayılmasını açıklaması mümkün değil. Örneğin bu mutasyon önceki Alfa varyantında da var ancak yayılımın daha hızlı gerçekleştiği Delta’da farklı bazı mutasyonlarında bu hızlı yayılma ve daha etkili enfekte etme surecine katkıda bulunması da imkan dahilinde. Bunun yanında, Delta varyantının, önceki varyantlarda görülmeyen ve akciğer içinde öbeklenen virüs parçacıkları oluşturduğu da gösterildiği düşünülünce, var olan mutasyonlar ile yeni biyolojik özellikler kazanan Delta varyantının patojenik etki mekanizması da çeşitleniyor olabilir. (6)

Aşılılar da etkileniyor

Delta varyantı, aşılanmış kişilerde de enfekte ettikten sonra semptomatik hastalık gösterebiliyor. Bu oran oldukça düşük olmasına rağmen, Delta varyantının aşı etkinliğine karşı küçük de olsa bir avantaj sağladığını gösteren bir durum. Amerika Birleşik Devletleri‘nde yapılan çalışmada 156 milyon aşılanan kişiden 153 bininde virüs enfeksiyonu gözlendiği bildirildi. Bu, yaklaşık yüzde 0.09 oranına eşit(7). Enfekte olma oranına bakıldığında ABD’de virüsle hastalanma oranı tüm nüfusun yaklaşık yüzde 10’u. Bu, aşılamanın, hastalanma oranını 100 kata yakın düşürdüğünü gösteriyor. Bir diğer pozitif gösterge ise, aşılanan ve enfekte olan kişilerdeki hastaneye yatma ve ölüm oranlarının çok daha düşük olması. Bu bize şunu anlatmakta: Delta varyantı, önceki varyantlara oranla kendine daha hızlı yayılma ve daha etkili enfekte etmek için bir avantaj sağlamış durumda. Şu anda dünyada yaşadığımız dalganın ana etkinin bu avantaj sağlamış gibi görünüyor. Ancak aşılar özellikle mRNA aşıları, bu varyanta karşı da oldukça etkili (8). Burada aşılamanın etkisinin Delta varyantını nasıl etkilediğine de değinmek gerek. Aşılamadan sonra vücut bir antikor tepkisi gerçekleştiriyor ve uzun vadede bu antikor tepkisi azalırken bağışıklık hafızası yaratılarak virüsle tekrar karşılaşıldığında vücudun daha hızlı hareket etmesi sağlanıyor. Aşılama, hastalanmadan bu hafızaya sahip olmamızı sağlıyor. Ancak Delta varyantı, bu antikorların ana saldırısından kendini sıyırabilecek bazı mekanizmaları da geliştirmiş durumda (9, 10). İşte bu nedenle aşılanan bazı kişilerde de yeniden semptomatik enfeksiyonlar görülebiliyor ancak belli etmekte yine fayda var ki aşılar bu enfeksiyonları rağmen hastaneye yatışlar ve ölümleri yüksek oranda önlüyor. Fakat Delta varyantının aşılanmamış kişilerdeki etkisi ve aşılanmamış toplum kesimlerindeki yayılıma etkisi önceki virüslerden daha fazla. Bu nedenle, aşılanmamış kişilerde daha şiddetli hastalığa yol açmasa bile daha fazla insani enfekte edeceği, daha fazla insanın hastaneye yatıp daha fazla insanın yaşamını kaybedeceğini öngörmek maalesef yanlış olmayacak.

Önümüzde, etkili aşılama ile ulaşılan toplum bağışıklığı, toplumsal yayılım dinamiklerinin önlenmesi için virüs varlığının dikkatlice kontrol edildiği bir kapalı alan hareketliliği ve dünyada henüz sadece yüzde 16 olan tam aşılanmanın hızlı şekilde arttırılması sorumluluğu var. Delta varyantı şu anda mücadele ettiğimiz varyant ve kendi biyolojik özellikleri dışında toplumsal hareketliliğin de büyük etkisi ile yayılıyor (11). Eğer pandeminin devamına izin verirsek, yeni varyantlara da imkân vermiş olacağız. Aşılama ve bağışıklık için bunun ne anlama geldiğini de o varyantların biyolojik yapılarını anlayabildiğimizde söyleyebileceğiz.


(1) https://www.worldometers.info/coronavirus/

(2) https://ourworldindata.org/covid-vaccinations

(3) https://virological.org/t/viral-infection-and-transmission-in-a-large-well-traced-outbreak-caused-by-the-delta-sars-cov-2-variant/724

(4) https://www.cell.com/molecular-cell/fulltext/S1097-2765(20)30264-1

(5) https://doi.org/10.1101/2021.06.30.450632

(6) https://doi.org/10.1101/2021.06.17.448820

(7) https://www.kff.org/policy-watch/covid-19-vaccine-breakthrough-cases-data-from-the-states/

(8) https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJMoa2108891

(9) https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.07.14.21260307v1.full.pdf

(10) https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.07.28.21261295v1

(11) https://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140-6736(21)01358-1/fulltext

BirGün / 15.08.21