Protestolar nasıl başladı? Protestoların kıvılcımını mevcut Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika’nın 18 Nisan’da gerçekleşecek seçimlerde 5’inci kez aday olacağını açıklamasıyla başladı. Seçimleri kazanma ihtimali yüksek olan Buteflika’nın 20 yıllık iktidarını uzatma çabasına karşı çıkan muhalifler, 10 Şubat’tan bu yana sokaklarda.
Olayların arka planında ne var? Buteflika’nın “koltuk sevdası” kıvılcımı çaksa da esas neden genç bir nüfusa sahip ülkedeki yoksulluk, işsizlik ve yozlaşmış-çürümüş rejimin kronikleşen yolsuzluğu. 42 milyonluk ülkede gençlerin büyük kısmı işsiz. Sokaklardan yükselen “Hırsızlar, memleketi yediniz” sloganlarıyla ekonomik koşullara, hayat pahalılığına ve işsizliğe isyan eden Cezayirliler, Buteflika’ya “artık yeter” diyor.
Buteflika neden istenmiyor?: 1999’dan bu yana iktidarda olan 82 yaşındaki Buteflika’nın sağlık durumu kötü. 2013’te geçirdiği felç nedeniyle tekerlekli sandalyeye bağımlı yaşayan Buteflika, İsviçre’de tedavi görüyor. Hastalığı nedeniyle kamuoyunun önüne nadiren çıkan Buteflika’nın adaylık başvurusunu da kendisi yapmadı.
Muhalifler kim ve ne istiyorlar? Tek bir muhalefetten bahsedemeyiz. Her kesimden grup var sokaklarda. Çeşitli İslamcı gruplar, İhvancılar, solcular, liberaller, seküler milliyetçi yapılar; her bir grubun kendi ajandası var. Tek ortak payda Buteflika’nın gitmesi. Muhalefet Buteflika’nın adaylığını geri çekmesini ve seçimin ertelenmesini istiyor. Mevcut şartlarda seçimlerin yapılmasının ülke istikrarı için tehlike oluşturduğunu dile getiriyorlar.
Cezayir neden önemli? Kuzey Afrika’nın en büyük ülkesi Cezayir, zengin enerji/gaz rezervlerine sahip. 1990’lu yıllarda İslamcı gruplarla yaşanan ve 200 binden fazla kişinin öldüğü kanlı iç savaş sonrasında kurulan dengeler üzerine kurulu kırılgan bir demokrasiye sahip. Cezayir’deki istikrarsızlığın bütün bir Kuzey Afrika, Sahra altı ülkeleri ve milyonlarca Cezayirlinin yaşadığı Fransa’ya sıçraması tehlikesi var.
Buteflika gücünü nereden alıyor? Ülkedeki oligarşik yapının desteğini arkasına alan Buteflika önemli bir figür. İç savaşın sürdüğü 1999’da işbaşına geldi ve 2002’de savaş son bulduğunda iktidardaydı. 1954 ve 1962 yılları arasında bağımsızlık için Fransa’ya karşı verilen savaşta da yer alan Buteflika, ordu ve sermaye ile yakın işbirliği içinde. İç savaş sonrası ülkeye gelen “istikrar”ın koruyucusu gözüyle bakılan Buteflika, yeniden çatışmaların başlamasından korkan önemli bir kesimin desteğini alıyor.
Fransa’nın etkisi nedir? Yıllar yılı Fransa’nın sömürgesi olarak kalan Cezayir, 1962’de bağımsızlığını elde etmesine rağmen Fransa’nın etkisinden kurtulamadı. Ülkeyi yirmi yıldan fazladır elinde tutan Buteflika da Paris’in yakın adamı. Fransa’nın Cezayir üzerinde sömürge döneminden kalma çok derin kökleşmiş bir etkisi var. “Cezayir’de halkın değil Fransa’nın dediği olur!” klişesinin arkasında da bu bağımlı ilişki var.
Solun eylemlerin neresinde? Ülkede bir bütün olarak toplumsal muhalefet zayıf olsa da sol, sosyalist muhalefet azımsanmayacak durumda. Sosyalist Güçler Cephesi (FFS), İşçi Partisi (PT), Kültür ve Demokrasi Birliği ilk akla gelen partilerden. FFS’nin Parlamento’da 27 sandalyesi var. İşçi Partisi’nin de içerisinde olduğu sol cehpe, Buteflika’nın adaylığına karşı boykot çağrısı yapıyor. Sol parti ve yapılar Buteflika’ya karşı olayların merkezinde.
Protestolar nereye evrilir? Hassas dengeler ve Fransa faktörü nedeniyle Arap Baharı’nın teğet geçtiği Cezayir’de İslamcılar yeni bir Arap Baharı rüyaları görse de, bölgesel denklemler ülkedeki olayların bir iç savaşa evrilmesine izin vermekten uzak. Muhalefetin daha fazla yüklenmesi durumunda olabilecek en iyi ihtimal seçimlerin bir süreliğine de olsa ertelenmesi olacak.
HGelişmeler sonucunda Buteflika dün akşam saatlerinde seçimleri ertelediğini ve adaylıktan çekildiğini açıkladı.
BirGün / 12.03.19