Düşmanımın düşmanı - Bernd Müller

İngiliz gazeteci: Türkiye ve ABD Kuzey Suriye’deki Kürtlere yönelik savaşta fidyecilere ve savaş suçlularına dayanıyor.

  • Çeviri
  • |
  • Dünya
  • |
  • 09 Eylül 2016
  • 15:56

Türkiye bir kez daha panzerlerle Suriye’ye girdi. Doğan Medya sınırın Kilis’in Çobanbey köyünde geçildiğini duyurdu. Ankara ve Washington tarafından desteklenen Sultan Murat Tugayları’nın IŞİD ve YPG’ye karşı çatışmalarda desteklemek için sınır kasabası Al-Rai’deye girdiğini aktardı.

Al-Rai Türk ordusunun geçen hafta “Fırat Kalkanı” adı altında saldırı başlattığı Cerablus’un 55 kilometre güney-batısında bulunmakta. Artık geri alınmış olan Al-Rai uzun süre IŞİD’in elindeydi. Öncelikli hedef ise oradan doğuya doğru ilerlemek ve böylece IŞİD’i kıskaca almaktır.

Ankara’nın askeri müdahalesinin asıl nedeni ise Türkiye’nin sınır boyundaki Kürt bölgelerinde birleşik Kürt oluşumunu engelleme çabasıdır. Böyle bir oluşumun Kürtleri daha da cesaretlendireceğinden korkuluyor. Türk ordusu resmi açıklamalara göre Suriye’de ne IŞİD’in ne de Kürtlerin söz sahibi olduğu 90 kilometrelik koridor oluşturmak istiyor. Reuters’in verdiği bilgilere göre geçen günlerde Türkiye’nin bu tutumuna yönelik protesto gösterileri gerçekleştirildi. Türk güvenlik güçleri ise gösteriye göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su ile müdahale etmişti.

İngiliz gazeteci Anthony Loyd Cumartesi günü Londralı Times’ta Ankara ve Washington’un orada kimleri destekledikleri karşısında hayrete düştüğünü belirtti. Gazeteci Facebook sayfasında  yayınlanan, ABD tarafından desteklenmekte olan bir grubun Al-Rai zaferinin ardından gerçekleştirilen kutlamadan çekilen bir videoda elinde silahla poz veren, kendisini 2014 yılında kaçırıp işkence yapmış olan şahsı tanıdığını belirtti.

O dönem Loyd ve fotoğrafçı Jack Hill Suriye’den Türkiye’ye geçmek isterlerken isyancılar tarafından kaçırılmışlardı. Başarısızlıkla sonuçlanan iki kaçış denemesinin ardından o şahıs tarafından ayağından vurulduğunu ve kendisine CIA ajanı diye hakaret edildiğini aktarıyor. Fidyecinin kendisini satıp elde ettiği paralarla silah almakla böbürlendiğini de ekliyor.

Times’ın “Aşırıcılarla ilişkisi olan, bu kadar tanınmış bir fidyeci nasıl olur da ABD’nin güvenlik kontrolünden geçebiliyor” sorusuna ABD ordusundan yanıt gelmedi. Hakim Abu Cemal, Abd Al-Hakim Al-Yassen ve Hakim Ansa adları ile de tanınan kişinin acımazsız bir fidyeci olduğunu batının birçok gizli servisi de biliyordu. Loyd İngiliz MI6 ve Türk İstihbaratı MİT’in de bunun bilgisine sahip olduğunu aktarıyor. İki kardeşi ise El Kaide tarafından desteklenen İslamcı Fatah Al-Şam Cephesi’ne katılmışlardı. New York Times daha 2012 yılında Abu Camal’ın savaş suçlarına ilişkin haber yapmıştı.

Times’e göre aynı zamanda Suriyeli Türkmen Tümenleri olarak da bilinen Sultan Murad grubu ideolojik olarak geniş bir yelpazeyi kapsamakta. Orada laik Türk milliyetçi taraftarı kadar İslamcı taraftarları da mevcuttur. Loyd Abu Camal’ın gruptaki mevkiinin astsubay düzeyinde olduğunu belirtiyor.

05/09/2016

Kaynak: Junge Welt
Çeviri: Kızıl Bayrak Çeviri Kolektifi