Ukrayna'nın Yahudi cumhurbaşkanı neo-Nazilerle nasıl barıştı?

Batı medyası, Ukrayna'daki Nazi etkisi suçlamalarını çürütmek için Volodimir Zelenskiy'nin Yahudi kimliğini kullanırken, cumhurbaşkanı neo-Nazi güçlere teslim oldu ve şimdi de cephede onlara bağımlı.

  • Çeviri
  • |
  • Basın derleme
  • |
  • 11 Mart 2022
  • 09:30

Ekim 2019'da, Ukrayna'nın doğusunda süren savaş uzadıkça, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, çoğunlukla Rusya yanlısı olan ve 14 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği Donbass'ın "gri bölgesinde" yer alan Zolote kasabasını ziyaret etti. Zelenskiy orada, birkaç kilometre ötede ayrılıkçılara karşı savaşı sürdüren aşırı sağ paramiliter örgütlerin "sert gazileriyle" görüştü.

Rusya'yla düşmanlığın azaltılması platformundan seçilen Zelenskiy, Rusça konuşulan Donetsk ve Lugansk bölgelerinde, dönemin Almanya Dışişleri Bakanı Walter Steinmeier tarafından tasarlanan Steinmeier Formülasyonu'nu uygulamaya kararlıydı.

Barış girişimini sabote etmek için "Kapitülasyona Hayır" başlıklı bir kampanya başlatan neo-Nazi Azak Taburu militanlarıyla yüz yüze gelen Zelenskiy burada, inat duvarıyla karşılaştı.

Cepheden çekilme çağrıları kesin olarak reddedildiğinde, Zelenskiy kameralar karşısında ne yapacağını bilemedi. Zelenskiy bölgedeki savaşçılara yalvararak, "Ben bu ülkenin başkanıyım. 41 yaşındayım. Kaybeden birisi değilim. Sizin karşınıza geldim ve söyledim: silahlarınızı bırakın" dedi.

Ukraynalı sosyal medya kanallarında bu fırtınalı çatışmanın videosu yayıldığında, Zelenskiy öfkeli bir ters tepkinin hedefi haline geldi.

"Samilerin önderliğindeki Untermenschen'e karşı son haçlı seferinde dünyanın beyaz ırklarına önderlik etme" sözü veren faşist Azak Taburu lideri Andriy Biletskiy, Zelenskiy kendilerine daha fazla baskı yaparsa binlerce savaşçısının Zolote'ye getireceği söyleyerek karşılık verdi. Bu sırada, Ukrayna'nın eski cumhurbaşkanı Petro Poroşenko'nun partisinden bir milletvekili, Zelenskiy'nin bir militanın el bombasıyla parçalara ayrılmasını hayal ettiğini açıkça ifade etti.

Zelenskiy, küçük bir geri çekilmeyi kabul ettirmiş olsa da, neo-Nazi paramiliterler "Kapitülasyona Hayır" kampanyasını tırmandırmaya devam etti. Sonuçta, Zolote'deki çatışmalar aylar içerisinde yeniden kızışmaya başladı ve Minsk Anlaşması'nda da yeni bir ihlal döngüsü meydana geldi.

Bu noktada, Azak Taburu resmen Ukrayna ordusuna dahil edilmiş ve Ulusal Kolordu olarak bilinen kanunsuz sokak kanadı da Ukrayna İçişleri Bakanlığı gözetiminde Ukrayna Ulusal Polisi'yle birlikte ülke genelinde konuşlanmaya başlamıştı. Aralık 2021'de Zelenskiy, Ukrayna Parlamentosu'nda düzenlenecek bir törende faşist Sağ Sektör'ün liderine "Ukrayna Kahramanı" nişanı verdiği sırada görüntülendi. 

Rusya'yla kapsamlı bir çatışma yaklaşmaktaydı ve Zelenskiy ile aşırılık yanlısı paramiliterler arasındaki mesafe de hızla kapanıyordu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 24 Şubat'ta, Ukrayna'yı "askerden ve Nazilerden arındırmak" amacı olarak tanımladığı askeri operasyonda Ukrayna topraklarına asker gönderdiğinde, ABD medyası kendi misyonunu üstlendi: neo-Nazi paramiliterlerin ülkenin ordusundaki ve siyasetteki gücünü inkar etmek. ABD hükümeti tarafından finanse edilen Ulusal Halk Radyosu'nu ısrarla tekrarladığı gibi "Putin'in [nazilerden arındırmayla ilgili] dili saldırgan ve gerçek surette tamamen yanlıştı".

Çağdaş Ukrayna'da Nazizmin etkisini görmezden gelmek isteyen ABD medyası, en etkili halkla ilişkiler aracı olarak, eski bir televizyon yıldızı ve komedyen olan Zelenskiy'de bulmuştu. Bu da, aktörden oyuncuya evrilen politikacının hevesle üstlendiği bir rol oldu.

Ancak göreceğimiz gibi, Zelenskiy ortasında kaldığı neo-Nazilere sadece toprak vermekle kalmadı, onlara ülkesinin Rusya yanlısı güçler ve Rusya ordusuna karşı olan savaşında ön saflarda bir yer verdi.

Batı medyasının halkla ilişkiler aracı olarak başkanın Yahudiliği

Vladimir Putin'in 24 Şubat'taki Nazilerden arındırma hedefiyle Rusya'nın operasyonunu başlatan konuşmasından saatler önce, BBC'ye göre, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, "Nazilerle savaşan sekiz milyon yurttaşını kaybeden bir halkın Nazizmi nasıl destekleyeceğini" sordu.

1980'lerde Sovyetler Birliği'nde dindar olmayan Yahudi bir ailede büyüyen Zelenskiy, geçmişte bağlantılılarını küçümsemişti. Zelenskiy, 2019 yılında verdiği röportajda, dini geçmişi hakkında daha fazla ayrıntıya girmeyi reddederek, "Yahudi olmam uzun hatalar listemde ancak 20. sırada olabilir" diyerek şaka yapmıştı.

Bugünse, Rusya birlikleri fiilen Azak Taburu'nun kontrolü altından olan Mariupol gibi şehirlere saldırdıkça, Zelenskiy de artık Yahudiliğine vurgu yapmaktan geri durmuyor. Halka yönelik yaptığı bir konuşmada yüksek sesle "Nasıl Nazi olabilirim?" diye merakını açıkladı. Rusya'ya karşı topyekün bir bilgi savaşı yürüten ABD medyası açısından, başkanın Yahudi geçmişi önemli bir halkla ilişkiler aracı haline geldi.

ABD medyasının Ukrayna'da yayılan Nazizm iddialarına karşı bir kalkan olarak Zelenskiy'nin konuşlandırmasına ilişkin birkaç örnek aşağıdadır (yukarıdaki tweetteki videoya da bakılabilir): 

  • PBS NewsHour, Putin'in Nazilerden arındırma konusundaki yorumlarına şu şekilde karşılık verdi: "Başkan Volodimir Zelenskiy'nin Yahudi olmasına ve büyük amcalarını Holokost'ta kaybetmesine rağmen"
  • Fox & Friends programında, eski CIA görevlisi Dan Hoffman, "Ukrayna ulusunu Nazilerden arındırmaya çağırmak ikiyüzlülüğün zirvesidir, sonuçta başkanları Yahudi" dedi.
  • MSNBC'de, Virginya eyaletinden Demokrat Senatör Mark Warner, Putin'in "terminoloji, ne kadar çirkin ve iğrenç olsa da, Zelenskiy'nin açıkça Yahudi bir başkan olduğu bir yerde 'nazilerden arındırmadan [bahsedemezsiniz]. Bu adam [Putin] daha büyük bir Rusya'yı yeniden kurmak için, kendi kişisel cihadını yürütüyor" dedi.
  • Fox Business'a çıkan Cumhuriyetçi Senatör Marsha Blackburn, "Başkan Zelenskiy'den ve nasıl ayağa durduğundan etkilendim. Ve Putin'in ortaya çıkıp 'nazilerden arındıracağız' diyor, Zelenskiy ise Yahudi" dedi.
  • CNN'den Wolf Blitzer ile yaptığı bir röportajda General John Allen,  Putin'in "nazilerden arındırma" deyimini kullanmasını kınarken, gazeteci ve eski İsrail lobicisi [Blitzer de] tiksintiyle başını salladı. Blitzer'in yaptığı ayrı bir röportajda, sözde "Ukrayna muhbiri" olan Ukrayna doğumlu Aleksandr Vindman, Putin'in iddialarını "açıkça saçma ve gerçekte bir değeri yok... Volodimir Zelenskiy'nin Yahudi olduğuna dikkat çektiniz.. Yahudi toplumu kucakladı. Ülkesinin merkezinde yer alıyor ve bu Nazi anlatısında, bu faşist anlatının içeriğinde hiçbir şey yok. Bahane olarak uydurulmuştur" diye değerlendirdi.

Kurumsal medyanın dönüşlerinin arkasında, Zelenskiy yönetiminin Ukrayna devletinde kilit askeri ve siyasi mevkilerde bulunan neo-Nazi güçlerle sahip olduğu karmaşık ve giderek daha yakın ilişkisi ve açık bir şekilde faşist olduğu belli olan grupların Washington'ın 2014'te yaptığı darbe yoluyla Batı'yla uyumlu bir rejim kurmasından bu yana sahip oldukları güç yatıyor.
Aslında, Zelenskiy'nin en büyük mali destekçisi olan Ukraynalı Yahudi oligark İgor Kolomoisky, neo-Nazi Azak taburu ve diğer aşırılık yanlısı milislerin de kilit bir destekçisi oldu.

Zelenskiy'nin en büyük finansörünün desteklediği neo-Nazi militanlar bir korku dalgası yaratıyor

Ukrayna Ulusal Muhafızları'na dahil olan Azak Taburu, Donbass'ın doğusundaki bulunan bölgedeki Rusya yanlısı ayrılıkçılarla savaşan ideolojik ve askeri olarak en gayretli şekilde motive olmuş birlik olarak kabul ediliyor.

Kasklarında Nazi SS sembolleriyle fotoğraflanan militanların üniformalarında Nazilerden esinlenen Wolfsangel amblemi bulunan Azak Taburu, kendileriyle tatbikat yapmak isteyen Kiev'e giden birkaç ABD'li beyaz milliyetçi hakkında hazırlanan FBI iddianamesine göre, "neo-Nazi ideolojisiyle olan ilişkileriyle bilinmekte... [ve] ABD merkezli beyaz üstünlüğünü savunan örgütlerin eğitimlerine katıldıklarına ve radikalleşmelerinde rol oynadıklarına inanılmaktadır" denilerek tanımlanıyor.

Yahudi olan Ukraynalı enerji baronu İgor Kolomoisky, 2014 yılında kurulduğundan beri Azak Taburu'nun en büyük finansal destekçilerinden biri. Ayrıca Dnipro ve Aidar Taburları gibi özel milisleri finanse ederek, kendi finansal çıkarlarını korumak için onları kişisel bir haydut çetesi olarak görevlendirdi.

Kolomoisky 2019'da Zelenskiy'nin başkanlık adaylığının en büyük destekçisi olarak gündeme geldi. Zelenskiy yolsuzlukla mücadeleyi kendi kampanyasının en önemli başlığı olarak gösterse de, Pandora Belgeleri onun ve yakın çevresinin Kolomoisky'den tarafından denizaşırı hesaplardaki gölgeli bir ağdan gelen büyük ödemelerle desteklendiğini ifşa etti.

Zelensky Mayıs 2019'da göreve geldiğinde, Azak Taburu stratejik olarak önemli olan güneydoğuda bulunan liman kenti Mariupol ve çevresindeki yerleşkelerin fiili kontrolünü elinde tutuyordu. Open Democracy kuruluşu,
“Azak Taburu kesinlikle Mariupol'daki sokakların siyasi kontrolünü sağladı. Bu kontrolü sürdürmek için, siyasi gündemlerinden yeterince uzaklaşan herhangi bir kamusal olaya, resmi olarak olmasa bile şiddetle tepki vermek zorundalar.” diye bu durumu açıkladı.

Azak Taburu'nun Mariupol'daki saldırıları, diğer olayların yanı sıra Dünya Kadınlar Günü'nde yürüyen “feministler ve liberallere” yönelik saldırıları da içeriyor.

Mart 2019'da Azak Taburu Ulusal Kolordu üyeleri, Ukrayna'nın önde gelen muhalefet figürü Viktor Medvedchuk'un evine saldırdı ve Medvedchuk'u, kızının vaftiz babası Vladimir Putin ile olan dostane ilişkileri nedeniyle ihanetle suçladı.

Zelenskiy yönetimi Medvedchuk'a yönelik saldırıyı tırmandırdı, Şubat 2021'de ABD Dışişleri Bakanlığı'nın açık onayıyla kontrol ettiği birkaç medya kuruluşunu kapattı ve muhalefet liderini üç ay sonra ihanetten hapse attı.

Zelenskiy, eylemlerini “bilgi arenasında Rusya saldırganlığı tehlikesine karşı savaşması” gerektiği gerekçesiyle haklı çıkarmaya çalıştı.

Daha sonrasında, Ağustos 2020'de Azak Ulusal Kolordusu, Medvedchuk'un partisi Ömür Boyu Yurtseverler üyelerinin bulunduğu bir otobüse ateş açtı ve birçok kişi kauçuk kaplı çelik mermilerle yaralandı.

Zelensky neo-Nazileri dizginlemeyi başaramadı ve onlarla işbirliği yapmaktan vazgeçti

Ekim 2019'da Zolote kasabasında neo-Nazi militanları terhis etme girişiminin başarısız olmasının ardından, Zelenskiy savaşçıları masaya çağırarak gazetecilere “Dün gazilerle görüştüm. Herkes oradaydı - Ulusal Kolordu, Azak ve diğer herkes.” dedi

Yahudi cumhurbaşkanının birkaç koltuk ötesinde neo-Nazi C14 çetesinin lideri Yehven Karas oturuyordu.

2014 yılında Ukrayna'nın seçilmiş cumhurbaşkanını deviren Maidan “Onur Devrimi” sırasında, C14 aktivistleri, Kanada Büyükelçiliği'ne sığınmadan önce Kiev Belediye Binası'nı ele geçirdi ve duvarlarını neo-Nazi amblemle donattı.

Aşırı milliyetçi Svoboda Partisi'nin eski gençlik kanadı olan C14, adını ABD'li neo-Nazi lideri David Lane'in meşhur 14 kelimesinden alıyor gibi görünüyor: “Biz, halkımızın varlığını devam ettirmek ve beyaz çocukların önündeki geleceği güvence altına almak zorundayız”.

Holiganlar, ödeme yapmak isteyen herkes adına olağanüstü şiddet eylemleri gerçekleştirmeyi teklif ederek, Ukrayna genelinde çeşitli yönetim organları ve güçlü seçkinlerle sıcak bir ilişki kurdular.

Reuters tarafından Mart 2018'de yayınlanan bir raporda, "C14 ve Kiev şehir yönetiminim yakın zamanda sokaklarda devriye gezmek için bir "belediye muhafızı" birliği kurulmasına izin veren bir anlaşma imzaladığı" ve onlara fiili pogromlar düzenlemeleri için devletin yatırım yaptığı yazmakta.

Grayzone'un daha önce bildirdiği gibi, C14 grubu, Kiev polisiyle işbirliği içinde Romanları Kiev tren istasyonundan “temizlemek” için baskın düzenledi.

Bu faaliyet sadece Kiev şehir hükümeti tarafından onaylanmakla kalmadı, Kiev'deki resmi bir ABD hükümet kurumunda ağırlayanarak bunda pek sorun olmadığını, [Ukraynalı Nazi C14 militanı Sergey] Bondar'ın düzenlediği pogromlar hakkında övgülerde bulunuldu. C14, 2018 boyunca “milli-vatansever eğitim” için devlet fonu almaya devam etti.

Karas, Ukrayna Güvenlik Teşkilatı'nın ayrılık yanlısı mitinglerle ilgili bilgileri "sadece onlara değil, Azak Taburu, Sağ Sektör ve diğerlerine de" aktaracağını iddia etti.

Karas ayrıca, "Genel olarak, tüm grupların milletvekilleri, Ulusal Muhafızlar, Ukrayna Güvenlik Servisi ve İçişleri Bakanlığı bizim için çalışıyor. Bu şekilde alay edebilirsiniz" dedi.

2019 yılı boyunca Zelenskiy ve hükümeti, Ukrayna genelinde aşırı milliyetçi unsurlarla bağlarını derinleştirdiler.

Başbakan neo-Nazi konserine katıldıktan sonra Zelenskiy de Sağ Sektör liderini onurlandırdı

Zelenskiy'nin Kasım 2019'da Karas ve diğer neo-Nazi liderlerle görüşmesinden sadece birkaç gün sonra, dönemin Başbakanı ve Zelensky'nin cumhurbaşkanlığı ofisinin başkan yardımcısı olan Oleksiy Honcharuk, C14 lideri ve sanık katil Andriy Medvedko tarafından düzenlenen bir neo-Nazi konserinde sahneye çıktı.

Zelenskiy'nin Gazi İşleri Bakanı, birçok anti-semitist metal grubunun yer aldığı konsere katılmakla kalmadı, konserin tanıtımını da Facebook'ta paylaştı.

Yine 2019'da Zelenskiy, İspanyol taraftarların "Nazi" olduğu tepki gösterdiği Ukraynalı futbolcu Roman Zolzulya'yı savundu. Zolzulya, II. Dünya Savaşı döneminden kalma Nazi işbirlikçisi Stepan Bandera'nın fotoğraflarının yanında poz vermiş ve Azak Taburu'nu açıkça desteklemişti. Zelenskiy, tüm Ukrayna'nın Zolzulya'yı desteklediğini ilan ederek tartışmalara yanıt verdi ve onu "sadece havalı bir futbolcu değil, aynı zamanda gerçek bir vatansever" olarak nitelendirdi.

Kasım 2021'de, Ukrayna'nın en önde gelen aşırı milliyetçi milislerinden biri olan Dmitro Yaroş'un, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Baş Komutanı'na danışman olarak atandığını duyuruldu. Yaroş, Ukrayna'nın “Ruslardan arındırılmasına” liderlik etme sözü veren Nazi işbirlikçisi Bandera'nın açık bir takipçisi olan Sağ Sektör'e liderlik etmişti.

Bir ay sonra, Rusya ile savaş yaklaşırken Zelenskiy, Sağ Sektör komutanı Dmitro Kotsyubaylo'ya “Ukrayna Kahramanı” nişanı verdi. “Da Vinci” olarak bilinen Kosyubaylo, ön cephe üssünde evcil bir kurt besliyor ve ziyarete gelen gazetecilere savaşçılarının “kurdu Rusça konuşan çocukların kemikleriyle beslediği" şeklinde şaka yapmaktan geri durmuyor.

Ukrayna devlet destekli neo-Nazi lideri, Rusya ile savaşın arifesinde nüfuzunu sergiliyor

5 Şubat 2022'de, Rusya ile tam ölçekli savaşın başlamasından sadece birkaç gün önce, neo-Nazi C14'ten Yevhen Karas, örgütünün ve kendileri gibi olanların Ukrayna siyaseti üzerindeki etkisini vurgulamak amacıyla Kiev'de çarpıcı bir genel konuşma yaptı.

Karas, "LGBT ve yabancı elçilikler, 'Maidan'da çok fazla Nazi yoktu, belki de gerçek ideolojik olanların yüzde 10'u kadar' diyorlar" dedikten sonra, “[Neo-Nazilerin] yüzde sekizi olmasaydı, [Maidan darbesinin] etkinliği yüzde 90 oranında düşerdi.” diye devam etti.

Karas, neo-Nazilerin rolü olmasaydı, 2014 Maidan “Onur Devrimi”nin bir “eşcinsel geçit töreni” olacağını ilan etti.
Karas, Batı'nın Ukraynalı aşırı milliyetçileri silahlandırdığını çünkü “öldürmekten zevk alıyoruz” diyerek belirtti. Ayrıca, Rusya'nın “beş farklı” ülkeye bölünmesi gerektiğini ilan ederek, Rusya'nın Balkanlaşmasının hayalini kurduğunu saklamadı.

'Eğer öleceksek... kutsal bir savaşta ölmüş olacağız'

Rusya kuvvetleri 24 Şubat'ta Ukrayna'ya girdiğinde, Ukrayna ordusunu doğuda kuşatıp Kiev'e doğru ilerlerken, Başkan Zelenskiy, aralarında Rusya'da aranan katil zanlılarının da bulunduğu suçluların serbest bırakılmasını da içeren ulusal bir seferberlik ilan etti. Ayrıca ortalama vatandaşlara silah dağıtımını ve Azak Taburu gibi savaşta sertleşmiş paramiliterler tarafından eğitilmelerini de kutsadığını söyledi

Azak Ulusal Kolordusu, savaş devam ederken, büyükanneler ve çocuklar da dahil olmak üzere yüzlerce sıradan sivili, Harkiv'den Kiev'e ve Lviv'e kadar, halka açık meydanlarda ve depolarda eğitmek için topladı.

27 Şubat'ta, Ukrayna Ulusal Muhafızları'nın resmi Twitter hesabı, Çeçenistanlı Rus Müslüman savaşçıları aşağılamak için mermilerini domuz yağıyla yağlayan “Azov Savaşçıları'nın” videosunu yayınladı.

 

Bir gün sonra, Azak Taburu Ulusal Kolordusu, Azak Taburu'na bağlı Harkov Bölge Polisi'nin şehrin Bölgesel Devlet İdaresi binasını, savunma karargahı olarak kullanmaya başlayacağını duyurdu. Ertesi gün Telegram'a gönderilen görüntüler, Azak işgalindeki binanın bir Rusya hava saldırısıyla vurulduğunu gösteriyordu.

Zelenskiy, Rusya'ya karşı savaşa katılmak için sert suçluların serbest bırakılmasına izin vermenin yanı sıra, savaşma yaşındaki tüm erkeklerin ülkede kalmasını emretti. Azak militanları, Mariupol çevresindeki çatışmalardan kaçmaya çalışan sivillere gaddarca davranmaya başladı.

Yunan haber ajansının görüştüğü Mariupol'da yaşayan bir Yunanistan vatandaşına göre, "Ayrılmaya çalıştığınızda, Ukraynalı faşistlerin devriyesine, Azak Taburuna girme riskiyle karşı karşıya kalıyorsunuz" dedi ve "beni öldürürler ve her şeyin sorumlusu onlar" diye sözlerine devam etti.

Çevrimiçi olarak yayınlanan görüntülerde, Mariupol'daki faşist Ukraynalı milislerin üniformalı üyelerinin, kaçan insanları silah zoruyla araçlarından şiddetli bir şekilde çıkardıkları görüntülendi.

Mariupol çevresindeki kontrol noktalarında çekilen diğer videolarda Azak savaşçılarının kaçmaya çalışan sivilleri vurup öldürdüğü görüntülendi.

Zelenskiy 1 Mart'ta, Odessa'nın bölge yöneticisinin yerine, Donbass bölgesinde bir dizi savaş suçu işlemekle suçlanan aşırı sağ Aidar Taburu'nun eski komutanı Maksim Marchenko'yu görevlendirdi.

Bu arada, büyük bir Rusya zırhlı araç konvoyu Kiev'e doğru ilerlerken neo-Nazi C14'ten Yehven Karas, muhtemelen militanları taşıyan bir aracın içinden YouTube'da bir video paylaştı.

Karas, "Eğer öldürülürsek, bu harika çünkü kutsal bir savaşta öldük demektir," diye haykırdı. Karas, "Eğer hayatta kalırsak, daha da iyi olacak! Bu yüzden bunun bir dezavantajını görmüyorum, sadece iyi tarafını görüyorum!” dedi.

Alexander Rubinstein, Max Blumenthal - The Grayzone

Çeviri: Bahadır Batur

soL / 11.03.22