8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü geçmişi emekle ve mücadeleyle dolu bir gündür. New York’ta bir tekstil fabrikasında insanca bir yaşam için kadın işçiler greve çıkmışlardı. Ardından yaşanan polis saldırısıyla fabrikaya kitlenmişlerdi. Çıkan yangında çoğu kadın, 129 işçi katledildi. 1910 yılına gelindiğinde ise bir sosyalist kadın konferansında Clara Zetkin isimli komünist önderin önerisiyle bu gün dünya emekçi kadınlar günü olarak kabul edilmişti.
Geçmiş yüzyıllardan bu yana dünya genelinde kadınlar tacize, tecavüze ve mobbinge maruz bırakılıyor. Yüzlerce kadın iş yerinde, sokakta, okulda, evde hiçbir önlem alınmadığı için katlediliyor. Ceren Damar, Şeyma Yıldız, Helin Palandöken ve niceleri… Sömürü düzeninin gerici dayatmalarının sonucu katledilen kadınlar ilk değildi son da olmadılar. Günümüzde de kadınlar evde işte sokakta, okulda tacize, tecavüze uğrayıp, katledilirken düzen yargısı katilleri tecavüzcüleri iyi hal indirimleri ile koruyup kollamaya, aklamaya devam ediyor. Tüm bu sorunlara karşı bizim bir araya gelerek mücadele etmemiz gerekiyor. 8 Mart’ta ise sesimizi daha çok çıkarmak için, alanlarda olmalıyız.
Yıldız Teknik Üniversitesi’nden bir öğrenci