Bir sağlık çalışanı: Karanlık günlerden çıkmak için birleşmek zorundayız!

Bizi ciddiye almayan, bizimle alay eden, emeğimizin karşılığını sadaka verir gibi ödeyen bu sistem artık vadesini doldurdu. Bu karanlık günlerden çıkmak için birleşmek zorundayız.

  • Mücadele postası
  • |
  • Güncel
  • |
  • 07 Haziran 2020
  • 16:26
ikon

Sağlık çalışanı olarak devlet hastanesinde asgari ücretle çalışmaktayım. Pandemi sürecinde çok zorlu bir çalışma atlattık. Birçok işçi arkadaşım korinavirüsüne yakalandı. Hastalığa dayanamayıp hayata gözlerini yuman çalışma arkadaşlarımızı sonsuzluğa uğurladık.

Psikolojik olarak yıprandık. Bu zorlu süreçte yalnız bırakıldık, hükümetin hiçbir desteğini göremedik. Maddi anlamda iyileştirmeler yapılacağına dair verilen sözler havada asılı kaldı. Tıbbi ekipmanlarımız yetersizdi. Hamile olan çalışma arkadaşlarımız işe devam ettiler. Kronik rahatsızlığı olanlar işe devam ettiler. Tepkilerden sonra göstermelik olarak evlerine geri gönderildiler.

Sağlık çalışanları bu virüsü evine, ailesine taşımamak için hastanede yatıp kalktı. Ailesinden uzakta özlem dolu bir pandemi süreci yaşadılar. Evlatlarını göremeyen anneler çok huzursuz bir çalışma ortamındaydılar. Hala daha ailesine kavuşamayan sağlık çalışanları var.

Şimdi ise normalleşme adı altında hükümetin isteği doğrultusunda, eski çalışma sistemimize geri döndük. Hamile olanları, kronik rahatsızlığı olanları, engelli olan çalışma arkadaşlarımızı tekrar işe çağırıyorlar. Hamile olan işçilerin izin kullanabilmesi için 24 haftalık hamile olma şartını koyuyorlar. 23 haftalık olunca o canın bir kıymeti yok mu? 24 hafta şartının mantığını anlayamıyoruz. İşçi sınıfının evlatları sermaye devletinin gözünde bir önem arz etmiyor.

Bunun bir örneğini de kreşlerde görüyoruz. Hastane kreşi tekrardan açacağını duyurdu. İşbaşı yapanlar çocuklarını kreşe getirebilir diye mesaj atıyorlar. 2300 TL ücret alan işçiden kreş için 1500 TL istiyorlar. Yani canını ortaya koyup çalışan bir sağlık işçisinin eline 800 TL para kalıyor.

Bizi ciddiye almayan, bizimle alay eden, emeğimizin karşılığını sadaka verir gibi ödeyen bu sistem artık vadesini doldurdu. Bu karanlık günlerden çıkmak için birleşmek zorundayız. Emeğimizi, ekmeğimizi, onurumuzu ve özgürlüğümüzü kazanmanın tek yolu, işçi sınıfının mücadelesinden geçiyor. Aydınlık günler için yaşasın sınıf mücadelemiz!

Küçükçekmece’den bir sağlık çalışanı