Geçtiğimiz günlerde dolar rekor bir seviyeye ulaşarak, 13 TL’nin üzerine çıktı. AKP şefi ve soytarıları yine de bir koro halinde ekonomi alanında Türkiye’nin “şahlanıyor” olduğuyla övünmeyi sürdürdüler. Oysa döviz kurunun rekor kırması ve hayat pahalılığı anlamına gelen enflasyonun rekor seviyede yükselmesi, bu şahlanışın yalnızca sermayedarlara yaradığını göstermektedir. Temel tüketim maddelerine günaşırı zamlar yapılmakta, bu ise işçi ve emekçiler için yaşam koşullarının giderek daha fazla kötüleşmesi anlamına gelmektedir. Şeker, yağ vb. gibi temel ihtiyaçlara ulaşmak bugün dünden daha fazla zorlaşmıştır. Gerçek anlamda “dünden” bahsetmekteyiz. Zira gün aşırı olarak TL’nin dolar karşısında değer kaybı yaşamasıyla derinleşen ekonomik krizden dolayı dün alınan bir gıda, bugün daha pahalı olmaktadır.
Dinci-faşist iktidar, gelinen yerde bu krizin faturasını işçi ve emekçilere kesme işinde gemi iyice azıya almış durumdadır. Öyle ki, geçtiğimiz günlerde şeker ve ayçiçek yağı gibi temel besin ihtiyaçlarının satışına “sınır” getirildi. Ancak darbe ve savaş dönemlerinde görülebilen bir tür “karne” uygulaması başlatıldı. İşçi ve emekçilerin artan fiyatlar karşısında stok yapmasının önüne geçme amacıyla devreye sokulan bu uygulamanın hedefi, her eklenen zam ile işçi ve emekçilerin ceplerinin daha fazla boşaltılmasıdır.
İşçi ve emekçiler için bıçak kemiğe dayanmış durumdadır. Dinci-faşist iktidar özellikle pandemi döneminde derinleşen çok yönlü krizin faturasını işçi ve emekçilerin omuzlarına yükledi. Bu dönemde işçi ve emekçilere ya işyerlerinde ölüm ile burun buruna çalışma ya da evde açlıktan ölme ikilemi dayatıldı. Enflasyonun tırmanışta olduğu, işsizliğin ve gelecek kaygısının had safhaya ulaştığı bir dönemde işçi ve emekçiler kendilerine dayatılan koşullarda çalışmak zorunda kaldılar. Bu koşullara karşı ses çıkaranlar ise sermayedarlara bir lütuf olarak armağan edilen “ücretsiz izin” veya “Kod 29” gibi saldırılarla işten atıldı.
Gelinen yerde emekçiler en temel ihtiyaçlara dahi ulaşamaz durumdalar. İktidarı yalnızca baskı ve zorbalıkla ayakta tutabilen dinci-faşist AKP-MHP ittifakı, oy potansiyeli olarak gördüğü kitlenin önemli bir kesiminin desteğini de kaybetmiş bulunuyor. Uzun bir zamandır kendilerinin de farkında olduğu bu duruma karşı içeride ırkçı-şoven histeriyi, dışarıda savaş ve saldırganlığı tırmandırma politikalarının da gelinen yerde artık istedikleri etkiyi yaratmadığı ortadadır. Üzerine bir de her geçen gün yeni zamların gelmesiyle birlikte hayat pahalılığının artması eklenince, işçi ve emekçilerin bu gidişata dur diyerek ayaklanacağı günler yaklaşmaktadır.
Bugünler aynı zamanda 2022 yılı asgari ücretini belirleme tartışmalarının da sürdüğü zamanlardır. İşçi ve emekçilerin “ölmeyecekleri, yaşayabilecekleri bir sınırda” ücret belirleme de diyebiliriz yapılana. Türk-İş’in 2021 Ekim ayına dair açıkladığı verilere göre Türkiye’de yoksulluk sınırı ilk kez 10 bin TL seviyesinin üzerine çıktı. Araştırmanın sonucuna göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 3.093,20 TL oldu. Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 10.075,58 TL’yi buluyor. Evli olmayan bir çalışanın “yaşama ücreti” ise aylık 3.771,96 TL oldu.
Bugün milyonlarca işçi ve emekçi “açlık sınırının altında” bir ücretle yaşam mücadelesi vermektedir. Ancak milyonlarca işçi ve emekçiye reva görülen sefalet koşullarındaki bu yaşam kader değildir! Bir avuç sermayedarın kârlarına kâr katılsın diye sömürü düzeninin çarkları işçi ve emekçilerin kanı ile sulanmaktadır. Temel ihtiyaçların alımına getirilen “sınır” ile adeta milyonlarca işçi ve emekçinin ömrü sınırlanmak istenmektedir. Bıçağın artık kemiği de kesmemesi için bu gidişata, bu vahşi sömürü düzenine dur demenin vakti gelmiştir. Yaşamlarımızı sınırlayanların iktidarını ise ancak işçi ve emekçilerin yükseltecekleri örgütlü mücadele yerle bir edebilir.
P. Sevra