Kobanê Davası ve düzenin “adaleti”

Saray rejimi Kürt Hareketi’ne karşı “intikam hukuku” ile hareket ediyor.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Güncel
  • |
  • 19 Mayıs 2024
  • 10:30

Zamanında “Çözüm Süreci” adı altında Kürt Hareketi ile müzakereler yürüten sermaye devleti ve onun dümenindeki AKP, bir taraftan Kürt Hareketi’ni edilgen kılmanın yollarını ararken, diğer taraftan aba altından sopa göstererek onu güçten düşürmeye çalışıyordu. İktidar Kürt Hareketi’ne yönelik yıldırma, demoralize etme saldırılarına paralel olarak Kürt halkına “özgürlükler bahşedip” bir taşla iki kuş vurmak istiyordu: Birincisi, kolu kanadı kırık bir Kürt Hareketi, ikincisi, yaratılan o atmosferle felce uğratılmış bir sol hareket.

***

Eylül 2014'te IŞİD, Kobanê bölgesindeki köylere saldırmaya başladı. Aralık ayına kadar 300’ün üzerinde köyü ele geçirdi. IŞİD’in vahşetinden kaçan 150 bini aşkın kişi, sınırın karşı tarafındaki Suruç ilçesine sığındı. Bu arada "Çözüm Süreci" oyunu hala devam ediyordu.

IŞİD’in ilerlemesi karşısında avuçlarını ovuşturan AKP şefi Erdoğan, “Kobanê düştü düşecek” diye “müjde” veriyordu.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) çağrısı ile 2014’te 6-8 Ekim tarihleri arasında özellikle Kürt illerinde kitlesel gösteriler gerçekleştirildi. Polis ve cihatçı çetelerin provokasyonları onlarca insanın ölmesine yol açtı. Olaylar ve işlenen cinayetler HDP ile lideri Selahattin Demirtaş’a fatura edildi.  

2015 yılına girilirken “Çözüm Süreci”, “Dolmabahçe Mutabakatı” iklimi hala hakim olsa da bu “Ilımlı iklim” Erdoğan’ın “Dolmabahçe Mutabakatı’nı doğru bulmuyorum” açıklaması yaparak masayı devirmesiyle tersine çevrildi. Akabinde Selahattin Demirtaş’tan o ünlü “Seni başkan yaptırmayacağız!” çıkışı geldi.

İpler gerildi, kılıçlar yeniden kuşanıldı. AKP şefinin “İntikam hukuku” devreye sokuldu. 2016 Kasım’ında CHP’nin desteği ile Demirtaş ve arkadaşlarının dokunulmazlıkları kaldırıldı ve bir gece yarısı operasyonu ile hapse atıldılar.

Sekiz yıldır tutuklu bulunan HDP eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ Kobanê suçlamalarından berat ettiler. Diğer davalardan Demirtaş 42 yıl, Yüksekdağ ise 30 yıl 3 ay hapse mahkum edildi. Mahkumiyetlere itiraz yolu açık. Ancak itiraz edilecek makam da “intikam hukuku” aparatlarından biridir.

Kobanê Davası ve “karar”

Ankara'daki Sincan Cezaevi kompleksinde üç yıldır devam eden davada HDP’nin önde gelen isimleri yargılanıyordu. Kobanê Davası’nda 16 Mayıs Perşembe günü karar açıklandı.

Davada HDP’li 108 siyasetçi “bölücülük”, “terörizm” ve “cinayet”le suçlanıyordu.

18’i tutuklu olan sanıkların birçoğu davanın son duruşmasına protesto amacıyla katılmadı.

Karar okunduğunda avukatlar ve sanık yakınları bu yargı maskaralığını protesto ederek mahkeme salonunu terk etti. Kasım 2016'dan bu yana tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ sırasıyla 42 ve 30 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mardin’in eski/yeni Belediye Başkanı Ahmet Türk’e ise 10 yıl hapis cezası verildi.

Sebahat Tuncel, Ayla Akat ve Diyarbakır eski Belediye Başkanı Gültan Kışanak, hüküm giymiş olmalarına rağmen uzun tutukluluk süreleri göz önünde bulundurularak tahliye edildi. Gözaltındayken demans hastası olan eski Milletvekili Aysel Tuğluk beraat etti.

Ayhan Bilgen ve Altan Tan, uzun süredir Kürt hareketiyle aralarına mesafe koydukları ve muhtemeldir ki alınları secdeye vardığı için beraatla ödüllendirildiler.

Sabah saatlerinde Sincan’a akın eden, aralarında Demirtaş ve arkadaşlarının dokunulmazlıklarının kaldırılmasında “emeği” olan CHP ve bazı sol partilerin yanı sıra, Kürt Hareketi ve bileşenleri, açıklanan kararı protesto ederken, polis kitleye zırhlı araçlar ve tazyikli suyla saldırdı.

Karar açıklanmadan önce Van, Şırnak gibi illerinin valileri toplantı ve gösteri yasağı ilan ettiler. Karar sonrası bu yasaklar başka illerde de devreye sokuldu.

Saray rejimi Kürt Hareketi’ne karşı “intikam hukuku” ile hareket ediyor. Bu gelişmeler Kürt sorununda ne “çözüm masasının” ne “Dolmabahçe Mutakatı’nın” ne de “intikamcı hukukun” çözüm olmadığını bir kez daha göstermiştir

Yegane gerçek çözüm halkların birleşik, devrimci mücadelesindedir.