Dünyanın başta gelen hazır giyim tekellerinden Zara’nın ünü, “dünya markası” olmasıyla sınırlı kalmıyor. İspanya merkezli Inditex grubu bünyesindeki şirket, grubun diğer tekstil şirketleriyle birlikte, dünyanın dört bir yanında kendisine iş yapan fabrika ve atölyelerde işçi sınıfına dayatılan kölelik koşullarına göz yummasıyla da ün salıyor.
Türkiye’de Bravo Tekstil işçilerinin, firmanın iflası sonrası ortada bırakılmasıyla gündem olan, Zara’nın Adana’daki işletmelerinde kötü çalışma koşulları dikkat çekiyor.
Zara’dan teftiş “var” ama değişen bir şey yok
Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu Oğuz Tekstil fabrikasında çalışan işçiler; yeni yılda asgari ücretin dahi altında sefalet zammına mahkum edildiklerini belirtti. Kriz ve “iş olmadığı” bahanesiyle yıllık izinlerinden kesilerek cumartesilerinin boş geçtiğini belirten işçiler, fabrikada baskıların arttığından, en ufak şeyde tutanak tutulduğundan şikayet etti. Zara’nın “teftiş”e geldiğini aktaran işçiler, değişen bir şey olmadığının altını çizdi.
Fabrikadaki koşulları Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL) Çukurova Temsilciği ile paylaşan bir işçinin aktarımı şu şekilde: “İşin olmamasından dolayı işçilere fatura kesildi. Cumartesi günlerini yıllık izinden kesiyorlar 2 buçuk aydan beri böyle. Birde en küçük şeyde tutanak tutup duruyorlar. İşçilere korku vermeye çalışıyorlar. Zara firması geçen hafta teftiş yapmış işletmeye. Sağlıksız ve uygunsuz şartlarda üretim yapılıyor demiş. Ama değişen bir şey yok. Aynı tas aynı hamam. WC’ler aynı, leş gibi. Ayrıca hep tıkalı ve pislik. Sağlıksız bir ortam.”
“Günde 40 avroluk 5 bin gömlek üreten işçiye zam yok!”
Öte yandan, Adana’da Zara’ya iş yapan bir fabrikadaki düşük ücretlere tepki gösteren bir işçi, asgari ücrete yapılan zamdan sonra kendilerine zam farkının verilmediğini söyledi. Patronun “Zara destek verirse zam farkı veririz” dediğini aktaran işçi, “Elimizden bir günde 4000 uzun kollu gömlek çıkıyor. 5000 de kısa kollu. Her birinin etiket fiyatı 40 avro. Ama patron bize zam yapacak para yok diyor” ifadeleriyle servet-sefalet kutuplaşmasına dikkat çekti.