Geçmişten günümüze maden işçileri çeşitli eylemler ile Türkiye işçi sınıfı içerisinde farklı zamanlarda öne çıkıyor. Geçmiş zamanlarda Yeni Çeltek, Kozlu direnişi, Zonguldak yürüyüşü yakın zamanda ise Kandilli HEMA işçilerinin maden işgali bulunuyor.
Hepsinin de fiili-meşru bir işçi eylemi olması, madenlerde yaşanan sömürüyü ve maden işçilerinin sömürüye ‘dur’ deme gücünü gösteriyor.
Son bir aylık süreçte Türkiye’nin 4 farklı ilinde madenlerde başlayan direnişler ve bugün de Yeni Çeltek direnişi ile mücadele yükseliyor.
2013 yılında rödovans sistemi ile özelleştirilen Yeni Çeltek maden ocağı 301 maden işçisinin katili Soma AŞ tarafından işletiliyordu. Soma AŞ, Yeni Çeltek’te de işçilere baskı uygulayarak onları yıldırmaya çalıştı.
Direniş nasıl başladı?
Ocak ayı başlarında ellerine tebligat ulaşan yaklaşık 90 maden işçisi, Soma AŞ tarafından Soma’da 2 ay “geçici” süre ile çalıştırıldı. Soma’da bulundukları süre içerisinde işçiler; soğuk ve bayat yemekler, koğuş sisteminde kalınan yerler ile köle hayatını iliklerine kadar yaşıyorlardı. İşçiler Yeni Çeltek’e geri döndüklerinde ise yeni bir tebligat ile Yeni Çeltek maden ocağının müfettişler tarafından komple kapatıldığını öğrendiler. Direniş kıvılcımı da o an çakıldı.
24 Mart’ta başlayan direniş, yol kapatma eylemleri ve kent meydanlarında yapılan basın açıklamaları ile bir süre devam etti.
Direniş ve sendikal bürokrasi
Direnişin en başından beri rahatsız olan Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Merkezi ile Yeni Çeltek Şubesi haricindeki şubeler, açlık grevinin başlamasıyla beraber rahatsızlıklarını dile getirmekten hiç çekinmiyor. Açlık grevi direnişinin daha ilk günlerinde Maden-İş Sendikası’nın merkez yöneticileri, direnişe destek veren Yeni Çeltek Şubesi ve Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Güven ile sert tartışmalara girerek nasıl patron safında yer aldıklarını gösterdi.
Şüphesiz ki patronlar tarafından atanan sendika yöneticilerinden bu direnişe destek vermelerini kimse beklemiyor. Ancak bu durum birçok bölgede sendika üyesi işçilere sendikal bürokrasinin ne olduğunu gayet iyi gösteriyor. Başta Soma bölgesi olmak üzere birçok madenciden gelen tepkiler Yeraltından Sesler sayfası aracılığı ile kamuoyuna sunuldu. Sendika bürokratları buna bile tahammül edemeyerek, iş yerlerinde öncü işçilere baskı uygulayıp tartışma ortamı yaratmaya çalışıyor.
Sendika bürokratlarının tüm engellemelerine rağmen Soma’dan birçok maden işçisi Yeni Çeltek işçileri ile dayanışmayı büyütmeye devam ediyor. Gerek kendi aralarında toplantı yapmaları gerekse Yeni Çeltek önüne asılması için pankart yaptırıp göndermeleri işçi sınıfının birleşme eğilimini bir kez daha ortaya koyuyor.
Sonuç olarak, maden işçileri mücadelesinde yeni bir döneme keskin olarak girilmiştir. Maden işçilerinin direniş tarihinde artık Yeni Çeltek geçmiş olmaktan çıkmış, mücadelenin bugününde yerini almıştır. Artık işyerlerinde korkan ve baskılara karşı boyun eğen maden işçileri için yeni bir dönemin başladığının işaretleri görüyoruz.