AKP-MHP iktidarı güya işten çıkarmaları yasakladı. Bu sözde yasak, doğrudan veya ücretsiz izin saldırısıyla yasağı yok hükmüne getirecek şekilde delindi. Son örneklerden biri de, Aydın Valiliği tarafından Aydın Büyükşehir Belediyesi, Efeler ve Germencik belediyelerinde yaşandı. Toplam 80 işçi, güvenlik soruşturması bahanesiyle işten çıkarıldı.
“İşçilerin kamu kurumlarında çalışmalarının yasaklandığı” yönünde tebligat üzerine Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde 34, Efeler Belediyesi’nde 25, Germencik Belediyesi’nde 21 olmak üzere toplam 80 işçinin işine, “yüz kızartıcı suç” nedeni olarak bilinen Kod-29 maddesiyle son verildi.
“Neyle suçlandığımızı bilmeden işsiz kaldık”
Evrensel'den Doğukan Doğan'ın haberine göre, Efeler Belediyesi’nde çalışan bir işçi, belediyeden çağrılarak valiliğin güvenlik soruşturmasından dolayı işe son verildiğinin sözlü tebliğ edildiğini aktardı. İşten atılma gerekçelerinin ne olduğunu öğrenemediklerini ifade eden işçi, gerekçesini öğrenmek ve işe iade için dava açacaklarını söyledi.
“Ne ile ilgili suçlandığımızı bilmeden işsiz kaldık” diyen başka bir işçi de “Tamamıyla hukuksuz ve keyfi bir durum ile karşı karşıya kaldık. Arkadaşlarımızın hiçbiri ne ile suçlandıklarını dahi bilmiyor. Ellerinde mahkeme kararı olmadan, delil olmadan, kanıt olmadan işsizliğe mahkum etmek istiyorlar. İşten çıkarılan arkadaşlarla genellikle ortak noktamız iktidarın politikalarına muhalif olan kişiler olmamız” dedi.
“Sendika yanımızda yer almadı”
Üç belediyedeki işçilerin hepsinin Belediye-İş sendikasına üye olduğunu belirten başka bir işçi, “Kararı duyunca arkadaşlarla birlikte sendika binasına gittik. Şube başkanı ile görüşmek istedik ama görüşemedik. Diğer sendika yöneticilerine durumu izah edip sendikanın üyelerinin yanında yer alması gerektiğini söyledik. Sendika yetkilileri ‘Biz hiçbir şey yapamayız’ dediler. ‘Gidin dava’ açın demekle yetindi. Bizde bu duruma tepki gösterdik. Aidat almaya gelince sendikamız oluyor ama onlarca üyesine karşı hukuksuzluk yapılıp işten çıkarılınca elimizden bir şey gelmiyor diyor. Şube başkanı arayıp geçmiş olsun demeye bile korkuyor. Böyle sendikacılık mı olur? İşten atılan 3 arkadaş aynı zamanda iş yerinde sendika temsilcisi” diyerek sendikanın tutumunu eleştirdi.
“Evime nasıl ekmek götüreceğim?”
Hakkında açılan dava, soruşturma veya kovuşturma olmadığını ifade eden Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan bir işçi de “Kürt kimliğimin olması bu soruşturmada güvenlik sorunu olarak görülüyor. Alenen bir hukuksuzluk ve tek adam rejiminin kayyumcu zihniyeti. Bu kriz ve pandemi döneminde işsiz kaldım, evime nasıl ekmek götüreceğim? Çıkışımızı Kod-29’dan yani yüz kızartıcı suçtan yaptılar. Nasıl, nerede iş bulacağım? Bu yapılan hukuksuzluğa karşı hepimizin ortak mücadele vermesi lazım” diye konuştu.
Belediye emekçisi bir kadın işçi ise “Ben bu işe güvendim ve uzun zamandır şiddet gördüğüm eşimden boşanma kararı aldım. Ayrı eve çıktım ve kendi başıma ayakta kalmaya çalışıyorum. Ancak işten çıkarıldığım için nasıl geçineceğimi bilmiyorum” dedi.
“Bu hukuksuzluktan bir an evvel dönülsün”
Atılan diğer bir belediye işçisi de “Evliliğim henüz bir yılını doldurmadı. Zaten aldığım maaş eve aldığım eşyaların taksitlerine gidiyordu. Evi tek başıma geçindiriyorum ve bankalara borcum var. Pandemi sürecinde işsiz kaldık ve Kod- 29’dan dolayı şu an herhangi bir yerde çalışma şansımızda yok. Ne yapacağım konusunda bir fikrim yok. Bu hukuksuzluktan bir an evvel geri dönülmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Sonuna kadar mücadele edeceğiz”
“Hakkımda açılan bir tane dava ve soruşturma yok. Güvenlik soruşturması bahanesi ile bizi işimizden edenler yetmediği gibi adımızı Kod-29 ile lekelemek istiyor” diyen başka bir işçi ise şöyle konuştu:
“Yüz kızartıcı suçu biz değil bu hukuksuz kararı alanlar işliyor. Atılan işçi arkadaşlara baktığımız zaman ya inancı ya da kimliği tarafından fişlenerek bu işlemin yapıldığını görüyoruz. Ben alevi bir gencim ve hakkımda yapılan bu güvenlik soruşturmasının inancımdan ötürü olduğunu net bir şekilde söyleyebilirim. Ben dahil hiçbir arkadaşımız bu hukuksuz iktidarın uygulamalarına biat etmeyeceğiz ve sonuna kadar mücadele edeceğiz.”
“OHAL fiilen devam ediyor”
Bu yapılan uygulamayla sadece kendilerine değil, iktidara muhalif bütün kesimlere bir gözdağı verilmek istendiğini belirten, atılan bir diğer işçi de “OHAL döneminde yün binlerce emekçi haksız gerekçelerle KHK’larla işten atıldı. Bugün bize yapılan bu uygulama OHAL’in fiili olarak devam ettiğini gösteriyor. Kod-29 yüz kızartıcı bir suç olarak anılan madde, eğer sen bunu iddia ediyorsan ispatlamakla yükümlüsün. Biz değil sen bunu ispatlayacaksın. Sendika bir açıklama yapma zahmetini bile görmüyor böyle bir anlayış mı olur? Bu hukuksuzluğa karşı herkesin ses vermesi gerekiyor” dedi.
“İşten atma kararını alan biz değiliz”
Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay, durumu 12 Eylül sonrası döneme benzettiğini söyleyerek, “Komisyon bir çalışma yaparak karar vermiş fakat kararın numarası dışında, içeriğine dair herhangi bir şey elimizde yok. Dolayısıyla valiliğin neden böyle bir karar verdiğine dair fikir üretebileceğimiz bir durum da yok. 12 Eylül sonrasında sadece ‘sakıncalı’ ibaresiyle sorgusuz sualsiz işten alımlar yapılırdı. Bugün yaşanan olay da bunu andırıyor” dedi.
Kararı belediyenin vermediğini belirten Atay, “İşten ayrılmak zorunda kalan arkadaşlarımızın bir kısmı ekonomik olarak cidden çok zor durumda. Arkadaşlarımız iş mahkemesinde görülmek üzere Efeler Belediyesi’ne dava açıyorlar fakat esasında bu davanın idare mahkemesinde görülmesi gerekiyor. Çünkü işten atma kararını alan biz değiliz valiliktir. Bütün bu süreç boyunca mağdur edilen arkadaşlarımızın yanında olacağız” diye konuştu.