Ege İşçi Birliği ve DEV TEKSTİL’e ulaşan işçiler sınıf devrimcilerinin tutuklanmasına tepki gösterdi.
Eski bir gemi söküm işçisi şunları ifade etti:
“Bu eylem başladığında hakkını bile savunmayacak olan gemi söküm işçileriydik.
Karşımızdaki örgütlü patronlar kulübünden insanca yaşayacağımız koşulları sağlamaları istedik.
Gönlümüzden geçip de dilimize gelmeyen, yeterli birikime sahip olmayan biz işçilere yol gösteren ve 11 gün boyunca deneyimlerini bizimle paylaşıp duygularımıza tercüman olan Yücel Memiş ve Serdar Gür sebebi bile bilinmeyen bir nedenle tutukladılar.
İşçi sınıfının sıkıntılarını kendine dert edinmiş, kendi hayatından feragat ederek sıkıntıları dile getirmiş ve bunun için fiili mücadele etmiş insanların bu şekilde baskılanıp vazgeçmesini düşünmek aptallıktır.
Yücel ve Serdar yoksa Ahmet var. Bu savaşın galibi mutlaka ezilenler, sömürülenler olacaktır.
Servetleriyle nüfus edebildikleri kolluk, yargı ve daha birçok imkanın onları koruyamayacağı mahşer gününü hatırlatır, dünyada ki çekilen sıkıntıların ahirette mükafatının olacağı gibi, yapılan zulümlerin de cezasız kalmayacağını hatırlatmak isterim.
Şu kısacık dünyada biriktirdiğimiz iyi dostlara şükürler olsun...”
“Bizler Ege İşçi Birliği’nin yanında olmalıyız!”
Bir gemi söküm işçisi şunları ifade etti:
“Gemi söküm emekçi işçi kardeşlerim ben de sizler gibi gemi söküm işçisiyim. Ege işçi Birliğinden Yücel ve Serdar bizim için gemi sökümde sabahtan akşama kadar soğukta bizler için emeğimiz için bizimle beraber grevde yanımızda bizler için mücadele etti. Ege işçi Birliğinden Yücel ve Serdar kardeşimiz tutuklanmış hem de hukuksuz bir biçimde. Bizler Ege işçi Birliğinin yanında olup onları desteklemeliyiz sahip çıkmalıyız. Onlar nasıl bizler için mücadele ettiyse soğukta yağmurun altında bizlerde onlar için yanında olmalıyız. Bizler Ege işçi Birliğine gemi söküm işçisi olarak her birimiz borçluyuz emeğimize sahip çıkan sesimizi duyuran Ege işçi Birliğine teşekkür ederim yanımızda olduğu için.”
“Siz gidin Narin kızımızın katili kim önce onu bir söyleyin Fatma ile uğraşacağınıza”
Buca’dan bir tekstil işçisi şunları ifade etti:
“Fatma’yı tutuklayabilirsiniz ama doğru bildiğinden vazgeçiremezsiniz.
Fatma, bizlerin yalnız hakları için mücadele eden, her türlü haksızlığa karşı kapısını çalabileceğiniz biri değildi. O aynı zamanda her sorunumuzda yanı başımızda bulabileceğimiz bir kız kardeş, sonsuz güven duyabileceğimiz ve hiçbir zorluktan asla yılmayacağını bildiğimiz bir aile üyesi gibiydi hepimiz için.
Tutuklanmış olmasına elbette üzüldüm. Ama şaşırmadım. Bu düzenin baş eğmeyen kadınları kendisi için tehlike sayması normal.
Ama bilin Fatma 12 yaşında çalışmaya başladı tekstil atölyelerinde. Sömürüyü baskıyı çocukken öğrendi. Onu tutuklayabilirsiniz ama doğru bildiğinden haklı gördüğünden vazgeçiremezsiniz. Siz gidin narin kızımızın katili kim önce onu bir söyleyin Fatma ile uğraşacağınıza.”
Bir işçi şunları ifade etti:
“Yücel niye tutuklu çünkü bu ülkede hakkını aramak yasa dışı!
Ege İşçi Birliği işçi sınıfına aittir, yargılanamaz!”
“Yücel ve Serdar nasıl bizim yanımızda olduysa biz de sonuna kadar yanlarındayız!”
“CS WİND işçisi şunları ifade etti:
“Doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar hırsızlık yapmadan, kara para aklamadan, soymadan, kandırmadan sadece hakkımız olanı isteyip bu yolda bize destek çıkan Yücel Serdar ve arkadaşlarımızın tutuklanması çok mu adaletli? Madem adalet var hak hukuk var neden hırsızları değil de hakkını arayan, haklarını arayanların hakkı gasp edilir? Yücel Memiş ve Serdar Gür nasıl ki iyi günde kötü günde yanımızda oldularsa bizler de sonuna kadar onların yanındayız. Yaşasın işçilerin kardeşliği yaşasın işçilerin direnişi...”
“Tutuklamalar her birimizin özgürlüğüne tehdittir”
Eski bir DYO işçisi şunları ifade etti:
“Ege İşçi Birliği ve sendika temsilcileri olarak, Serdar Gür ve Yücel Memiş’in tutuklanması, tamamen hukuksuz bir adım olup, işçi sınıfının ve toplumsal mücadelenin susturulmak istendiğinin açık bir göstergesidir. Bu tutuklamalar, iktidarın muhalefeti sindirme, sesini kesme çabalarının bir parçasıdır ve her birimizin özgürlüğüne yönelik ciddi bir tehdittir.
Serdar Gür ve Yücel Memiş, yalnızca işçi hakları ve emek mücadelesi için yıllardır dimdik ayakta durmuş, halkın haklarını savunmuş isimlerdir. Bu adımlar, hukukun ve adaletin yok sayılmasıdır! Hiçbir güç, işçi sınıfının ve halkın haklı mücadelesine engel olamayacak, bu karanlık dönemler geride kalacaktır!”
Bir işçi şunları ifade etti:
“Serdar Gür’e özgürlük!
Ege İşçi Birliği işçi sınıfına aittir, yargılanamaz!
Görüntüler CMS’de haksız ve hukuksuz işten atmalara karşı yapılan eylemden.”
Bir işçi şunları ifade etti:
“Yücel Memiş’i Gemi Sökümde iş cinayetlerine karşı çıktığı, işçilerin canına mal olan denetimsizliği teşhir ettiği için mi tutukladınız?
Ege İşçi Birliği işçi sınıfına aittir, yargılanamaz!”
“Yücel’in Samimi bir devrimci olduğunun yakinen şahidiyim”
Bir gemi söküm işçisi şunları ifade etti:
“Bu eylemler neticesinde işinden olan bir gemi söküm işçisiyim. Yücel Memiş'in işçi sınıfının yanında ki duruşunun yakinen şahidiyim. İşçi sınıfının derdiyle dertlenen samimi bir devrimci olduğunun yakinen şahidiyim. Düzenin sahipleri bu dik duruşun kendilerine tehdit olduğunu çok iyi biliyorlar. Bazı gerçekler vardır ne kadar üstünü örtseniz de üstünü kapatamazsınız.”