Türk Traktör fabrikası yurt içi satışlarının düştüğü gerekçesiyle, haftalık çalışma gününü bir gün düşürmüş ve o günün ücretinden kesinti yapma kararı almıştı. Haftalık çalışma gününün düşürülmesinin yanı sıra üretim bandındaki gece vardiyasını iptal edip, vardiyayı da ikiye düşürmüştü. Yaklaşık iki aydır süregelen bu uygulamaya ilk geçildiği zaman bu uygulamanın 24 Haziran’da son bulacağı fabrika yönetimi tarafından söylenmişti. Ancak seçimlerden sonra da aynı uygulama devam etti. Türk Metal sendikası ve fabrika yönetimi işçi çıkarma olmayacağını ancak bir süre daha bu uygulamanın süreceğini söyleseler de işçi çıkarmaya da başladılar.
Evrensel’de yer alan habere göre, sözleşmeli personellerin önemli bir bölümünü işten atıldı. Fabrika yönetimi bunun yanı sıra işçilere “isteyen çıkabilir” diyerek işten ayrılma baskısı yapılıyor.
Yaklaşık iki yıldır Türk Traktör’de çalışan bir genç işçi gazeteye şunları söyledi: “Yanı başımızdaki genç sözleşmeli arkadaşları işten attılar. İşsizlik almış başını gidiyor, biz de tedirginiz genel olarak işimizden olmaktan. Önce askere gitmeyenleri, sonra sırayla geride kalanları tek tek işten atacaklar bu gidişle. Sendikadan da hiç ses yok, işten çıkarma olmayacak sadece ücretlerden belli bir kesinti olacak dediler ama herkes atılma korkusunu ensesinde hissetmeye başladı.” Başka bir işçi ise, “Tazminatları açmış, çıkmak isteyen çıksın diyor. Herkes bu kadar borca batmışken, işsizlik almış başını gitmişken, kriz kapıdayken kim işten çıkabilir ki?” diye sordu.
Bir diğer işçi ise, “Burada iş yok diye bir ara Sincan OSB’deki fabrikaya 90 tane Türk Traktör işçisini gönderip belli bir süre çalıştırdıktan sonra geri alacaklarını söylediler. Yüzyılın sözleşmesini imzaladık derken, şimdi geriye hiçbir şey kalmadı. Patates, soğan derken; vergi dilimine girince de maaşlardan kesinti olunca evdeki ekonomi iyice zora girdi. Bir de üstüne ücretlerden ve söylemedikleri halde benim dahil kimilerinin ikramiyelerinden de kesinti söz konusu oldu. Şimdi herkeste bir sessizlik var ama en ufak bir şeyde patlamaya hazır bir ortam da var.”