Kod 29’un kaldırılması talebiyle her türlü ve baskı ve yasaklara rağmen direnişini sürdüren TOMİS üyesi Dilbent Türker, İşçi Temsilcileri Konseyi’nin “Direnişteki işçiler buluşuyor. İşçilerin mücadelesi Kod 29’u yenecek!” şiarıyla düzenlediği etkinliğe katıldı.
Konsey TV’de yayınlanan etkinliğe Türker’le birlikte Bayrampaşa Belediyesi Direnişçisi İzzet Akan, PTT Direnişçisi Ömer Keskin katıldı. Direnişçilerin yanı sıra Genel-İş İstanbul Anadolu 1 Nolu Şube Yöneticisi Ali Ekber Erarslan ve Emeğin Gücü Derneği Başkanı Mustafa Adnan Akyol da konuk konuşmacı olarak etkinlikte yer aldı.
“Yasakları tanımıyoruz”
Dilbent Türker yaptığı konuşmada pandemi ile birlikte Sinbo’da üretimin arttığına değinerek, bu süreçte mesai ve telafi çalışmaları ile üzerlerindeki sömürünün nasıl arttığını açıkladı. Pandemi boyunca önlem almayan Sinbo yönetiminin önlem adına 6 TOMİS üyesi işçiyi ücretsiz izne çıkardığını ve bunun ardından da direnişe geçtiklerini aktardı. Direnişin 31. gününde Çalışma Bakanlığı’nın da müdahil olmak zorunda kalması ile birlikte direnişin kazanımla sonuçlandığı ifade etti. Ancak bakanlığın Sinbo yönetimine herhangi bir yaptırım uygulamamasının ardından yönetimin, bu sefer daha pervasızca davranarak direnişçi işçiler üzerindeki baskıyı arttırdığını, işbaşı yapan direnişçileri diğer işçilerden izole ettiğini aktaran Türker, ardından yalan ve iftiralarla Kod-29 saldırısına başvurduklarına değindi.
“Pandemi sürecinde işçilere en büyük saldırı ücretsiz izin ve kod 29 oldu” diyen Türker, bu sefer de “Kod 29 kaldırılsın!” talebiyle tekrar direnişe geçtiklerini belirtti ve konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“100’ü aşkın gündür kod 29’un kaldırılması için mücadele ederken yasaklamalar ve engellemelerle karşılaştık. Biz gasp edilen haklarımız için mücadele ederken karşımıza polis dikiliyor. Pandemi önlemi adı altında keyfi bir şekilde haklı mücadelemiz engelleniyor. İşçiler fabrikalarda önlem alınmadan çalıştırılıyorken önlem adına direnişimizi engelleyen bu yasağı tanımıyoruz. Sürekli olarak gözaltı saldırısına maruz kalıyoruz.”
“Bizim yükselttiğimiz talep Türkiye işçi sınıfının talebidir”
Mücadele edilmediği sürece hak gasplarının son bulmayacağını belirten Türker, “Şu anda yeni haklar kazanmak bir yana elimizde olanı korumak zorunda kalıyoruz” dedi. KHK’lara da değinen Dilbent Türker konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Kendilerine muhalif gördükleri memurları nasıl ki KHK ile işlerinden uzaklaştırdılarsa şimdi de sesini çıkaran ve sendikalaşan işçileri fabrikalardan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Son dönemde açıklanan resmi kâr oranları ve ihracat rekorları biz işçilerin canı pahasına elde edildi. Pandemi öncesi süreçte kıdem tazminatı gibi haklarımıza göz dikilmişti ve bu süreçte de ücretsiz izin, kod 29 gibi saldırılarla bu haklarımız fiilen elimizden alındı. Bizim yükselttiğimiz talep Türkiye işçi sınıfının talebidir.”
Yayının tamamını buradan izleyebilirsiniz...