Kütahya'da Seyitömer Linyitleri İşletmesi önünde işten çıkarılan işçilerin geri alınması için direnen işçiler zor koşullara rağmen eylemlerini sürdürüyorlar. Dün akşam da işçiler, kendilerine destek veren aileleriyle birlikte işletme önünde direnişlerini sürdürürken sağanak yağmura yakalandılar. Bu esnada yaklaşık 150 işçi ve ailesinin üzerine yıldırım düştü.
Yıldırım düşmesi sonucu yaralanan Ömer Tuncan (25) adlı işçi arkadaşları tarafından Yoncalı Hastanesi'nde götürüldü. Burada yaşanan elektrik kesintisi nedeniyle Tuncan, ambulansla Kütahya'ya Evliya Çelebi Hastanesine sevk edildi. Tuncan, hastanedeki tedavisinin ardından işletme önünde gelerek oturma eylemine devam etti.
Arkadaşını hastaneye götüren Seyitömer işçisi Ertan Çevik milletvekillerinin ziyarete geldiği esnada yağmurun bastırdığını söyleyerek şunları ifade etti: “Büyük bir şimşek düştü. Arkadaşımda o sırada yıkılarak bayıldı. Ne olduğunu ilk etapta anlayamadık, şimşek düşünce bir anda bir kargaşa meydana geldi. Sonra düşen şimşek yüzünden yıkıldığını anlayınca arabayla alıp hastaneye götürdük. Yoncalı Hastanesi'nde yıldırım düşmesi nedeniyle elektrik kesintisi olduğu için ambulansla Kütahya'ya Evliya Çelebi Hastanesine gönderdiler. Yıldırım düştüğünde 150 kişi vardı."
“İllaki burada birimizin ölmesi gerekmiyor”
Üzerine yıldırım düşen Ömer Tuncan, hastaneden taburcu olduktan sonra yeniden direniş alanına gelerek eyleme devam etti. Tuncan yaşadıklarıyla ilgili şöyle konuştu: "Biz burada ekmeğimizin davasındayız. Ekmek mücadelesi veriyoruz, haksız yere işten çıkartılan arkadaşlarımız için burada oturma eylemi yapıyoruz. 6 gündür buradayız, soğukta sıcakta bekliyoruz. Bugün de yağmura yakalandık. Yağmur esnasında biz çadıra girmiştik. Çadırda arkadaşlarla beklerken şimşek çakmaya başladı. Arkadaşlara bir şey anlatırken kolum havadaydı. Birden şimşeğin çakmasıyla kolum biranda aşağıya inerek uyuşmaya başladı. Ondan sonra hastaneye götürüldüm. Yoncalı Hastanesi'ne girdiğim esnada kendime gelerek gözümü açtım. Yoncalı Hastanesi'nde bana bir serum taktıktan sonra ambulansla Evliya Çelebi Hastanesi’ne götürdüler. Şu an kolum hala uyuşuk ve hareket ettiremiyorum. Yetkililerin bizi duyması için illaki burada birimizin ölmesi gerekmiyor. Bizi görsünler artık. Biz burada bir mücadele veriyoruz. Ekmek mücadelesi veriyoruz, haksız yere işten çıkartılan arkadaşlarımızın mücadelesini veriyoruz. Benimle birlikte birkaç arkadaş daha yaralandı. Bana daha çok etki yaptığı için beni hastaneye götürdüler. Eyleme sonuna kadar devam edeceğiz. Yetkililerin bizi görünceye kadar devam edeceğiz."