Saldırı paketlerine karşı mücadeleye!

Saldırı yasalarını püskürtecek olan, işçilerin fabrika ve işyerlerinde kuracakları taban örgütlülükleri ve bu temelde yükseltecekleri meşru-militan mücadeledir.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 02 Kasım 2020
  • 08:00

Salgınla birlikte daha da derinleşen ekonomik kriz batağında debelenen AKP-MHP iktidarı, kapitalistleri bu krizden kurtarmanın aracı olarak paketlere sarılıyor. Son olarak “istihdam paketi” olarak açıklanan “İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” mecliste görüşülmeye başladı. Salgın sürecinde daha çok işsizliğe, açlığa ve yoksulluğa itilen işçi sınıfına dönük saldırılar paketin esas konusu olsa da, pakette birbirinden bağımsız pek çok başlık yer alıyor. Torba yasanın amacı pandeminin istihdam üzerindeki olumsuz etkilerini azaltma olarak yansıtılıyor. Oysa yakından bakıldığında, amaçlananın salgının yükünü işçiye yıkmak olduğu anlaşılıyor. İşçilere esnek ve güvencesiz çalışma dayatılırken, sermayeye bir kez daha teşvik ve destek sağlanıyor.

Pakette, kıdem tazminatının gaspı, ücretsiz iznin uzatılması, esnek ve kısmi çalışma teşviki, Tamamlayıcı Emeklilik Yasası’nın genişletilmesi, işsizlik sigortası fonunun kapitalistlere açılması ve kayıt dışı çalışma yer alıyor.

“İstihdam” adı altında güvencesiz çalıştırma saldırısı

25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçiler için “belirli süreli sözleşmelerin” koşulsuz olarak yapılabilmesinin sağlanması ile kıdem tazminatı tümden gasp edilmeye çalışılıyor. “Belirli süreli sözleşme” ile çalışan işçiler kıdem ve ihbar tazminatından faydalanamıyor. Bu madde ile işçilerin güvencesiz çalışması derinleştirilirken, kıdem tazminatının da ortadan kaldırılması hedefleniyor. Paketin hedefinde aynı zamanda EYT’liler de var. Büyük çoğunluğu 50 yaş üstünden olan EYT’liler, bu madde yasallaşırsa, daha güvencesiz koşullarda çalışmak zorunda kalacaklar.

İş sözleşmesi 1 Ocak 2019-17 Nisan 2020 döneminde sona erenler ile kayıt dışı çalışan işçiler, çalıştıkları işyerlerine başvurmaları ve fiilen çalıştırılmaları durumunda, kapitalist patronlara her ay, SGK’ye ödeyecekleri primlerden mahsup edilmek üzere günlük 44,15 TL destek verilecek. Böylece kayıt dışı işçi çalıştırdığını kabul eden patron işsizlik fonundan destek alacak. Bu patronlara idari para cezası verilmeyeceği gibi, sigorta prim indirimi, teşvik ve desteklerden yararlanacaklar.

Paket yer alan maddeler, İşsizlik Sigortası Fonu'ndan patronlara daha fazla kaynak aktarılmasını sağlıyor. Cumhurbaşkanına kurumlar vergisini 5 puana kadar indirme yetkisi veriliyor. SGK prim ve vergi borçları yapılandırılarak borçların 18 taksitle ödenmesine olanak tanınıyor. Borcunu peşin ödemek isteyenler indirimden yararlanabilecek. Teklif, yurt içi veya yurtdışındaki döviz, altın gibi menkullerini kayıt altına aldıranlara vergi muafiyeti getirilmesini de öngörüyor.

Kölelik paketi örgütlü mücadeleyle püskürtülebilir

Paket açıkladığında, sendikalar peş peşe açıklamalar yaparak, bu saldırılara izin vermeyeceklerini duyurdular. TÜMTİS, Hizmet-İş, Tekstil-İş, Petrol-İş, DİSK Genel-İş ve DİSK Nakliyat-İş gibi binlerce üyesi olan sendikalar kırmızı çizgilerini hatırlatarak, yasanın geçmesine “kesinlikle” izin vermeyeceklerini bir kez daha vurguladılar. Yazılı açıklamalar ya da sendika binaları önünde yapılan açıklamalar dışında henüz anlamlı bir tepki ortaya konulmuş değil. Kanun teklifi komisyonlarda kabul edilerek görüşülmeye devam edilirken, sendikalardan yana açıklanmış bir mücadele programı henüz yok.

Salgın sürecinde işçiler ölümle burun buruna çalışırken hiçbir şey yapmayan sendika bürokratlarının safı bellidir. Onlar oturdukları koltuklardan ne işçi sınıfının bedeller ödeyerek kazandığı haklarını koruyabilir ne de saldırıları püskürtebilirler. Onlar işçi sınıfına dönük saldırılara sessiz kalarak ya da göstermelik açıklamalar yayınlayarak ancak bu saldırıların bir parçası olabilirler.

Saldırı yasalarını püskürtecek olan, işçilerin fabrika ve işyerlerinde kuracakları taban örgütlülükleri ve bu temelde yükseltecekleri meşru-militan mücadeledir. Bu saldırılar ancak işçi sınıfının örgütlü mücadelesiyle durdurulabilir.