Endüstri Bölgeleri Kanunu kapsamında Cumhurbaşkanı’nın aldığı karar ile 5 ilde (Bursa, İstanbul, Mardin, Balıkesir ve İzmir) 6 özel endüstri bölgesi belirlendi. Resmi Gazete’de yayınlanan karara göre bu 6 özel endüstri bölgesi şu avantajlara sahip olacak:
- Projenin altyapı masrafları bakanlık tarafından karşılanabilir.
- Kamulaştırma işlemi yapılacaksa bunun masrafları da bakanlık tarafından karşılanabilir.
- ÇED süreci olağandan çok hızlı işler. En geç iki ay içerisinde yatırımın koşulu olan “ÇED gerekli değildir” veya “ÇED olumlu” raporu verilir. Tesisisin üretime geçmesi için bakanlık tarafından alınan onay ve izinlerin ardından diğer izinler ilgili kurumlarca 15 gün içinde verilir.
- Harita, etüt raporu, imar planları, alt ve üst yapı projeleri bakanlık tarafından onaylanır ve bu işlemler için bedel alınmaz.
- Yapı ruhsatı, yapı kullanma izni, işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı bakanlık tarafından verilir ve söz konusu ruhsatlar için harç alınmaz.
- Bölgede yer alan bütün binalar emlak vergisinden, arsaların tahsisine ilişkin sözleşme ve taahhütnameler damga vergisinden muaftır.
- Hazine arazileri üzerinde 49 yıllığına irtifak hakkı veya kullanma izni verilir. İrtifak hakkı veya kullanma izni bedeli, taşınmazın emlak vergisine esas asgari metrekare birim değeri toplamının binde 5’i, stratejik yatırım olması durumunda ise binde 1’i oranında belirlenir.
- Bu bölgelere Cumhurbaşkanınca ek teşvikler belirlenebilir.
- Yatırım Teşvik Belgesi alan yatırımlar, vergi indirimi ve sigorta primi işveren hissesi desteği açısından bulundukları bölgenin bir alt bölgesinde sağlanan oran ve sürelerde bu desteklerden yararlanabilir.
Teşvikler sermayeye, en önce de damatgillere!
Söz konusu 6 bölgeden önce İzmir Aliağa Star Rafinerisi geçen yıl Türkiye’nin ilk özel endüstri bölgesi olarak ilan edilmişti. Şimdi belirlenen 6 özel endüstri bölgesi de benzer şekilde özel teşviklerden yararlanacak. 6 bölgenin toplam yatırım tutarının 3,7 milyar dolar olacağı açıklandı.
Yüzde 95’inin sıfırdan yeni yatırım olduğu belirtilen şirketlerin başında Tayyip Erdoğan’a yakınlığı ile sürekli gündemde olan, daha doğrusu sürekli ihalelerde gördüğümüz Albayrak Group geliyor. 165 milyon dolarlık yatırımla üretime başlayan Albayrak Turizm Seyahat İnşaat Ticaret AŞ’ye ait Balıkesir’deki SEKA Kağıt Fabrikası’nın bulunduğu özel endüstri bölgesine ilerleyen süreçte 240 milyon dolarlık ilave yatırım yapılması bekleniyor.
İstanbul’da farklı sektörlere ait 191 üretim tesisinin faaliyete başlaması planlanan TESKOOP Teknoloji ve Sanayi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi Özel Endüstri Bölgesi’ne toplam yatırım tutarı 1,9 milyar dolar. 109 farklı üretim tesisi ile faaliyete geçecek olan ÖZAR Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi Özel Endüstri Bölgesi’ne ise 950 milyon dolar yatırım yapıldı.
Bursa Asil Çelik Sanayi ve Ticaret AŞ Özel Endüstri Bölgesi’nde paslanmaz çelik ve kalıp çelik üretimi gerçekleştiren şirketin, bugüne kadar yaptığı ve yapacağı yatırımların toplamı 500 milyon dolar civarında.
Mardin’de 760 milyon dolar yatırım yapılan Eti Bakır AŞ Özel Endüstri Bölgesi’ne gelecek dönem de 40 milyon dolar yeni yatırım gerçekleştirilecek.
İzmir’de vasıflı çelik ürünleri üretim tesisi olduğu söylenen Most Makina Enerji Taahhüt Sanayi ve Ticaret AŞ’ye yatırım tutarı 450 milyon dolar.
Kriz kime, kıyak kime?
Star Rafineri sürecinde olduğu gibi 6 özel endüstri bölgesine dair açıklamalarda da bu hamlelerin Türkiye’nin cari açığını kapatacağı, 49 bin kişilik istihdam sağlayacağı iddia ediliyor. Türkiye’nin ilk Stratejik Yatırım Belgesi’ne sahip Star Rafineri’ye 6,6 milyar TL tutarında yatırım yapıldığı söyleniyor. Son 30 yılda tek noktaya yapılan bu en büyük yatırım, sık sık yabancı sermayenin ayağını alıştıracağı şeklinde propagandaya konu edildi. Öte yandan söz konusu yatırımlara KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, yüzde 90 oranında vergi indirimi, yüzde 50 oranında yatırım katkısı, 7 yıl boyunca asgari ücret tutarı ile sınırlı olmak üzere sigorta primi işveren hissesinin karşılanması, bina inşaat harcamaları için KDV iadesi, yatırım tutarının yüzde 5’ini geçmemek kaydıyla 50 milyon TL’ye kadar faiz gibi destekler sunuluyor.
Büyük bir ekonomik krizin yaşandığı bir dönemdeyiz. Türkiye’nin paraya sıkışmış olduğu her fırsatta dile getiriliyor ve devlet sürekli emperyalist devletlerin ve tekellerin kapılarını çalıyor. Her ne şekilde olursa olsun devlet kasalarından birine giren sıcak para hızla sermayeye aktarılıyor. Devletin elinde toplanan fonlar teşvik vb. çeşitli adlarla sermayeye akıtılıyor, sermayenin krizden çıkması ve sermaye gruplarının palazlanması için kullanılıyor. Krizin bedeli ise her zamanki gibi işçi ve emekçilerin omuzlarına yıkılıyor.