Türkiye’nin ihracat alanında önde giden sektörü olan otomotivde ihracattaki artış devam ediyor. Sektördeki ihracat artışı işçilere ise daha ağırlaşan sömürü koşulları olarak yansıyor. Sermayenin yürütücüsü hükümetin asgari ücretteki artışının ardından otomotiv sermayedarları, işçilerin asgari ücret farklarını gasp ederek işgücü maliyetlerini göreceli olarak düşürmüş ve kendilerine ‘ek kâr’ olanağı yaratmıştı.
Bununla da yetinmeyen otomotiv sermayedarları, geçtiğimiz yıl yaşanan Metal Fırtına ile yaşadıkları kayıpları bir daha yaşamamak için işten atma saldırılarını hayata geçirmiş, sendika bürokratları ile işbirliği içerisinde, işçilerin birliğini ve mücadelesini kırmaya çalışmıştı.
Türkiye kapitalizminin en önemli sektörü konumundaki otomotivde sermayedarlar kendilerine dikensiz gül bahçesi yaratmaya çalışarak 2008 Temmuz’undan bu yana aylık bazda en yüksek ihracat rakamına Haziran ayında ulaştı. Sektördeki toplam ihracatın yüzde 80’i AB pazarlarına yapılırken AB ülkeleri arasında ise Almanya birinci sırada yer alıyor. AB’ye ihracat Haziran ayında, geçtiğimiz yıla oranla yüzde 13 artarken, Almanya’ya ihracat ise yüzde 15 artış gösterdi.
Ürün grubu açısından ise en yüksek artış otobüs-minibüs-midibüs ihracatında gerçekleşti. Bu alanda yüzde 67 artış olurken, yan sanayi ihracatı yüzde 9, binek otomobil ihracatı yüzde 3, eşya taşımaya mahsus taşıtların ihracatı ise yüzde 1 arttı.
Toplamda otomotiv sektör ihracatı geçtiğimiz Haziran ayına göre yüzde 9 artış kaydederken, Ocak-Haziran dönemi ihracatı ise yüzde 12 artışla yüzde 11,7 milyar dolar oldu. Otomotiv sektöründe yıl sonu hedefi ise 23 milyar dolar olarak belirlenmişti.