Başbakan Binali Yıldırım sermayeye müjde vererek söyledi: Özetle, yeni düzenlemeyle sermayeye vergi affı geliyor. “Düzenleme kapsamında vergi ve vergi cezaları, gecikme faizleri ve zamları, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı, gümrük vergileri, trafik, askerlik, nüfus, seçim, karayolu geçiş ücreti, RTÜK idari para cezaları, YURT-KUR öğrenim ve katkı kredisi alacakları, SGK ve belediyelerin alacakları gibi birçok kamu alacağı yeniden yapılandırılarak vatandaşlara borçlarını uygun koşullarda ödeme imkanı getirildi.”
Elbette yaptıkları yeni düzenlemeyi “vatandaşlara borçlarını daha uygun koşullarda ödemeleri için yaptıklarını” söyleyecekler. Ama hangi “vatandaşlar”? İşçi, emekçi borç batağında olmasına rağmen, vergi borcu hemen hemen hiç yok. Vergi primleri işçiden peşin alınıyor. Dolaylı vergiyi de işçi, emekçi, aldığı ürünün parasını peşin veriyorsa, vergisini de peşin ödemiş oluyor. Buna rağmen işçinin, emekçinin vergi borcu varsa bile, bu ancak küçük bir rakamdır. Hükümeti körü körüne destekleyen bir işçi, emekçi bile bu düzenlemeye, yanılsamayla bugün sevinse bile, gerçekleri gördükten sonra, yani kendine bir yararı olmadığını gördükten sonra, sevinemeyecektir.
Ama sevinen “vatandaşlar” da var. Misal TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu. Hisarcıklıoğlu son yapılan vergi düzenlemesine ilişkin “Tahsilatlarda sıkıntı yaşandığı bir dönemde, devletimiz, ‘Merak etmeyin biz sizin arkanızdayız’ demiştir” diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu tüm sermaye sınıfının duygularına tercüman oluyor. Sermaye sınıfı, SGK primlerinde dahi epeyce borçlu. SGK primlerini işçiden peşin alan devlet, sermayeden peşin bir yana neredeyse hiç almıyor. ‘84’ten bu yana olan vergi borçlarının faizi silinecek. Faizi silindiğinde, eğer öderse, sermaye ‘84’den bu yana işlettiği paranın çok azını vergi borcu olarak ödeyecek. Şimdi öderlerse eğer, gerçekte “yasal” olarak vergi kaçırmış olacaklar. Çünkü ‘84 yılı bir kenara, geçen senenin vergi borcunu bile faizsiz ödeyen biri, misal 5 ödeyecekse, bu 5 bir senede neredeyse 10 olmuşken yine 5 ödeyecek. İşçi, 5 ödemesi gerekiyorsa, geçen yıl peşin olarak 5 ödedi. Bu vergi affı kesinlikle sermayenin çıkarına bir durum.
Demek oluyor ki OHAL de sermayenin çıkarına. İşçinin, emekçinin vergi primi aynı kalırken, hatta asgari geçim indiriminde yükseltilirken, sermayeye bugün “Sen vergi ödeme, 10 yıl sonra nasılsa vergi borcu faizlerini sileriz, o zaman ödersin” deniyor. Özetle OHAL sermayeye vergi affı, işçiye, emekçiye daha çok vergi anlamına geliyor.
M. Kurşun