Maaş günü Arçelik'e bağlı sendikacılar gelir, “sendikal hakkımız olan sözleşme maddemizde yer alan enflasyon zammını aldık, güle güle harcayın arkadaşlar” derler. Bir fotoğraf, iki şak şak, sonra aynı tas aynı hamam devam eder. Sonra promosyon homurtuları artınca, o sizi kandırdıkları sözleşmenin hezimetini örtmek için uydurdukları o yılbaşı hediyesi var ya, onu ortaya atarlar. Sonra “onu da aradan çıkardık” diye ofislerinde paşalar gibi yayılırlar.
Şimdi ben bunları attım kafamdan ama ne kadar mantıklı geliyor değil mi? Çünkü artık bu sendikanın oyunlarını çözdük: Hep aynı bahaneler, aynı yalan dolanlar. Söz meclisten dışarı, kimse yanlış anlamasın ama ben dolandırıldığımı hissediyordum. Milyon dolarlık işler yapıp ay sonunu zor getirmek hangi kitapta yazar? Sürekli anketler dönüyor, memnuniyet ölçülüyor, telefonla arayıp soruyor şikayetlerimizi, peki ya sonuç? Sonuç yok arkadaşlar! Maalesef yok, çünkü hakkımızı savunan bir sendikamız yok. Kene gibi yapışmış kanımızı emiyorlar. Söküp atmaya kalkınca da zehirliyorlar. İşimizden, gücümüzden, ekmeğimizden etmek için her şeyi yapıyorlar. Yüreği yetiyorsa, bir gram kendine güveniyorsa o buz kıracağı Pevrul başkanları Twitter’dan bir anket yapsın, “sendikadan memnun musunuz” diye... Ama yok, bunlar ki kelime oyunları, yalan ve dolanların ustasıdırlar. WC'lere "promosyon isteriz" diye yazılınca kapılarda nöbet tutan acizler!
Ankara’dan bir Arçelik işçisi