Dinex'te Birleşik Metal-İş örgütlenmesi patron ve Türk Metal çetesinin saldırısıyla karşılaşmış, Birleşik Metal-İş yasal süreci bekleyerek içerdeki üyeliklerini kaybetmişti. Son olarak 28 Eylül günü fabrikadan iki vardiya işten atma tehdidi ile Türk Metal'in Ankara'daki oteline götürülmüş ve üyelik baskısı devam ettirilmişti. Türk Metal çetesi bu süreçte fabrika önünde nöbet tutarak Birleşik Metal-İş yöneticilerinin içeri girmesini de engellemişti.
Dinex'te yaşanan baskı ve örgütlenmeyi koruyamayan Birleşik Metal-İş'in tutumuna ilişkin Metal İşçileri Birliği'nin açıklamasını sunuyoruz.
Dinex’te bir kez daha yasalcılık kaybettirdi...
Çerkezköy’de kurulu bulunan Dinex fabrikasında yaşananlarda olağanüstü bir şey yok. Metal işçisi sadece birkaç ay içerisinde Dinex gibi sayısız deneyim yaşadı. Birleşik Metal-İş'in bin bir zahmetle örgütlendiği fabrikalarda patronlar, Türk Metal silahını kullanıp metal işçisinin elini kolunu bağlıyorlar. İşten atılmalar, yıldırma operasyonları vb. ile Birleşik Metal-İş'i fabrikadan kovuyorlar. Dinex’te de bunlar yaşandı.
Ama Dinex’te olanlar da bir kez daha gösterdi ki, patronlar ve Türk Metal'in her defasında bu kavgadan başarıyla çıkmasının en önemli nedenlerinin başında Birleşik Metal-İş’e hakim icazetçi-yasalcı anlayış gelmektedir. Dinex’te bu anlayışın rolü bir kez daha net biçimde görülmüştür.
Dinex’te neler yaşandı?
Birleşik Metal-İş yakın zamanda yetkiyi aldığı bu fabrikaya giriş yapamıyor. Çünkü fabrikadaki işçilerin hemen tümünü üye yapıp bakanlığa yetki başvurusundan sonra, patron Türk Metal'i fabrikaya sokarak, baskı ve yıldırmayla işçilerin ezici bir bölümünü Türk Metal'e geçirdi. Kalanları da işten attırdı. İşte tüm bunlar olup bittikten sonra nihayet Birleşik Metal-İş’e yetki geldi ve Birleşik Metal-İş yönetimi de yetkili sendika belgesiyle ve işten atılan üyelerine de dayanarak fabrikaya yeniden girmeye çalışıyor. Fakat işte bu aşamada da patron ve Türk Metal işbirliği yaparak, dahası polisi de arkasına alarak Birleşik Metal-İş’i fabrikaya sokmuyor. Yasaları çiğneyerek fiili engellemede bulunuyorlar, bunu yaparken de içeride fiili çoğunluk Türk Metal’de argümanına dayanıyorlar. Nitekim geçtiğimiz günlerde bu amaçla yapılan girişim bu işbirliği ile ve böylelikle engellendi.
Asıl sorun yasalcılık!
Elbette burada Türk Metal çetesi metal işçisi için tanıdık bir kirli işbirliğinin içerisindedir. Fakat öte yandan Türk Metal ve patronun gücünün büyük ölçüde Birleşik Metal-İş’in yasalcılığından ileri geldiğini de kabul etmek gerekir. Öyle ki bugün yetki belgesine dayanarak fabrikaya girmeye çalışan Birleşik Metal-İş, patron ve Türk Metal harekete geçtiğinde hiçbir şey yapmamış-yapamamıştır. Bu gerici saldırıya karşı barikat kurmak yerine, “nasıl olsa çoğunluk bizde yetki de bize çıkacak” anlayışıyla suskun kalınmış, izlemekle yetinilmiştir. Sonuçta böylelikle bir kez daha ağır bir faturaya dönüşmüştür.
Patron-Türk Metal barikatını yıkmak için yasalcılığı aşmalıyız!
İşte bunun için metal işçisi eğer örgütlenecek ve Türk Metal tuzağına düşmekten kurtulacaksa bu ancak kendi içerisindeki yasalcı-beklemeci anlayışın sendika üzerindeki egemenliğine son vermekle mümkündür. Aksi halde daha çok Boschlar, Arabuslar, Dinexler yaşanacak... Metal işçisi bin bir zahmetle kazandıklarını kolaylıkla kaybetmeye devam edecek.
Metal İşçileri Birliği
30 Eylül 2013