MİB: Birleşik Metal-İş işçinin söz ve karar hakkını bir kez daha yok saymıştır!

MİB, sözleşmeye imza atan Birleşik Metal-İş'in işçilerin söz ve karar hakkını yok saydığını belirtti.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 24 Ocak 2017
  • 08:28

Metal İşçileri Birliği (MİB), EMİS ile Birleşik Metal-İş arasında toplu sözleşmenin imzalanmasının ardından yaptığı açıklamada, Birleşik Metal-İş bürokratlarının işçi iradesini bir kez daha yok saydığını vurguladı.

MİB’in açıklamasında şu ifadeler yer aldı.

“Metal işçisinin grev yasağına karşı gösterdiği kararlılık sayesinde, oturulan sözleşme masasında EMİS ile Birleşik Metal-İş arasında anlaşmaya varıldı. Gelen bilgilere göre saat ücretlerine 1.20 ardından ücretlere %7'lik bir orana imza atıldı.

Birleşik Metal-İş bürokratları bir kez daha metal işçisinin söz ve karar hakkını yok saydı. Bir oldu-bitti ile ‘patronlara iyi niyet göstergesi’ olarak grevi kırdı, ardından satış sözleşmesine imza attı. Metal işçisinin uzun bir süredir gösterdiği kararlılığı, mücadele isteğini, haklı ve meşru taleplerini kazanmak için ortaya koyduğu iradeyi çiğnedi.

EMİS patronlarının dayatmalarına, AKP hükümetinin keyfi grev yasağına karşı tabanın basıncıyla yol yürümek zorunda kalan Birleşik Metal-İş bürokratları, binlerce işçinin grev yasağını deldiği ve dayanışmanın güçlendiği bir evrede, mücadele ufuklarının çapını gösteren, icazetçi-basiretsiz yaklaşımlarının yeni bir örneğini ortaya koydular.

Masaya otururken ortaya konulan talepler dahi süreç içinde erimişken, metal işçileri için sefalet anlamına gelen oranlara imza atılmıştır. Grev kararlılığının, grev yasağına karşı ‘yasağınızı tanımıyoruz’ iradesinin karşılığı Birleşik Metal-İş bürokratları için sembolik dahi denilemeyecek artışlar olmuştur.

Metal işçisi iradesinin yok sayılmasına, söz ve karar hakkının sözleşme masasında bırakılmasına, EMİS patronlarının dayatmalarına ve elbette ki Birleşik Metal-İş'in mücadele kaçkını tutumlarına karşı şimdi her zamankinden daha kenetlenmiş bir kararlılıkla çıkabilmelidir. Sermayeye ve sendikal bürokrasiye karşı fabrika zeminlerinde birliğini kurmalı/sağlamlaştırmalı, hakları için, geleceği için safları sıklaştırmalıdır. İşçilerin birliği sermayeyi de, sendikal bürokrasiyi de alt edecektir. Kazanan işçi sınıfının haklı ve onurlu davası olacaktır!”