Kartal ve Ataşehir grevlerinin dersleriyle...

"Grev" iradesini büyütelim!

Genel-İş yönetimlerine tepkiye ve sürecin yarattığı moral bozukluğuna rağmen, kazanmanın anahtarı belediye işçilerinin tabandan birlikteliğini ve fiili meşru mücadelesini örgütlemekten geçiyor. Bunun için grev hazırlığındaki değişik belediyelere bağlı işçiler arasında bir koordinasyon kurulmalı,  SODEMSEN  dayatmalarına ve  Genel Merkezi'nin buna çanak tutan oyunlarına  tüm belediye işçileri "sınıfa karşı sınıf" şiarı ile hep beraber karşı  çıkmalıdır.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 06 Kasım 2024
  • 14:19

Kartal Belediyesi işçilerinin grevinin işçilerin iradesini hiçe sayarak Genel İş Genel Merkez tarafından imzalanmasının ardından bugün (6 Kasım) greve çıkan Ataşehir işçilerinin grevi de genel merkezin ihanetiyle sonuçlandı. Kartal'da olduğu gibi yine Genel Merkez müdahalesiyle sözleşme imzalandı. Ataşehir Belediyesi dış temizlik ve fen işleri işçileri, bu satış sözleşmesini tanımıyor, halen direnmeye devam ediyor.

Geçtiğimiz hafta Kartal Belediyesi dış temizlik işçileri de satış sözleşmesinin tanımamış, 2 günlük fiili grev gerçekleştirmişti. Yanısıra Anadolu yakasının 4 şubesi Kartal işçilerinin fiili direnişine destek olmak amacıyla süresiz iş bırakma kararı almıştı. Ancak sonra verilen bir takım vaatler üzerinden kartalda örgütlü olan 4 No'lu Şube  sözleşmeyi kabul etti... Ve böylece 4 şubenin ortak olarak yapacağı süresiz iş bırakma eylemi de ortada kalmışoldu. 

Bu geri adımla, işte bugün gördüğümüz Ataşehir Belediyesi'ndeki yeni bir ihanetin taşları döşendi...

Kuşkusuz bu tablo şaşırtıcı değil. Zira bu tablonun yaşanmasında sendika yönetimlerinin CHP belediyeleriyle kurdukları ilişki yatmaktadır. Oysa ki, CHP yönetimlerinin işçilerin karşısına SODEMSEN adı altında işveren sendikasıyla çıkmasının da gösterdiği gibi belediyelerde çıkarları farklı olan iki sınıf karşı karşıya gelmektedir. Bir yanda belediye işçileri, diğer yanda işveren sendikası kılığına bürünmüş CHP yönetimleri. Bu mücadelede sendikal bürokrasi tercihini işveren tarafında kullanmakta ve insanca yaşanabilir bir ücret isteyen belediye işçilerinin karşısında konumlanmaktadır. 

Genel-İş Genel Merkezi'nin ihanetine, alt kademe sendika bürokratlarının geri adımlarına rağmen, önümüzdeki günlerde greve çıkacak belediye işçileri kazanmak istiyorsa, Kartal ve Ataşehir süreçlerinden dersler çıkartarak "sınıfa karşı sınıf" bakışıyla hareket etmelidir.

Genel-İş yönetimlerine tepkiye ve sürecin yarattığı moral bozukluğuna rağmen, kazanmanın anahtarı belediye işçilerinin tabandan birlikteliğini ve fiili meşru mücadelesini örgütlemekten geçiyor. Bunun için grev hazırlığındaki değişik belediyelere bağlı işçiler arasında bir koordinasyon kurulmalı,  SODEMSEN  dayatmalarına ve  Genel Merkezi'nin buna çanak tutan oyunlarına  tüm belediye işçileri "sınıfa karşı sınıf" şiarı ile hep beraber karşı  çıkmalıdır.

Öteki durumda Kartal ve Ataşehir’de yaşanılanların diğer belediyelerde yaşanılacağı aşikardır.

Emeğin Kurtuluşu