İzmir'de koronavirüse karşı önlemlerin alınması ve çalışanların sağlıklarının korunması için bugün saat 12.00'de İzmir Büyükşehir Belediye önünde basın açıklaması yapıldı.
Eylemde Genel İş Sendikası 1, 2 ve 3 nolu şube başkanları da söz aldı. Yapılan konuşmalarda resmi açıklamalara göre Mart ayından itibaren koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden emekçilere değinilerek normalleşme adımları ile salgının işçi ve emekçiler arasında daha hızlı yayıldığı ifade edildi. Pandemi koşullarında belediye çalışmalarının da risk altında çalıştıkları ifade edildi. Salgın koşullarında önlemler alınmazsa işçilerin çalışmama haklarını kullanacakları ifade edildi. “Genel İş 1, 2 ve 3 nolu şubeleri olarak bizler de çalışma saatlerimizi memurlar gibi sabah 08.00 ile 16.30 olarak belirlemiş bulunuyoruz” denilerek konuşmalar sonlandırıldı. Ardından ortak basın açıklaması okundu.
Tüm Bel Sen 1 Nolu Şube, Disk Genel İş 1, 2 ve 3 nolu şubeler adına ortak basın metnini Tüm Bel Sen 1 Nolu şube başkanı Buse Engin okudu. Engin, Ülkede Mart ayında görülmeye başlanan koronavirüs salgınının hızla yayılarak toplumun sağlığını tehdit eder boyutlara ulaştığını ifade etti. Engin konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“AKP hükümeti salgın ile mücadeleyi vatandaşa havale ederek maske ve mesafe önerisi dışında hiçbir önlem almamıştır. Ayrıca kendilerinin bile inanmadığı hasta ve vefat sayılarıyla salgının boyutu gizlenmek istenmektedir”
Buse Engin, pandemi sürecinde İzmir Büyük Şehir Belediyesi’ne bağlı kuruluşlarda çalışan belediye emekçileri İzmir halkına hizmet vermek için büyük bir özveri ile çalışmıştır dedi. Devamında ise, normalleşme süreci ile birlikte koronavirüs vakalarının tekrar yükselişe geçtiğini ve Büyük Şehir Belediyesi’ne bağlı kuruluşlarda da vakalar görülmeye başlandığını ifade etti.
Açıklamaya şu sözlerle devam edildi:
“Cumhurbaşkanlığı, kamu kurumlarında dönüşümlü uzaktan çalışma yapılmasına yönelik genelge yayınlayarak bir taraftan da sorumluluğu kendi üzerinden atmayı amaçlamaktadır. Bu genelgenin belediye kurumlarında nasıl uygulanacağı konusunda belediye bürokratları ile defalarca yapılan görüşmelerde; haftalık dönüşümlü çalışma düzenine geçilmesini, engelli bireylerin, süt izni kullananların, kronik hastalığı olanların ve 12 yaşın altında çocuğu olanların idari izinli sayılmasını önermiştik.
Bu görüşmelerden sonra ilk etapta Türkiye'de başka bir örneği olmayan yarım gün dönüşümlü çalışma sistemi uygulanmak istenmişti. Sendikamız ve üyelerimizin ısrarlı çabası sonucu bu uygulamadan vazgeçildi. Ancak belediyenin çalışma koşulları ile ilgili olarak yayınladığı genelgede süt izni olanlar ve kronik hastalığı olanlar hakkında hiçbir açıklama yer almadı. Bizlerin böyle bir uygulama ve genelgeleri kabul etmemiz mümkün değildir.
Bizler belediye emekçileri olarak böyle bir genelgeyi kabul etmeyeceğimizi belediye bürokratlarına defalarca ilettik. Belediye bürokratlarının belediye çalışanlarını tembellikle suçlamaları karşısında şu soruyu soruyoruz: Belediye bürokratlarının tembellikle suçladığı belediye çalışmaları ile Tunç Soyer'in pandemi boyunca büyük fedakarlıklar ile çalıştıkları için teşekkür ettiği emekçiler farklı kurumlarda mı çalışıyorlar?
Biz buradan bir kez daha sesleniyoruz: Bu süreci işçi ve memur personelin tamamı için doğru bir planlama yaparak hem emekçilerin hem de halkın sağlığını koruyacak ve kamu hizmetlerinin verimli bir şekilde sürmesini sağlayacak şekilde yürütmek mümkündür.
Taleplerimizi tekrar yeniliyoruz:
Haftalık dönüşümlü çalışma,
Süt izni olanlar, kronik rahatsızlığı olanlar, 12 yaşın altında çocuğu olanlar, engeli olan işçi ve emekçiler ücretli izinli sayılmalı
Bu taleplerimizin kabul görmemesi halinde üretimden gelen gücümüzü kullanacağımızı söylüyoruz.”
Açıklama sonunda Türk Tabipler Birliği’nin Türkiye genelinde hayatını kaybeden sağlıkçılar için yaptığı saygı duruşuna destek olmak için saygı duruşu yapıldı. Eylem alkış ve sloganlar ile bitirildi.
Kızıl Bayrak / İzmir