Kocaeli Dilovası’nda bulunan ABB Elektrik’te, ücret artışının iyileştirilmesini isteyen 12 işçi 15 Nisan’da Kod 46 ile 25/2. maddeden işten atıldı. İşten atılan işçiler fabrika önünde direnişe başladı. ABB’de düşük ücretlere ve çalışma koşullarına karşı tepki gösteren işçiler basın açıklaması yaptı.
Fabrika önünde yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bizler ABB Elektrik firması çalışanları olarak, iş yerimizde yetkili sendika olan Birleşik Metal İşçileri Sendikası’nın yetkisinin düşürüldüğü 2020 yılı Eylül ayından sonraki süreçte, işçi-işveren ilişkilerinin düzenlenmesi ve çalışma koşullarımızın, ücret ve diğer haklarımızın sendikal örgütlülük sürecinde olduğu üzere güvencelenmesi için, iş yerimizde seçimle oluşturulan ve işverenliğimiz tarafından da tanınarak işlerlik kazanan İşçi Temsilcileri Heyeti üzerinden taleplerimizi ifade ediyor, temsil ediliyorduk. Nitekim, sendikanın yetkisinin düşmesi üzerine, işverenliğimizce o dönemde bizlere topluca açıklamalar yapılarak, sendikal örgütlülük sürecimizde kazanılmış haklarımızın korunacağı, TİS ile verilmiş hakların geri alınmayacağı, bundan sonraki süreçte de emsal iş yerlerinde uygulanacak MES grup sözleşmeleri gözetilerek ücret ve diğer haklarımız ile çalışma koşullarımızın bu emsal iş yerlerindeki koşullar ile uyumlu olacağı, seçimle belirleyeceğimiz İşçi Temsilcileri Heyetinin temsil yetkisini tanıyacakları ve ilgili tüm iş yeri kurullarında katılımlarının sağlanacağı, işverenlikçe doğrudan muhatap alınacağı açıkça beyan ve taahhüt edilmiştir. İlk dönemlerde bu söz yerine getirilmekteyken, özellikle pandemi süreci ve sonrasında verilen sözler, taahhütler unutulduğu gibi, tam tersi bir söylemle ve tutumla karşılaşmış olduk.”
Yaklaşık 2 yıldır hak gasplarına karşı mücadele ettiklerini ve taleplerini İşçi Temsilcileri Heyeti aracılığı ile ilettikleri belirtilen açıklamada buna rağmen çözüm alınamadığı vurgulandı. Çözüm için müzakere taleplerinin patron tarafından tehdit ve baskı ile karşılandığı belirtilen açıklama şöyle devam etti:
“Her gün her an işe devam etme ve çalışma barışını sağlamak için hazır olduğumuzu, tek isteğimizin sorunların çözümü için müzakere başlatılması olduğunu yineledik. İki gün boyunca bizi tehdit ve baskılarla sindirmeye çalışan işveren vekillerinin üçüncü gün Temmuz ayında ücret ve diğer haklarımızın emsallere uyarlanması için gereken iyileştirmelerin yapılacağını beyan etmeleri üzerine derhal tüm çalışanlar olarak yine oybirliği ile çalışmaya kaldığımız yerden devam ederek ve varsa üretim kayıplarımızı gidermek üzere tüm çalışanlar olarak fazla mesai yaparak işe devam irademizi ortaya koyduk. İşveren vekilleri de bu nedenle memnuniyetlerini belirterek, temmuzda iyileştirmeleri yapma sözlerini yinelediler. Ayrıca işveren vekilleri tarafından, herhangi bir çalışanın iş akdinin sona erdirilmeyeceğini, bundan böyle işçi temsilcileri ile daha sıkı iletişimde olunacağı, olayın disiplin kuruluna taşınması durumunda dahi en fazla bir gün yevmiye kesme ya da yıllık izin hakkından sayma şeklinde uygulama yapılabileceği sözü verildi.”
Bu mutabakat gereği 20-24 Mart arası süreçte, işçilerin özveriyle çalıştıkları belirtilen açıklamada hafta sonu 12 kişinin kod 46 ile işten çıkarıldığı aktarıldı.
Hukuki sürecin başladığı hatırlatılan açıklamada talepler şöyle ifade edildi:
“Tek istemimiz işe iademiz, işçi temsilcilerimizin muhatap alınması, söz verildiği üzere emsal iş yerleri ile çalışma koşullarımız uyarlanarak insanca yaşama imkanı verilmesi, çalışma barışının sağlanması suretiyle çalışma hak ve özgürlüğümüzün iade edilmesidir.”