İşçiler Bartın’da yaşanan maden katliamına tepki gösterdi. Amasra maden patlamasında yaşanan iş cinayetine karşı İDÇ, Ateş Çelik, CMS, Gemi Söküm İşçileri, Ege İşçi Birliği’ne mesaj göndererek, PETKİM işçileri bir araya gelerek tepkilerini gösterdi.
Ateş Çelik işçisi: “BİR yerde bir emekçi ölüyorsa bu bir İŞ cinayetidir.”
“Patronların o doymak bilmez istekleri birçok işçinin daha hayatına sebep olmuştur. Sektör ne olursa olsun BİR yerde bir emekçi ölüyorsa bu bir İŞ cinayetidir. Bunun başka hiçbir açıklamasında yoktur. Bir Ateş Çelik işçisi olarak ve de Ateş Çelik işçileri adına Bartın’da yaşanan maden kazasında hayatlarını kaybetmiş işçi kardeşlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Yaralı olarak kurtulanlara da en kısa zamanda acil şifalar diliyoruz.”
İDÇ işçisi: “Resmen bir katliam, ‘kader’ diyorlar!”
“3 yıl önce Sayıştay’ın raporuna göre önlem alınması gerekiyordu, muhalefet maden ocağıyla ilgili ‘araştırılsın’ diye önerge sunmuş. Mevcut olan iktidarla ortağı önergeyi ret ediyor. Çökme, patlama riski varmış ne denetleme var ne bir şey. Resmen bir katliam, ‘kader’ diyorlar. Önlem, denetlenme yapılmamış… Bütün maden ocağında ölen işçi kardeşlerimize Allah rahmet eylesin, Acılı ailelerine Allah sabır versin…”
CMS işçisi: “Hesap sorulmalı hepinizden ve düzeninizden...”
“Atın içeri konuşanı, katliam diyeni, ölümleri paylaşanı, patronları suçlayanı atın içeri. Neden yaşam odası yoktu, neden denetleme raporlarına uyulmadı diyenleri de asın. Ama sakın önlem almayın..
Günahınız saymakla bitmez, umarım kalmaz başka tarafa burada hesap sorulmalı hepinizden ve düzeninizden...”
Gemi Söküm işçisi: “…umutlu günlerin gelmesi için yapacağımız çok şey var!”
"Hep kendimi maden işçisine yakın hissederim. İşe başladık mı ölüm olasılık... Gemi sökümde işçinin canı ne kadar değersiz ise, maden de bir o kadar değersiz! Patronlar rezidanslarda, biz işçiler ise ya en iyi ihtimal 80 metre kare evde yaşam mücadelesinde ya da en kötü ihtimal kara toprak altında. İki ihtimalde birbirine çok yakın. Maden işçisi kardeşlerim; umudum en az kayıpla, en az üzüntü ile bu acı olayın geride kalması... lakin demeden geçemiyorum! Acılı günlerin geçmesi değil, umutlu günlerin gelmesi için yapacağımız çok şey var!"
Aliağa DİSK Emekli Sen’li bir emekçi: “Başınız sağ olsun demekten bıktık, bıktık artık!”
“Bartın’da meydana gelen maden kazasında yine aynı hatalar, yine iş cinayetleri, yine ‘başınız sağ olsun’, ‘madencinin fıtratında var’ gibi gereksiz-anlamsız laflarla madende iş cinayetleri devam ediyor. Vahşi kapitalizm aşırı kâr anlayışı ile kaderle işbirliği ile ailelere ‘başınız sağ olsun, olur böyle şeyler’ deyip ‘ailenizde çalışacak var ise aynı şartlar altında gelsin çalışsın’ derler..
Madende teknik eksiklikler, iş güvenlikleri unutulur, uzmanlar uzmansızca rapor hazırlarlar, ellerinden gelse madende gelen patlamaları çalışanlar yaptı diyecek kadar kendilerini savunurlar. Yıllardır aynı anlayış aynı görüntüler; ekrana gelen ailelerin acı haykırışları, çocukların şaşkınlık içinde acıyı o yaşta tatması, gözlerindeki yaşları ile boş boş bakmaları…
Lanet olsun demek bile anlamsız kalıyor, yok mu bu ülkede bir gün sadece bir gün güzel haber yok mu yahu, duyamayacak mıyız? Başınız sağ olsun, kalanlara sabır demekten bıktık, bıktık artık!”