İpekiş işçileri grevde kararlı

Tekstil'de grev 5. gününe girerken her bir fabrikadan işçilerin biriken öfkesi yansıyor. Grev işçiler tarafından büyük bir coşkuyla sürdürülüyor.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 18 Ağustos 2013
  • 23:41

Grup toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine Teksif tarafından başlatılan grev 5. gününe girdi. 30 fabrikada 12 bin işçinin katıldığı grevin Bursa’daki mevzisi İpekiş. Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu İpekiş fabrikasında greve çıkan 185 işçi yüzde 100 katılımla grevi sürdürüyorlar.

Hayatlarında ilk kez grev tecrübesi yaşayan işçiler fabrika önünde kurdukları çadırı bir şenlik yerine dönüştürmüş durumdalar. Öyle ki Pazar günü olmasına rağmen grev çadırında grev gözcüleri dışında çok sayıda işçi bulunuyor. Evlerden getirilen yiyecekler paylaşılıyor, sıcak çaylar yudumlanıyor. İşçilerin gözlerinde kararlılık ve coşku göze çarparken çevrede de gelip geçenler grev çadırını selamlıyorlar.

Grev çadırına gittiğimizde işçiler ve sendika yöneticilerinin sıcak karşılamasıyla masalarına buyur edildik. Kısa bir tanışma faslının ardından Teksif Bursa Şube Başkanı Nihat Şeker greve çıkış nedenlerini ve grev sürecini anlattı.

 

“İkramiyeler kırmızı çizgimiz”

Şeker, alınan grev kararının hemen tüm fabrikalarda yüzde yüz katılımla uygulandığını, işçilerin davalarına sahip çıktığını söyledi. “Kırmızı çizgimiz ikramiyelerimiz” diyen Şeker, kriz döneminde fedakarlık yaparak ikramiyelerle ilgili bazı sınırlamalara gittiklerini, ama patronların bunu bir fırsata dönüştürerek ikramiye hakkını fiilen gasp ettiğini anlattı. İkramiye haklarını geri istediklerini, ortalama 1020 TL civarındaki komik ücrete de talim etmek istemediklerini söyledi. Grevin bölgede büyük bir ses getirdiğini, çevre fabrikalarda işçilerin gözünün kendilerinde olduğunu, eğer başarırlarsa DOSAB’da büyük bir örgütlenme ve mücadele dönemi başlayacağını ifade eden Şeker, “Bu işçinin yeniden dirilişidir” sözlerini kullandı. Tekstil patronlarının bu grevi beklemediklerini, ama kendilerinin hazır olduklarını, çünkü her şeyden önce sendikada yakın zamanda ciddi bir kan değişimi yaşandığını, eski bürokratik yapıların büyük ölçüde aşıldığını, artık işçinin daha fazla söz ve karar hakkına sahip olduğu mücadeleci bir yeni kadronun yönetime geldiğini söyledi. “Bugün bu değişim sonuçlarını alıyoruz” dedi.

 

İşçiler öfkeli ve kararlı

Sohbete katılan işçilerin sözlerinde ise büyük bir mücadele isteğinin yanı sıra ağır sömürü şartlarına karşı birikmiş öfkenin izleri dikkat çekmekte. Artık İpekiş’te çalışmanın hiçbir cazibesinin kalmadığını, çünkü çalışma şartlarının ağır fakat ücretlerin de çok düşük olduğunu, üstüne de huzurun kalmadığını söylediler. Bir işçi cezaevini aratmayan koşullara dikkat çekerek “Fabrikada yüzlerce kamera sürekli kayıtta, tüm hareketlerimiz izleniyor, tuvaletlerde bile kamera var. Bu koşullarda çalışmak bize zulüm gibi geliyor. Kimse de mutlu değil” dedi. Nihat Şeker de araya girerek fabrikada yıllık 600 saate varan mesailer yapıldığını bunun kanunen suç olduğunu belirtti. Başka bir işçi ise grevin kendilerine şimdiden çok şey öğrettiğini, öncelikle yanında çalışan arkadaşını tanıttığını söylerken “fabrikada insanların iletişim kurması engelleniyor. İnanır mısınız yan yana çalışan işçiler burada arkadaş olabildi” sözlerini kullanıyor.

Sohbet arasında Nihat Şeker sürecin gidişatı üzerine de bilgi verdi. Cumartesi günü hükümetin isteğiyle Bursa’da patron temsilcileriyle görüşmeler yapıldığını ve patronların geri adım atarak ikramiyelerde 90 güne kadar çıktığını ama kendilerinin 120 günde ısrar ettiklerini, bu nedenle de anlaşma sağlanamadığını söyledi.

Sohbetimizi bitirip de yeniden görüşmek üzere yanlarından ayrıldığımız İpekiş işçileri, kararlı bir şekilde mücadelelerini sürdürürken işçi sınıfı için DOSAB’da bir mevzi açmış olmanın haklı kıvancını yaşıyorlar.

 Kızıl Bayrak / Bursa