Greif işçisi kardeşler; toplu sözleşme zamanı geldi çattı. DİSK Tekstil ve Greif yönetimi sizi ihanet sözleşmesine razı etmek için hazırlıklara başladılar. Sendika göstermelik olarak bazı adımlar atıyor. Komisyonlar vb. kuruyor. Fakat Toplu Sözleşme’yi kazanmanın yollarını göstermiyor.
Neden biliyor musunuz? Sizi Greif yönetiminin istediği şartlara ikna etmek için.
Göstermelik bazı adımları neden atıyorlar biliyor musun? Sizden habersiz sözleşmenin altına imza attıklarında “bakın sizin komiteniz vardı, onlarla birlikte elimizden geleni yaptık. Fakat imza atmaya mecbur kaldık. Sektörün durumu da belli…” demek için atıyorlar. Yani bu adımlar da oyunun parçası. Gerçekten sizin onayınızla sözleşme imzalamak isteseydiler her bölümde komite kurarlardı ve sürecin başından sonuna kadar işçi iradesiyle hareket ederlerdi. Sendikanın koltuğuna oturmuş yalancı, yiyici ağaların böyle bir derdi yok. Onlar işçiden çok patronu düşünüyorlar.
Greif işçisi iyi bir toplu sözleşme istiyorsa mücadele etmelidir. Her bölümde kendi temsilcilerinden oluşan komiteler oluşturmalıdır. İşçilerin iradesi dışında hiçbir adımın atılmasına izin vermemelidir.
Kırmızı çizgilerini belirlemeli ve kazanmak için çaba sarf etmelidir. Taleplerinin kabul edilmesi için dişe diş mücadeleye hazırlanmalıdır. Başka türlü iyi bir sözleşme elde etmenin imkânı yok.
Ya Greif işçisi inisiyatifi ele alarak kazanacak, ya da sendika ağaları ve patron işbirliğine boyun eğecek…
Toplu sözleşmede Greif işçilerinin kırmızı çizgileri neler olmalıdır!
1-İnsanca yaşamaya yeten ücret!
Greif fabrikalarında ikramiyeler ve diğer sosyal ödentiler eklendiğinde dahi ücretler açlık sınırını ancak geçebiliyor. İnsanca yaşamaya yeten ücret toplu sözleşmenin temel taleplerinden biri olmalıdır. Toplu sözleşmede yer alması gereken insanca yaşamaya yeten ücret belirlenirken ikramiyeler ve diğer sosyal ödentiler dâhil edilmeden, ham ücret üzerinden belirlenmelidir. TÜİK ve çeşitli konfederasyonların açıkladığı yoksulluk sınırı insanca yaşamaya yeten ücret miktarını belirlerken baz alınmalıdır. Greif fabrikasında çalışan taşeron işçiler kadroya geçirilirken dönemin müdürü (Sevinç) “Geçmişte sırtınızdan taşeronlar yedi ama artık onların kazandıklarını sizlere vereceğiz” demişti. Fakat buna uygun adımlar atılmadı. Greif işçisi bu gibi durumlardan dersler çıkarmalı ve verilen sözlerin dahi elde edilmesi için mücadele etmelidir.
2- Fason üretim yapan yerler Greif bünyesine dâhil edilmelidir.
Şanlı Greif işgalinin kazanımı olarak fabrikada taşeron uygulaması sonlandırıldı. Greif yönetimi şimdi de fason iş ilişkisi kuruyor. Fason iş verilen atölyelerin bir kısmının kurulmasını Greif yönetimi teşvik etti ve etmeye devam ediyor. Fason atölyeler çoğaldıkça Greif bünyesindeki işçilere “iş yok, çıkarma olacak” vb. tehditler savrularak istedikleri ağır şartları dayatıyorlar. Bu durum taşeronluğun fiilen devam ettirilmesidir. DİSK Tekstil Sendikası Greif yönetiminin bu kirli oyununu bildiği halde ses çıkarmıyor.
Greif işçileri gelecekleri için ve insanca çalışma koşulları için fason üretim yapan atölyelerin işçilerinin sendikalı olarak greif bünyesine alınmasını sözleşmeye koymalıdır. Greif işçisi patronun saldırı ve baskısına ancak böylesi adımlar atarak karşı durabilir.
3-En az 4 ikramiye olmalı! İkramiyeler ve diğer sosyal ödenekler ücretten ayrı ödenmelidir!
Greif işçilerinin şu an aldıkları ikramiye 1 yıla 2,5 aylık maaş bedelindedir. Bu da maaşlara bölünerek verilmektedir. Birçok işçi arkadaşımız 4 ikramiye aldıklarını düşünmektedir. Bu aldatmacaya son vermek için sözleşmeye en az 4 maaş bedelinde ikramiye hükmü konulmalıdır. İkramiyelerin ve diğer sosyal ödentilerin maaşlara bölünerek verilmesi sonlandırılmalı ayrı olarak verilmelidir. Maaşlara yansıtıldığı durumda patronlar yüksek maaş verdiklerine dair yanılsama yaratmaktadırlar.
4- Tüm çalışanlara iş güvencesi!
Patronlar işçilerin daha fazla ücret almasının önüne geçmek için çeşitli bahanelerle işten atma saldırısını hayata geçiriyorlar. Tekstil işkolunda bu gibi saldırılar sıkça yaşanıyor. Fabrikayı kaçırma, üretimi fasona verme, kiralık işçilik vb. gibi uygulamalarla mücadeleyle kazanılmış haklar ortadan kaldırılıyor. Hiçbir işçi; patronların daha fazla kâr elde etmek için hayata geçirdiği oyunlar, saldırılar sonucu işten atılmamalıdır. Yüz kızartıcı suç vb. gerekçelerle işten atma olması halinde ise ağırlığını işçilerin oluşturduğu bir komisyonun kararı bağlayıcı olmalıdır.
Patronların daha fazla kâr elde etmek için hayata geçirecekleri keyfi işten atmaların önü toplu sözleşmeye konulacak bağlayıcı maddelerle alınmalıdır.
5- TİS süreci en fazla 2 yıl olmalıdır
2 yıldan daha fazla süreyle imzalanan toplu sözleşmelerde işçi ücretleri ve diğer sosyal haklarda ciddi kayıplar yaşanmaktadır. Bu kayıpların önüne geçmek için sözleşme süreleri kısaltılmalıdır. En uzun sözleşme süreci 2 yıl olmalıdır. Bu süre daha da kısaltılmalıdır.
6- Her türlü esnek ve güvencesiz çalışma uygulaması yasaklanmalıdır
Son yıllarda kiralık ve yevmiyeci işçi çalıştırma yaygınlaşmış bulunuyor. Yapılan yasal düzenlemelerle esnek çalışma biçimleri yaygınlaştırıldı. Patronlar da bu durumu fırsata çeviriyorlar. Kiralık, yevmiyeci vb. işçi çalıştırmak patronlar için daha az “masraflı” oluyor. Ayrıca işçiler arasında parçalanma yaratıyor. En önemli yanı ise güvencesiz çalışmayı yaygınlaştırmasıdır.
Her türlü esnek ve güvencesiz çalışma biçimlerinin yasaklanmasını sağlayan maddeler toplu sözleşmede yer almalıdır. (Örnek: Greif’e bağlı fabrikalarda kiralık, yevmiyeci vb işçi çalıştırılamaz. Alınacak her işçi fabrikaya kadrolu işçi olarak alınır.)
7- fabrikada kreş olmalıdır
İş yasasıyla hangi fabrikalarda kreş bulunması gerektiği belirlenmiştir. Greif’in bütün fabrikalarında yasal olarak kreş bulunması zorunludur.
Greif yönetimi kreş açmaktansa iş yasasını ihlal ettiği için ceza ödemeyi tercih ediyor. Böylece ceplerinden daha az para çıkmış oluyor. Greif yönetiminin bu keyfi davranışına dur demek için fabrikada tam teşekküllü kreş açılmasını zorunlu koşan bir madde toplu sözleşmede yer almalıdır. Kadın ve erkek işçilerin çocuklarının bu kreşten faydalanması sağlanmalıdır.
8- 7 saatlik iş günü, 35 saatlik çalışma haftası!
İşçiye kendisi ve ailesi için daha fazla zaman bırakılmalıdır. İşçilerin sosyal ve kültürel aktivitelere katılması ve bireysel gelişimi için zamansal olanak sunulmalıdır.
6- Kesintisiz iki günlük hafta sonu tatili!
Kesintisiz hafta sonu tatili insanca yaşamanın temel bir kriteridir. Aynı zamanda esnek çalışmaya dur demenin yollarından biridir.
7- Kıdem tazminatı ile ilgili kazanılmış haklara dokunulamaz!
Kıdem tazminatı vb. hakları ortadan kaldıran yasal düzenleme yapmak uzun süredir hükümetin gündeminde. Eğer hükümet öngördüğü yasayı çıkarırsa kıdem tazminatı fiilen ortadan kalkmış olacak. Bu durumun önüne geçen ve yıllık en az 30 günlük ücret üzerinden ödenmesi gereken kıdem tazminatı hakkını güvence altına alan bir maddeye sözleşme de yer verilmelidir.
8- İşçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili önlemler alınmalıdır!
İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri göstermelik olmaktan çıkarılmalıdır. Ağırlığını işçilerin oluşturduğu bir komisyon oluşturulmalı, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri sürekli olarak denetlenmelidir.
Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası
12 Ekim 2016