Genel-İş Sendikası eş zamanlı olarak Bornova ve Karşıyaka’da Asgari ücret ve kadro aldatmacasına karşı eylem yaptı. Saat 15.30’da Bornova’da Genel İş İzmir 7 No’lu Şube’nin çağrısıyla eylem yapılırken, Karşıyaka'da da Genel İş İzmir 5 No’lu Şube’nin çağrısıyla Karşıyaka Belediyesi’nde örgütlü işçiler ve Güvenlik Sen üyesi işçiler eylem yaptı.
Karşıya İZBAN önündeki eylem için saat 15.30’da toplanan Genel-İş Sendikası ve Güvenlik Sen üyeleri "4+4 zulmüne hayır! Özgür toplu sözleşme istiyoruz" ozaliti açarak Karşıyaka Postanesinin önüne sloganlar ve alkışlarla kısa bir yürüyüş yaptı.
Postane önünde konuşma yapan Karşıyaka Belediyesi iş yeri temsilcisi, kadro yalanıyla aldatıldıklarını ve mağdur edildiklerini belirterek toplu sözleşme haklarının bir an önce tanınması talebini dile getirdi. Ücret kayıplarının bir an önce giderilmesini istedi.
Basın açıklamasını ise Genel İş İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Ali Haydar Kara okudu. Aralık 2017’de yayınlanan 696 ve 375 sayılı KHK’larla yapılan değişiklere değinen Kara, “Taşeron şirketlerde çalışan işçilerin merkezi idareye ve yerel yönetimlerin belediye şirketlerine geçirilmesini öngören iktidarın geçiş işlemlerinin yapıldığı 1 Nisan dan bugüne kadar 1 milyon işçinin ücretlerinde AKP iktidarı büyük mağduriyetiler yaşatmıştır” dedi.
Binlerce işçinin ücret kaybı yaşadığına dikkat çeken Kara; “İşçilerin özgür toplu sözleşme hakkı 696 sayılı KHK ile Türkiye'de Yüksek Hakem Kurulu tarafından süresi en son imzalanan toplu iş sözleşmesine milyonlarca emekçinin mahkum edilmiş olmaları biryana,2019 yılı içinde belirlenmiş olan asgari ücret farkının yansıtılmayacağı belirsizliği halen devam etmektedir” dedi.
Asgari ücret ve vergi dilimine değinen Kara, şu sözlerle açıklamayı sürdürdü: “Adaletli vergi sisteminde az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması gerekirken Türkiye'de tam tersi olmaktadır az kazanandan çok vergi alınmaktadır. Bu ilke ne yazık ki AKP iktidarı tarafından tersine çevrilerek vergide adaletsizlik had safhaya ulaşmıştır. Asgari ücretle çalışanlardan verginin tamamen kaldırılması için yasal düzenleme hemen yapılmalıdır, yine yüksek hakem kurulu tarafından ilan edilen sözleşmedeki %4 zam uygulamasından acilen vazgeçilmeli, özgür toplu sözleşmesi uygulaması için acil yasal düzenleme yapılmalıdır, yerel yönetimlerde ve belediyelerde halen çalışan taşeron şirket çalışanları kamu işçisi olarak istihdam edilmeli ve İlave Tediye hakları olan 52 yevmiye ikramiyeleri 1 Nisan 2018 tarihinden bu yana geriye dönük olarak derhal ödenmelidir.”
Kara şu ifadelerle açıklamayı sonlandırdı: Geçiş işlemleri tamamen işçilere, idarelerce uygulanmak üzere 2017 yılındaki enflasyon verilerine göre yüksek hakem kurulunca karar bağlanan ve 2020'ye kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesinin ücret, mali ve sosyal haklara ilişkin hükümlerine göre ücret zammı, 6'şar aylık dönemler halinde sadece %4 oranında uygulanmak istenmektedir. Aylık ücretle birlikte ödenen yakacak yardımı, sorumluluk primi, yıllık ödenen öğrenim ve bayram yardımı benzeri ödemeler de düşük tutulmuştur. 2018 yılının sonunda tüketici fiyatları endeksindeki artış %30 oranındadır. Ve sarayın orta vadeli programına göre öngörülen TÜFE yıl sonu değişim oranı ise 2019 yılı içerisinde %20,30 iken 2020 yılında ise %15,90 üzerindedir. Bu durumda işçilerin iki yıllık kayıpları %36.20’dir. Ve el emeğinden başka sermayesi olmayan emekçilerin ve ailelerin beklentisi, enflasyon karşısında korunmak ve geçim şartlarını iyileştirilmesidir."
Açıklamanın ardından bu talepler çerçevesinde hazırlanan dilekçeler postahaneden cumhurbaşkanlığına yollandı.
Kızıl Bayrak / İzmir
