Eğitim Sen çalışanlarının örgütlü olduğu DİSK Sosyal-İş Sendikası ile Eğitim Sen arasında sürdürülen 7. Dönem TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığı duyuruldu.
Ocak ayından beri süren görüşmelerde iradi maddeler kabul edilmiş, çalışma süreleri, hafta tatili, kıdem ve ücret zammı ile sosyal ödemelerde uzlaşma sağlanamamış durumda. Sosyal İş Sendikası TİS sürecine ve gelinen aşamaya dair yaptığı açıklamada şunları ifade etti:
“18 Mart 2024 tarihinde yapılan görüşmede de ilerleme sağlanamayınca Eğitim Sen heyetinin talebiyle Uyuşmazlık Tutanağı tutulmuştur. Uyuşmazlık sürecinde, sendikamızın sorunları masada çözme, sürecin yapıcı olarak ilerletilmesi için yaptığı görüşme çağrısı sonrası taraflar 29 Mart 2024 tarihinde tekrar bir araya gelmiştir. Yapılan bu görüşmede sendikamız tarafından Eğitim Sen yönetimine yeni bir teklif sunulurken, Eğitim Sen heyeti sendikamızın teklifini değerlendireceğini ifade etmiştir.
Eğitim Sen yönetiminin talebiyle son olarak 19 Nisan 2024 tarihinde bir kez daha görüşme yapılmıştır. Bu görüşmede Eğitim Sen yönetimi, sendikamızın önerilerine olumsuz yaklaşmış ve uyuşmazlık maddelerine ilişkin yeni bir teklifleri olmadığını belirtmiştir.
İktidarın enflasyonist politikaları karşısında her geçen gün yoksullaşan emekçilerin, insanca yaşayabilecek ücret ve çalışma koşulları için mücadele etmesi en başta Eğitim Sen’ in kuruluş amaçları arasındadır. Kamu emekçileri içinde önemli bir mücadele geleneği olan, toplumsal mücadele zemininde pek çok kez yan yana geldiğimiz Eğitim Sen yönetiminin kendi çalışanlarının talepleri karşısındaki tutumunu bu açıdan yeniden gözden geçirmesi gerekmektedir.”
Son yıllarda emek ve meslek örgütleri yönetimleri ve çalışanları ile ekonomik ve sosyal hak konusunda sıklıkla uyuşmazlıklar çıkıyor, bu süreç kimi zaman bir sendikanın bir başka sendikaya karşı mücadele süreci olarak kendini ortaya koyuyor. Bu tablo bir yanıyla emek örgütleri olarak sendikalara hâkim bürokratik anlayışların bir yansıması durumunda.
DİSK Sosyal-İş üyesi emekçilerin, KESK’e bağlı bir sendika olarak Eğitim Sen tarafından ekonomik ve sosyal taleplerinin kabul edilmemesi, sürecin uyuşmazlık zaptı tutulma aşamasına gelmesi, işçi ve emekçilerin bir bütün olarak sendikaları tekrar mücadele örgütleri olarak yeniden kazanabilmesinin zorunluluğunu ortaya koyuyor.