DİSK Tekstil yönetimine açık mektup…

Greif işçilerine polisin saldırdığı günün akşamında DİSK Tekstil Başkanlar Kurulu toplanarak bir bildiri kaleme aldı. “Greif gerçeği” başlığıyla sunulan bildiriye karşılık bir mektubu sunuyoruz.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 11 Nisan 2014
  • 13:23

 

Daha ne yapacaksınız merak ediyorum?

 

Merhaba..

60 gündür direnen Greif işçilerine dün sabah saat 05.00’te polis saldırısı oldu. Onlarca işçi gözaltında ve yaralılar var. 60 gündür kendi imkanlarıyla direnen haklı ve onurlu Greif işçilerinin yanında olduğumu belirtmek isterim.

DİSK/Tekstil yönetimi direnişin başından beri direnişin bitmesi için tüm ayak oyunlarını çevirdi. Patronla el ele verip "daha çabuk nasıl bitiririz" diye düşündüler. Ve icraatleri ise ortada. Greif'i anmak onları korkutuyor olmalı ya da öfkelendiriyor olmalı. Ama şu bir gerçektir ki, bu ihanetlerini işçi sınıfı unutmayacak ve hesabını soracak.

Rıdvan Budak polis saldırısı için "gözaltındaki işçiler için ellerinden geleni yapacaklarını ve bu süreçte tek bir işçinin burnu kanamadan bitirmek" istediğini belirtiyor. Sormak isterim acaba kaç defa gitmiştir işçilerin yanına? Köstek olmaktan başka ne yapmıştır? İhanetini nasıl açıklayabilir? Greif patronuyla protokol imzalarken işçilerin yüzüne nasıl bakabilir? Ya da Esenyurt Bölge Temsilcisi’ni işten atarken nasıl Greif işçilerini ağzına alabiliyor?

Hani sizler "80'lerin kurşunlarını sırtımızda taşıyoruz" diyorsunuz ya, aslında sizler işçi sınıfın sırtında bir kambursunuz. Greif işçileri Kaveller’in, Tarişler’in, 15-16 Haziranlar’ın ruhunu taşıyor. Sizlerin çöreklendiği sendikalarımızı alacak olanlar da Greifler’dir. Ve Rıdvan Budak iş yapıyormuş gibi görünme, çünkü daha fazla tepki topluyorsun.

İşçi sınıfı bu ihaneti asla unutmayacak ve hesabını soracaktır. Hiç güvenmeyin koltuklarınıza bence. DİSK/Tekstil ihanetçi yönetiminin korkusunu iyi anlıyorum. Ben de işçi sınıfının öfkesini kazanmış olsaydım, ben de korkardım...

Sizler Greif işçilerinin direnişini ağzınıza bile almadınız. Her türlü ayak oyununu oynadınız. Greif patronuyla elele vererek karalama politikasını hayata geçirdiniz. Aslında ihanetçilerden ve hainlerden beklenen her şeyi yaptınız. Keşke şu çabanızı biraz da Greif direnişinin kazanması için harcasaydınız. Ama koltuk sevdalısı olmak böyle birşey olmalı. Daha ne yapacaksınız merak ediyorum?

Son bir soru daha; acaba sizler rahat yataklarınızda uyurken şafak vakti saldırıya uğrayan işçilerin gözaltına alınmasında bir ilişkiniz var mı? Bu sorular akla geliyor icraatlarınıza baktığımızda.

Greif işçileri asla yalnız değildir. Sesleri seslerimizdir. Onlar DİSK'i yaratan ruhun sahipleridir. Onlar yürekli insanlardır.

Yaşasın Greif işçilerinin şanlı direnişi!
Kahrolsun sendika ağaları!

K. Toprak