DİSK-AR Temmuz 2017 işsizlik ve istihdam raporunu yayınladı. İstihdam ve işsizlikteki eğilimlerin doğru değerlendirilebilmesi için önceki yılların aynı dönemi ile karşılaştırma yapılması gerektiği belirtilen raporda, Nisan 2026 ile Nisan 2017 tarihleri arasında ortaya çıkan veriler üzerinden değerlendirme yapıldı. Raporda yoğun teşviklere ve “istihdam seferberliğine” rağmen son bir yılda yaşanan istihdam artışının 519 binle sınırlı kaldığı ve bir önceki dönemin yarısı kadar istihdam sağlanabildiği vurgulandı. Raporda ücretli istihdamın ise 207 bin olduğunu ve yine bir önceki dönemin sayısı olan 945 binin altında kaldığı belirtildi. İşsizliğin istihdamdan hızlı arttığına dikkat çekildi.
“SGK ve İŞKUR’u biran önce görevlerini yapmaya çağırıyoruz”
Raporda TÜİK verileri dışında istihdam artışına ilişkin diğer verilerin, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve İŞKUR tarafından yayınlandığı hatırlatılarak SGK ve İŞKUR’un 2017 yılına ait sigortalı sayılarını ve yeni istihdam verilerini açıklamaktan kaçındığı belirtildi. SGK’nın 2017 yılı için erişilebilir bir verisinin olmadığının ve İŞKUR’un Şubat 2017 tarihinde açıkladığı, Ocak 2017 verisinden sonra yeni veri açıklamadığının bilgisi paylaşılarak “Teşviklerin istihdama etkisinin en rahat izlenebileceği veriler olan İŞKUR istatistiklerinin açıklanmaması manidardır!” denildi. “SGK ve İŞKUR yetkililerini bir an önce görevlerini yapmaya ve istihdam ve sigortalı sayılarına ilişkin verileri açıklamaya çağırıyoruz” denilen raporda, aksi halde istihdam seferberliği iddialarının daha da şaibeli hale geleceğine dikkat çekildi.
İşsizliğin son altı yılın en yüksek oranına yükseldiğinin ve bütün işsizlik türlerinde tırmanış yaşandığının belirtildiği raporda genişletilmiş işsiz sayısının 6 milyon olduğu ifade edildi.
“İşsizliğin azaltılması ve istihdamda kalıcı ve güvenceli artış sağlanması için”
Raporda “İşsizliğin azaltılması ve istihdamda kalıcı ve güvenceli artış sağlanması için” getirilen öneriler ise şöyle;
* “Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
* Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.
* İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
* Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır.
* Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.
* Kiralık işçilik yasası (6715) Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmelidir.
* Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
* Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimi işçi statüsüne geçirilmelidir.
* İş başında eğitim adı altında çırak ve stajyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.
* İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanımına son verilmelidir.
* Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.