Kod 29’un kaldırılması talebiyle 125 gündür Sinbo fabrikası önünde direnen TOMİS üyesi Dilbent Türker, işçi sınıfının taleplerini pek çok alana taşımaya devam ediyor. 31 Mayıs Haziran Direnişi’nin 8. yıl dönümü vesilesi ile Taksim’de gerçekleştirilecek eyleme çağrı yapan Türker “Unutmayalım ki Gezi sadece bir isyan değil, yanıttır” dedi. Türker’in çağrısı şu şekilde:
“Geleceğimizi çalanlardan hesap sormalıyız!”
“Baskı ve zorbalıkla katmerleşen ağır çalışma koşulları ve hak gasplarına karşı birleşik mücadele en büyük ihtiyaçtır. Bizler mücadele eden işçiler olarak üretim mekanizmalarını elinde tutan sermayeye karşı üretimden gelen gücümüzü kullanarak sermayenin üzerimizde kurduğu hegemonyayı kırabilir, daha insanca bir yaşam ile birlikte insanlık dışı uygulamalara son verebiliriz.
Bugün sermaye ve onun iktidarı Gezi’nin travması ile birlikte daha da saldırganlaştı. Onların tek korkusu Gezi nezdinde birleşik mücadeledir. Mafya ve devlet ilişkisi bu kadar ayyuka çıkmışken sorumluluklarını yerine getirmeyenler, aynı şekilde Gezi’de yaşattıkları devlet terörünün hesabını vermekten kaçıyorlar. Bugün hala Gezi soruşturmalarıyla keyfi ve hukuksuz uygulamalara imza atılırken birçok ‘faili meçhul’ olaylarda imzası bulunanlar görmezden geliniyor.
Unutmayalım, bu kirli işlerde rol alanlar ile gece gündüz bizleri sömürenler ortaktır.
Bizler geleceğimizi çalanlardan hesap sormalıyız!
Onların korkularını büyütmeliyiz.
Gezi’de düşene dövüşene selam olsun.
Gezi’nin 8. yıl dönümünde Taksim’de 19.00’da yapılacak eyleme işçi-emekçiler başta olmak üzere herkesi davet ediyorum. Unutmayalım ki Gezi sadece bir isyan değil, yanıttır.”
“Bu daha başlangıç mücadeleye devam!”
DEV TEKSTİL üyesi SML Etiket direnişçileri de tüm emek dostlarını Haziran Direnişi’nin 8. yılı vesilesi ile Taksim Dayanışması’nın yapacağı eyleme çağırdı.
SML Etiket direnişçilerinin çağrısı ise şu şekilde:
“AKP iktidarı ve onun işbirlikçisi MHP tarafında çıkarılan yasalarla bugün işçi ve emekçiler ağır çalışma koşulları altında sömürülmeye devam ediliyor. Yine aynı yasalarla doğa talan ediliyor.
Bugün Türkiye genelinde doğamız katledilmesin diye köylüler direnişte. Kendi yandaşlarına maden ocakları açmak için, onların zenginliklerine zenginlik katmak için bizim yaşam alanlarımız yok ediliyor. Yaşam hakkımız elimizden alınıyor.
Gezi direnişi yine aynı şekilde doğa talanına karşı başlamıştı. Ağaçlar kesilmesin istemiştik. Her yer beton yığınına dönüşmüşken bizim ağaçlara, doğaya ihtiyacımız vardı. İstanbul Gezi Parkı’nda ağaçların kesilmesine karşı başlayan direniş tüm Türkiye'ye yayılmıştı. Bu direnişin tek sebebi aslında ağaçların kesilmesi değildi. AKP iktidarına karşı biriken öfkenin açığa çıkmasıydı.
İktidar o dönem varı ve yoğu ile Gezi’ye saldırdı. İktidarın kolluk güçleri tarafından 9 kişi katledildi. Binlerce kişi yaralandı. Ama toplum AKP iktidarına boyun eğmedi, Gezi’yi teslim etmedi.
Bizler SML Etiket direnişçileri olarak, Haziran Direnişi’nin yıl dönümde 31 Mayıs Pazartesi günü Taksim'de olacağız.
Biz işçiler sömürü düzenine, kadın katliamlarına, hayvan katliamlarına ve doğa talanına karşı alanlarda olmalıyız.
Bu daha başlangıç mücadeleye devam!
Gezide düşene dövüşene bin selam!”