Çanakkale’de bulunan Dardanel fabrikasında koronavirüs tespit edilmesi sonrasında İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu, fabrikanın 15 gün boyunca “kapalı devre üretim” yapması kararı aldı. Evlerinde karantinada olan ve izinde olan işçiler de dahil olmak üzere fabrikanın tüm işçileri öğrenci yurtlarına yerleştirildi. İşçiler gündüzleri üretim için servislerle fabrikaya taşındı.
DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Seyit Aslan, konuya ilişkin yazılı açıklama yayınladı. Aslan açıklamasında şunları ifade etti:
“Salgın süresince evde kal çağrılarına karşılık işçiler sürü bağışıklığı anlayışıyla fabrikalarda çalışmaya zorlandı. Çanakkale İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulunun almış olduğu bu karar artık söylemden çıkıp işçilerin zorla çalıştırılması noktasına varmıştır. MÜSİAD'ın izole sanayi bölgeleri, MESS'in MESS-SAFE'i (elektronik kelepçe) ile birlikte şimdi işçiler toplama kamplarına toplanır gibi üretimin devam etmesi adına kapalı devre üretime geçilmiştir. Ve işçiler zorla öğrenci yurtlarına yerleştirilmişlerdir…
“… Her koşul altında üretimin sürmesini istiyorlar. İşçiler savunmasız ve çaresiz bırakılmıştır. İlin mülki amirlerinin imzasıyla çıkan karar tamamen keyfi ve hukuk dışıdır. Koronavirüs sürecinde işçiler için önlem alınmadığını, alınan kimi önlemlerin ise çok yetersiz kaldığını biliyoruz. Ve şimdi görüyoruz ki yeni normal olarak adlandırılan süreç işçiler açısından her koşulda üretimin sürmesi şeklinde devam ediyor. Dardanel'de yapılan iş patronun taleplerinin mülki amirlerce karar altına alınmasıdır. Bunun adı zorla çalıştırmadır. Sağlık Kurulundan rapor alan işçilerin raporları bile iptal ediliyor. Bunlar hukuk dışıdır. İl Hıfzıssıhha Kurulu da işçilerin güvenliğini düşünmemiştir. Valilik, İl Hıfzıssıhha Kurulu ortaya çıkan sonuçlara göre değil, patronun taleplerini dikkate alarak kararlar alıyor. İşveren işçileri para cezalarıyla, kolluk kuvvetleriyle tehdit ediyor. Bu işverenin kamu kurumlarından her türlü desteği aldığının göstergesidir. Bu şekliyle bu fabrika bir çalışma kampına dönüştürülmüştür. Görüyoruz ki 21. yüzyılda işçilerin bir prangaları eksik.
“… Yaşanan süreçte işçilerin örgütsüz olmasından faydalanılarak, işçiler her türlü ağır çalışma koşullarına zorlanarak çalışmaya razı edilmektedir. Fabrikada işçiye köle muamelesi yapılamaz, pranga takılamaz. Bu kararı alanların işçilerin çalışma koşullarından ne kadar haberi vardır? Bantlar arasında mesafenin olmadığını bilmezler mi? Bilirler ama işlerine gelmez. Çünkü Dardanel işvereni üretime ara verilmesini istememiştir. Alınan bu karar iptal edilmeli, keyfilik ve hukuksuzluk ortadan kaldırılmalıdır. Dardanel'de yapılması gereken; fabrikada üretimin durdurulması, tüm işçi ve ailelerine test yapılması ve işçilerin aileleriyle birlikte karantinaya alınmasıdır. İşçiler hiçbir gelir kaybına uğramadan ücretleri tam ödenmeli. Karantina süresince işçilerin tüm ihtiyaçları işverence karşılanmalıdır.”