Çankaya Belediyesi taşeron şirketi Norm-Altaş bünyesinde çalışan temizlik işçileri, ücretlerin gecikmesi üzerine 2 saatlik iş bırakma eylemi gerçekleştirmişlerdi. Norm-Altaş taşeronuna bağlı temizlik işçileri ücretlerinin zamanında ödenmesi, maaşlarında iyileştirme yapılması gibi taleplerle 8 Mart 2013 tarihinde iş bırakarak şantiye kapısında eylem yapmışlardı. Bunun üzerine eyleme katılan işçilerin bir kısmının eylemle ilgili ifadeleri alınmıştı.
Şimdi de Norm-Altaş patronu haklarını arayan işçileri haksız göstermek, işçilerin bir daha hak arama mücadelesine girmelerini engellemek amacıyla yalanlardan oluşan bir ihtarnameyi işçilere imzalatmak istedi.
Eyleme katılan işçilerin bir kısmı yapılan eylemden yaklaşık 20 gün sonra telefonla aranarak şantiyeye çağrıldı ve önlerine konan ihtarnameyi imzalamaları istendi. Norm-Altaş İş Ortaklığı’nın işçiler imzalatmaya çalıştığı ihtar şöyle:
“08.03.2013 tarihinde şantiye çıkış kapısı önünde tarafınızın başkaca çalışanlarımız ve yine tanımadığımız kişilerce bir araya gelip şirketimiz aleyhine düzenlenen eyleme katıldığınız tespit edilmiştir. Eylemci grup tarafından göreve çıkılmadığı gibi göreve çıkan çalışanlarımızın da görev bölgelerine gitmelerine engel olunduğu gibi tehdit etmek suretiyle tarafımız adına eyleme katılmaları sağlanmaya çalışılmıştır.
Söz konusu eylemde maaşların geç ödenmesi hususunun ortadan kaldırılması dışında başkaca talepler öne sürülmüş ise de söz konusu taleplerin zaten bir çoğu yerine getirildiği gibi diğer bir takım taleplerin ise hayatın normal akışı içerisinde kabulüne imkan yoktur ve hukukende yerine getirilmesi mümkün değildir. Maaşların geç ödenmesiyle ilgili olarak ise; iş Kanunu 34. Madde çok açık olarak işçinin iş görme borcundan kaçınması için en az 20 günlük bir gecikmenin olması bulunması şartı aranmıştır. Oysa 15’inden 15’ine ödenen maaşlarda böyle bir süre aşımı olmadığı gibi çalışanlarımızın alamadığı bir ücretleri de bulunmamaktadır. Kaldı ki; maaş ödemelerinde yaşanan ufak gecikmelerde şirketimizin içinde bulunduğu durum ve ilgili belediye ödemeleri düşünüldüğünde karşılıklı iyi niyet ve anlayışla karşılanması gereken bir durumdur.
Dolayısıyla hiçbir yasal dayanağı bulunmayan, çalışma akışını ve sürekliliğini engelleyen, diğer işe çıkan çalışanlarımıza yönelik tehdit unsuru taşıyan eyleminizin demokratik hak arama özgürlüğü içinde değerlendirilmesi tarafımızca mümkün değildir.
Konuyla ilgili olarak savunmanız alınmış ise de; savunmanızda belirttiğiniz pek çok husus olayın gerçekliğinden uzak ve eyleminize hukuki bir kılıf yaratma kastıyla yapılmış olup tarafımızca savunmanıza itibar edilmemiştir.
Yukarıda açıkladığımız nedenlerle;
Olaya ilişkin şikayet dilekçeleri ve tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde doğruluk ve bağlılığa uymayan, işyeri düzenini bozan ve çalışma sürekliliğini ve devamlılığını engelleyen bu davranışınızla ilgili olarak İş Kanunu ve İşyeri çalışma kurallarına aykırı davranışınızın bir daha tekrarlanmamasını aksi takdirde iş akdinize tazminatsız olarak son verileceğini ihtar ederiz.”
Norm-Atlaş taşeronunun işçilere imzalatmaya çalıştığı bu utanç belgesi, bir yandan işçilere yalancılığı kabul ettirerek nurlarını kırma, dolayısıyla mücadeleden geri düşürme, öte yandan ise patronun yapacağı saldırıların zeminin hazırlama amacı taşıyor.
Taşeron şirket ücret gecikmeleri karşısında işçilerden ‘iyi niyet’ bekliyor. Oysa taşeronluk bir kölelik sistemidir. İşçi sınıfını açlığa sefalete mahkum ederek ona kölece çalışma ve yaşam koşulları dayatmaktadır. Tüm patronlar gibi Norm Altaş patronu da işçilerin bir araya gelip örgütlü bir mücadeleye girişmelerinden korkmaktadır. ‘İyi niyet’ beklentisinin de bundan öte anlamı bulunmamaktadır.
Kızıl Bayrak / Ankara