TOMİS sendikasının Kod-29 saldırısına, sendikal faaliyetin engellenmesine, güvencesizliğe karşı başlattığı Ankara yürüyüşüne defalarca polis saldırmıştı. Sinbo direnişçisi Dilbent Türker, sendika yöneticisi Onur Eyidoğan ve destekçileri işkence edilerek gözaltına alınmışlardı.
Yürüyüşçülerin en temel demokratik hakkı olan seyahat özgürlüğü gasp edilmiş, tüm bu saldırılara rağmen yılmadan işçi sınıf ve emekçileri mücadeleye çağırma hedefiyle yürüyüş sürdürülmüştü. Çeşitli sanayi havzalarında ve kent merkezlerinde açıklamalar yapılarak 14. günde tamamlanan yürüyüş boyunca 11 kere gözaltı saldırısı yaşanmıştı.
Her saldırının ardından talimatla görevlendirilmiş polis ve savcılar hukuki hiçbir dayanağı olmadan Ankara yürüyüşçüleri hakkında dava açtılar. Ankara yürüyüşçülerine ve destekçilerine açılan davalar görülmeye başladı. İlk sonuçlanana dava ise İstanbul Anadolu Adliyesi 8. Asliye Mahkemesinde görüldü. Ankara yürüyüşçüleri ve destekçilerinin İstanbul Anadolu Adliyesi 8. Asliye Mahkemesinde görülen davası beratla sonuçlandı. İşçi sınıfı ve emekçilere dönük saldırılara karşı gerçekleştirilen Ankara yürüyüşüne dönük saldırıların keyfi olduğu mahkeme kararı ile bir kere daha kanıtlanmış oldu. TOMİS’in konu ile ilgili yaptığı açıklama şu şekilde:
“Dünde haklı ve meşruyduk! Bugün de haklı ve meşruyuz!
Sendikamızın Kod-29’a karşı gerçekleştirdiği Ankara yürüyüşümüzde sendikamız yöneticileri Dilbent Türker ve Onur Eyidoğan defalarca kez gözaltına alınmıştı. O zaman şunu söylemiştik. ‘En temel demokratik hakkımız olan seyahat özgürlüğümüzü kısıtlayamazsınız. Sendikal faaliyetimizi engelleyemezsiniz. Yasaklarınız keyfidir ve hukuksuzdur!’
Yöneticilerimize açılan davalardan biri olan Anadolu Mahkemesi 8. Asliye de görülen duruşma sonucunda yöneticilerimiz beraat etti.
Ankara yürümüşüz boyunca meşruyduk ve haklıydık!”