İnsanca çalışma ve yaşam koşulları için Ankara’ya yürüyüş gerçekleştiren Sinbo direnişçileri Sakarya’da gözaltına alındıktan sonra akşam Bolu’da açıklama yaptı.

Sinbo direnişinin 197., Ankara yürüyüşünün 10. gününde direnişçiler sabah saatlerinde Sakarya’da açıklama yaptı. Direnişçi işçiler taleplerini bir kez daha dile getirdi.

“Yasaklamalar ve engellemeler bizim en insani ve haklı taleplerimizin önüne geçemez” diyen direnişçiler “Kod 29 kaldırılsın!” sloganları attı.

Açıklamanın ardından Bolu’ya doğru yürüyüşe geçmek isteyen direnişçiler polis saldırısı sonucu gözaltına alındı.

Serbest bırakıldıktan sonra Sakarya Yenikent Devlet Hastanesi önünde açıklama yapan direnişçi işçiler şunları ifade etti:

"İkmalen serbest bırakıldık. Sakarya polisi bilinçli olarak ters istikamette bulunan Yenikent Devlet Hastanesi'nde götürdü. Sakarya polisi il çıkışına kadar takip edeceğiz diyerek de tacizde bulundu ve tacileri sürüyor."

Direnişçiler Bolu’da

“Ankara yürüyüşümüz iş cinayetlerine karşı bir mücadele çağrısıdır” diyen direnişçiler serbest bırakıldıktan sonra Coşkunlar Havai Fişek’te katledilen Selahattin Tepeçınar’ın ailesini ziyaret etti.

Direnişçiler Bolu İzzet Baysal Anıtı önünde sınıf dostları ile birlikte açıklama yaptı. TOMİS Temsilcisi Onur Eyidoğan yürüyüşlerini, Selahattin Tepeçınar şahsında iş cinayetlerinde yaşamını yitirenler adına gerçekleştirdiklerini ifade ederek direniş sürecini anlattı.

“Sınıf kardeşlerimizin sonuna kadar yanındayız”

Yürüyüşün taleplerini bir kez daha sıralayan Eyidoğan’ın ardından EMEK Partisi (EMEP) İl Başkanı Ahmet Özkan söz aldı. Özkan, şunları ifade etti:

“Emekçiler son yıllarda tam bir kölelik düzeni yaşıyor. Pandemi bahanesiyle düşük ücretlerle çalışan işçilerin iş yükü arttı. Fabrikaların karları 3’e katlanırken işçiler daha da yoksullaşmıştır. Kod 29, işçileri rahatlıkla işten atmak için kullanılan, patronların lehine çıkarılmıştır. Sınıf kardeşlerimizin sonuna kadar yanındayız.”

“Karnı tok gözü aç olan sermaye mutlaka yenilecek”

Ardından söz alan EMEP Mudurnu İlçe Başkanı Ramazan Kaman sermayenin kriz fırsatçılığına değinerek “Ne zaman ülkede kriz çıksa sermaye kar eder. Ne zaman orman yansa, yangın sönmeden şirketler oraları gasp ederler. Karnı tok gözü aç olan sermaye mutlaka emekçilerin lehine dönüşecektir” dedi.

“Bu yürüyüşe sahip çıkmak geleceğine sahip çıkmaktır”

Ardından konuşmasına devam eden TOMİS temsilcisi şu ifadeleri kullandı:

“Bu yürüyüş pandemi döneminde kod 29’la işten atılan 2000’in üzerinde işçinin yürüyüşü, önlem alınmadığı için iş cinayetlerinde katledilen işçiler ve aileleri için, açlık sınırı altında yaşamaya mahkûm edilen milyonlarca işçinin yürüyüşüdür, katledilen kadınlar içindir, nefesimiz olan ormanlar içindir. Bu yürüyüşe sahip çıkmak kendi haklarımıza, geleceğimize sahip çıkmak demektir.”

“İnsanca çalışmak istiyoruz!”, “Direne direne kazanacağız!” sloganlarının atıldığı eyleme MMO, HDP, Sol Parti, EMEP, Tüm Emekliler Sendikası destek verdi.

Ankara yürüyüşünün 11. gün (10 Ağustos) programı ise şu şekilde:

08:30 Bolu İzzet Baysal Anıtı Önü
19.00 Sincan Tren İstasyonu (Ankara)

Kızıl Bayrak / Bolu