Altındağ Belediyesi’nde “ek protokol” talebiyle direnişe çıkan işçiler işten atılınca bir kez daha direnişe başladı. Direniş 4’üncü gününde devam ediyor.
Temizlik işçilerinin iş bırakması sonucu Altındağ’da çöpler toplanmayınca CHP’li Ankara Büyükşehir Belediyesi grev kırıcılık yaparak kendi araçlarıyla çöpleri toplamaya başladı. AKP’li Altındağ Belediyesi de 10 Nisan’da bir açıklama yaparak işçileri tehdit etti, iş durdurma eylemini sona erdirmezlerse temizlik işlerini özelleştirerek işçilerin eylemini kıracağını duyurdu. Altındağ Belediyesi ayrıca 17 kişinin işten çıkarıldığını da açıkladı.
Direnişçi işçiler de tehditlere ve grev kırıcılığına ilişkin açıklama yaparak eyleme devam edeceklerini duyurdu. Süreçlerini aktaran işçiler “Bizler hakkımızın peşindeyiz, ek protokol tekrar uygulanana, atılan arkadaşlarımız işe geri alınana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
AİM: Hukuksuzluk arıyorsanız kendinize bakın!
Ankara İşçi Meclisi (AİM) konuya ilişkin sosyal medya hesabında şu açıklamayı yaptı:
“Mart ayında işçilerin mücadele ederek kazandığı ek protokolü tanımayarak İşçilerin ücretlerini gasp eden Altındağ Belediyesi şimdi de bir açıklama yaparak şimdi işçileri 'yasadışı' eylem yapmakla suçladı!
Altındağ Belediyesi işçilerinin ek protokolün keyfi şekilde yok sayılmasına ve ücretlerinin gasp edilmesine karşı başlattığı direniş üçüncü gününde de devam ediyor. Belediye de bir açıklama yaparak yönetimin ve sendikanın haberi olmadan 'yasadışı' eylem yapmaları gerekçesiyle üç gündür hakları için gece gündüz şantiye önünde bekleyen işçileri hedef alıyor.
İmzalanan ek protokolü keyfi şekilde tanımayan, işçilerin maaşlarını gasp eden belediye bir de utanmadan gece gündüz demeden hakları için direnen işçilere anayasa dersi vermeye kalkıyor, yasadışı diyerek işçileri tehdit ediyor. Satılmış sendika Hizmet-iş ise günlerdir ne işçilerin telefonlarını açıyor ne şantiye önünde bekleyen işçilerin yanına gidiyor ne de bir açıklama yapıyor.
Patron-sendika işbirliğince satılan işçiler ise üretimden gelen güçlerini kullanarak haklarına ve geleceklerine sahip çıkıyorlar. Kendi çıkarları için her türlü zorbalığı meşru sayanlar, yasaları ayaklar altına alanlar köşeye sıkıştıklarında tanımadıkları yasayı işçilere karşı silah olarak kullanıyorlar.
Açgözlü patron ve satılmış sendikalara bir çift sözümüz var: Hukuksuzluk arıyorsanız kendinize bakın. Gece vakti bir mesajla onlarca işçiyi haksız şekilde işten çıkaran, ek protokolle yapılan zammı keyfi şekilde geri çeken, işçileri açlık sınırında bir yaşama mahkum eden, baskı, tehdit ve mobbingle yıldırmaya, sindirmeye çalışan sizlere verilecek en iyi cevap fiili direniştir.
İşçi sınıfı bugüne kadar ne kazandıysa fiili-meşru mücadelelerle, grev ve direniş meydanlarında kazandı. Ve bundan sonra da ne kazanılacaksa da yine bu meydanlarda kazanacaktır.”