Ücretli kölelik düzeninin sefasını süren patron sınıfı, OHAL’in, krizin ve tüm sorunların faturasını, sömürerek kendisini zenginleştiren işçi sınıfına ödettiriyor.
Son olarak da Bakırlar Tekstil patronu bir yandan yeni fabrikalar açarken, diğer yandan işçilerine iki aydır içme suyu vermeyerek patron sınıfının zulüm yöntemlerinde sınır tanımadığını gözler önüne serdi.
“İçecek suyumuz yok ama Bakırlar Tekstil büyüyor”
Adana’da kurulu fabrikada, içme suyundan mahrum bırakılan işçiler fabrikaya 2 km uzaklıktaki Suluca Mezarlığı’ndan kendi sularını almaya zorlanıyor. Konuyla ilgili Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası’na (DEV TEKSTİL) konuşan bir işçi, mezarlıktan su doldurduklarına değinerek “İçecek suyumuz yok ama Bakırlar fabrika yapmaya, büyümeye devam ediyor. Mezarlıktan su dolduruyoruz. Çeşmelerde su yok ama yapacak çok fabrika var” ifadeleriyle tepkilerini dile getirdi.
“İçme suyunu 2 km öteden alıyoruz”
Fabrikada içme suyunun 2 aydır olmadığını söyleyen işçi şunları belirtti: “Her gün vardiyalardan rastgele kişiler gidip 2 km kadar, Suluca mezarlığından su getiriyorlar. Amirler ‘Arıza var, yapılıyor’ diyor ama biz fabrikada içecek su bulamıyoruz. Öte yandan arka tarafa yeni yer yapıyorlar, boyahane. Bakırlar’ın 2 tane yeri var. Diğer yeri de buraya taşıyacaklar. Biz ise içecek su bulamıyoruz.”
DEV TEKSTİL: Su işkencesine son verin
DEV TEKSTİL Çukurova Temsilciliği ise açıklama yayınlayarak “insanlık dışı uygulama”ya son verilmesi ve işçilerin su ihtiyacının derhal karşılanması çağrısı yaptı. Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“Bu yapılan insanlık dışı bir uygulamadır. Bu akıl almaz uygulama, Adana’nın bu yaz sıcağında işçilerin susuz bırakılması, içecek suyu bu kadar zahmete kalarak tedarik etmek zorunda bırakılmaları bırakın İş Kanununa, hiçbir kanuna uymaz.
Bakırlar Tekstil yönetimini DEV TEKSTİL olarak uyarıyoruz. Bakırlar Tekstil işçilerinin su ihtiyacını acilen karşılayınız. Aksi takdirde biz her türlü platformda Bakırlar Tekstil firmasının bu akıl almaz uygulamasını, işçilere yapılan bu su işkencesini dile getirecek, işçi kardeşlerimizin çektikleri sıkıntıları duyuracağız.”
