“Acı reçete 23 Haziran sonrasında”

Vergi uzmanı Dr. Ozan Bingöl, bütçe açığının kontrolden çıktığını, seçimin ardından 1994 yılında olduğu gibi, tek seferlik vergilerin gündeme geleceğini söyledi. “Acı reçeteye hazır olun ek vergiler geliyor” diyen Bingöl, yükü işçi, memur, emekli, ücretli ve çiftçilerin sırtlayacağını vurguladı.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 28 Mayıs 2019
  • 11:28

İstanbul’da büyükşehir belediye seçimlerinin AKP-MHP koalisyonu tarafından keyfi bir şekilde yenilenmesi kararı, Türkiye kapitaliziminin krizinde yeni bir gedik açmıştı. TL’nin döviz karşısındaki değer kayıplarıyla birlikte dış finansman ve borçlar açısından açmazlar derinleşmişti. Aynı zamanda seçim ekonomisinin de etkisiyle ilk 4 aylık bütçe açığı da öne sürülen yıllık planlamaların da ötesine geçmişti.

Bu harcamalar ve artan finansman ihtiyacıyla birlikte kabaran ‘kriz faturası’nın 23 Haziran’da yapılacak İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinin sonrasında işçi sınıfına ve emekçilere çıkarılması bekleniyor. Ek vergiler, kamuda kesintiler, emekçilere yapılan ödemelerde gecikmeler, işsizlik fonu yağmasının daha artması gibi gibi uygulamaların gündeme geleceği belirtiliyor. Sermayenin “yapısal reform” adını verdiği, esasta işçi sınıfına ve emekçilere çıkartılacak “acı reçete” 23 Haziran’ın ardından devreye girecek.

Acı reçeteye hazır olun ek vergiler geliyor”

Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’a konuşan, Başkent Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Ozan Bingöl, bütçe açığının kontrolden çıktığını, seçimin ardından 1994 yılında olduğu gibi, tek seferlik vergilerin gündeme geleceğini söyledi. “Acı reçeteye hazır olun ek vergiler geliyor” diyen Bingöl, yükü işçi, memur, emekli, ücretli ve çiftçilerin sırtlayacağını vurguladı.

Yeni Ekonomik Program (YEP) olarak adlandırılan orta vadeli programda yılsonu için hedeflenen bütçe açığının 80,6 milyar TL olduğuna işaret eden Bingöl, 2019’un ilk dört ayında bu hedefin yaklaşık yüzde 70’inin tüketildiğini vurguladı. Bingöl, bütçe açığını kapatmak için kamunun elinde bulunan dört seçeneceği de şöyle sıraladı: 1- Bütçe gelirlerini artırmak. 2- Bütçe giderlerini düşürmek. 3- Para basmak. 4- Borçlanmaya başvurmak.

Bingöl, vergileri arttırmak ve harcamaları kısmak şeklindeki önlemlerin bir arada uygulanmasının siyasi iktidarlar için ciddi oy kaybı anlamına geldiğine dikkat çekti. Bu tür “acı reçete” içeren önlemlerin uzun, seçimsiz dönemlerde uygulamaya konulabileceğine işaret eden Bingöl, “23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediye seçimleri sonrasında işte tam da böyle bir döneme giriyoruz. İşte bu nedenle başta yeni vergiler veya var olanların artırılması ile kamu harcamalarında kısıntı şeklinde ‘acı reçete’ önlemlerine hazır olmak gerekiyor” dedi.

Dolaylı vergiler artacak

Maliye’nin başvuracağı yeni vergi kalemlerinin zaten vergi adaletini bozan dolaylı vergiler alanında olmasının muhtemel olduğuna işaret eden Bingöl, önümüzdeki dönemde nelerde artış olacağını söyle sıraladı: “İletişim üzerinden alınan Özel İletişim Vergisi oranlarında artış. Alkollü içecekler üzerindeki ÖTV kalemlerinde vergi artışları. Evde bira yapımında kullanılan bira kitleri, dronelar, bilgisayar oyunları, oyun konsolunda çalışan oyunlar, bilgisayar konsolları, tabletler, tütün sarma makine ve aparatları, değeri belli tutarın üzerindeki lüks çanta, ayakkabı, giyim eşyası ve benzeri gibi ürünlerin ÖTV kapsamına alınması. Yurtdışından yolcu beraberinde getirilen telefonlardaki harç tutarının bin liranın üzerine çıkartılması veya böyle bir istisnanın kaldırılması. Pek çok harç kaleminde artış yapılması. Damga vergisi oran ve maktu tutarlarında artış. BSMV oran veya kapsamında bazı artışlar. Bir defaya mahsus ek Motorlu Taşıtlar Vergisi. Bir defaya mahsus ek Gayrimenkul Vergisi. Ekonomik düzelme emareleri ile birlikte 1994 yılında 5 Nisan paketinde yer alan türden: Ekonomik denge vergisi, Net Aktif Vergisi ve benzeri vergilerin tek seferlik olarak hayata geçirilmesi. Kayıtdışı ile mücadele kapsamında krizden en az etkilendiği düşünülen ‘hizmet sektörü’ benzeri alanlarda yoğun denetimler. Trafik cezalarının daha yoğun uygulanması.”

İkramiyeler taksitle...”

Bingöl, “acı reçetenin” ikinci bölümünde ise kamu harcamalarının azaltılmasının bulunduğuna işaret etti. Bingöl, bunları da şöyle sıraladı:

Emekli ikramiyelerinin taksitle ödenmesi. 3600 gösterge beklentilerinin başka bir bahara ertelenmesi. İşsizlik fonunun kullanımı. Merkez Bankası İhtiyat Akçesi tartışmalarının devamı. Maaş artışlarının sınırlı kalması. Kamuya personel alımında düşüş. İşsizlik ödemelerinde gecikmeler. Çalışanların zorunlu tasarrufta bulunmalarına yönelik düzenlemeler. Sağlık başta olmak üzere, kamusal hizmetlerin alımında vatandaştan daha fazla katılım bedeli talep edilmesi. Kamu lojmanlarının satışı. Lojman kiralarının artırılması. Memurların servis imkanlarında daralma. Memurlara yemek yardımı tutarında kısıntı.”

Bingöl, “tek seferlik vergiler” getireceği konusunda, “Kahin değilim. Gelişmeler ve veriler bunu gösteriyor. Cumhuriyet döneminin en çok vergisi 2001 krizinden sonra 2002 yılında toplandı. Ek vergiler getirildi” dedi.

Ek kaynak şart”

Bingöl, bütçeyi düzeltebilmek için 2 yol bulunduğunu, “ya havuza giren suyun artırılacağını ya da kısılacağını” söyledi. “Bu saatten sonra havuzu kıssak ne olur ?” diyen Bingöl, ek kaynak gerektiğini vurguladı. Bingöl, “Tek seferlik ek vergiler gelecek. Bu kesin. Tek seferlik motorlu taşıtlar vergisi, tek seferlik gayrimenkul vergisi, tek seferlik çevre temizlik vergisi gelecek” dedi.

Alkol ve tütünde ÖTV artacak, kesin”

Haziran sonuna kadar alkol ve tütünde ÖTV’nin mutlaka artacağını dile getiren Bingöl, “30 Haziran’a kadar artacak. Kesin” diye konuştu. Hangi önlem alınırsa alınsın yükü mutlaka yurttaşın çekeceğine işaret eden Bingöl, “Bütçe bozulurken şatafatlı iftarlar vermek, Ramazan’ın ruhuna ve mali duruma yakışmaz” değerlendirmesini yaptı.

3600’ü unutun”

Başta öğretmenler olmak üzere kamu çalışanları 3600 ek gösterge düzenlemesini beklerken Bingöl, “3600’ü unutun. Emekli ikramiyeleri de taksitle ödenebilir. Kesinlikle lojman kira bedelleri artırılacak. Vatandaşın sırtındaki yük artacak ama yükün altındakiler yine aynı kalacak. Bu yükü işçi, memur, emekli, ücretli, çiftçi sırtlayacak. Acı reçeteye hazır olun ek vergiler geliyor” dedi. Bu durumdan kurtulmak için yapılması gerekenleri de anlatan Bingöl, “Hukukun üstünlüğü, gerçek anlamda demokrasi, bağımsız yargı, ifade özgürlüğüne geçildiği an ekonomi düzelebilir. Yoksa bir düzelme mümkün değil” değerlendirmesini yaptı.