"2022 yılının ilk dört ayında en az 479 işçi hayatını kaybetti"

İSİG Meclisi Soma Katliamı'nın yıl dönümünde "2022 yılının ilk dört ayında en az 479 işçi hayatını kaybetti" başlıklı raporunu yayımladı.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 13 Mayıs 2022
  • 16:30

İşçi sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi Soma Katliamı’nın yıl dönümünde “2022 yılının ilk dört ayında en az 479 işçi hayatını kaybetti” başlıklı raporunu yayımladı.

Raporun girişinde şunlar ifade edildi:

EnerjiSA-Başkent Elektrik, İstanbul Finans Merkezi Şantiyesi, Pas South, Çay Üreticileri, Acarsoy Tekstil, İBB Ağaç A.Ş., Lila Kağıt, Asen Alüminyum, Bonfilet, Bahçelievler Medipol Hastanesi Şantiyesi, Sinbo, Murat Kablo, Koç Üniversitesi, Novares, TAB Gıda, Depar Grup Ayakkabı, AKS Otomotiv, Bormatek, Trendyol, Çibel, Hürriyet Gazetesi, İTÜ, Çiftçiler Ayakkabı, Ekomed, Etlik Şehir Hastanesi, Teztrans Depo, Gaziantepspor, Soma Termik Santrali, Ergman, Samsun Halı, Şişli Belediyesi, Türksat Metrobil, ASAT ve adını sayamadığımız işyerlerindeki mücadeleleri, direnişçi”

Ocak-Şubat-Mart-Nisan 2022 iş cinayetleri

2022 yılının ilk 4 ayına ilişkin iş cinayetleri üzerine raporda şu bilgiler verildi:

“1- Nisan ayı ile birlikte (havanın ısınması, sezonun başlaması) güvencesiz çalışmanın en yoğun olduğu inşaatlarda ve tarımdaki iş cinayetlerinde bir artış meydana geldi. Yaz sürecinde bu artışın devam edeceğini söyleyebiliriz. Diğer yandan özellikle metal, maden, enerji ve kimya başta olmak üzere sanayi işkollarında da iş cinayetleri oransal olarak artıyor. Bu durum geleneksel sendikal merkezlerin çekirdeğini oluşturan işkollarında da güvencesiz çalışma koşullarındaki derinleşmeye (üretim zorlaması, işsizlik baskısı) ve sendikal hareketin giderek etkisizleştiğine işaret ediyor.

2- İş cinayeti nedenlerinden biri olan servis/trafik kazalarında bir artış meydana geldi. Bu durumun bir ayağını tarım sektöründeki hareketlilik ve buna bağlı olarak özellikle traktör taşımacılığı oluşturuyor. Diğer yandan sanayi işkollarında da servis kazaları daha fazla gündeme geldi. Burada da uygun olmayan (eski, bakımsız vb.) minibüs ve otobüslerin kullanılmasına dikkat çekmek gerekiyor. Son olarak taşımacılık işkolunda ise şoförlerin uzun ve yorucu iş saatlerinde, yedek şoför olmadan, dinlenme-barınma-beslenme sorunları içinde çalışmaları iş cinayetleri sonucunu doğuruyor.

3- 2020 yılı Mart ayından itibaren çıkardığımız raporlarda “Covid-19 bir işçi sınıfı hastalığıdır” tespitini yapmıştık. 2021 yılının Temmuz ayından itibaren yaygın aşılamanın başlamasıyla hastalık, işçi sınıfı içinde daha çok yaşlı ve emekli işçilere daralan bir işçi sağlığı sorunu olmaya devam etmişti. Ancak iki yıl sonra ilk defa Nisan ayında Covid-19 nedenli bir işçi ölümü (aktif çalışan) tespit edemedik.

4- Sanayi işkollarında iş cinayetlerinin oransal olarak artışı ile birlikte ezilme, patlama, yanma, elektrik çarpması vb. ölüm nedenlerinde de gözle görülür bir yaygınlaşma mevcut. Bu noktada İstanbul, Kocaeli, İzmir, Manisa, Bursa, Ankara, Tekirdağ, Sakarya, Gaziantep gibi şehirlerde endüstriyel kazalar olarak adlandırılan iş cinayetlerini daha sık görebiliriz. Bu durum diğer yandan halk sağlığı için de önemli bir tehdit (Örneğin son Tuzla’daki patlama).

5- Genç işçi ölümleri özellikle moto kurye, metal-inşaat-tekstil işçileri arasında yoğun. Yine tarım ve inşaat işkolunda çocuk işçi ölümleri mevcut. Bu durum özellikle yaz aylarında daha da artıyor. Diğer yandan 30 yaş altı genç işçilerde örgütsüzlük had safhada. Bu noktada genç işçilere dönük özel bir örgütlenme seferberliğine girişmek gerekiyor.

6- İlk dört ayda 33 kadın işçi hayatını kaybetti. Kadın işçiler tarım, eğitim, ticaret, büro, metal, taşımacılık, sağlık, konaklama ve genel işler işkollarında çalışıyorlardı. Yaz aylarında tarım ve turizm işkolundaki mevsimsel hareketlenme ile birlikte kadın işçi ölümlerinde de bir artış olabilir. Kadın işçilere dair çalışmaların yoğunlaştırılması gerekiyor.

7- Türkiye’de her yıl 100 civarında göçmen-mülteci işçi hayatını kaybediyor. Tabi büyük bir çoğunluğu sigortasız çalışıyor, en az paraya ve en tehlikeli koşullarda. Bu çalışma koşulları birçok göçmen-mülteci ölümünün de hasır altı edilmesine yol açıyor. Ancak emek hareketinin bazı girişimleri olsa da alana dair çalışmalar çok sınırlı. Siyasal atmosferi de dikkate alınca göçmen-mülteci işçilere dair daha somut adımların atılması elzem.

8- Bu dört aylık süreçte 17 sendikalı işçi ölümü (yüzde 3,54) tespit edebildik. Elbette raporumuzun son kısmında isimlerine de yer verdiğimiz ölen işçi arkadaşlarımız içinde sendikalı sayısının fazla olduğunu biliyoruz. Ancak bu sendikal üyelik kağıt üzerinde kalıyor. Sendikaların bir kısmı üyelerinin iş cinayeti sonrası ölümünde herhangi bir açıklama yapmadığı için bir bilgiye ulaşmak zorlaşıyor...”

“2022 yılının ilk dört ayında (Ocak ayında 120, Şubat ayında 109, Mart ayında 121 ve Nisan ayında 129 olmak üzere) en az 479 işçi hayatını kaybetti” denilen raporda, iş cinayetlerinin istihdam biçimlerine göre dağılımı, iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı, iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı, iş cinayetlerinin cinsiyetlere göre dağılımı, iş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı aktarıldıktan sonra iş cinayetlerinde ölenlerin isimleri sıralandı.