Muğla’nın Menteşe ilçesinde üniversite öğrencisi Zeynep Şenpınar’ı öldüren Selim Ahmet Kemaloğlu’nun yargılanması başladı. Boksör Kemaloğlu hakkında ‘Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiyi canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor.
Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek dava öncesi Sınırsızlık Meydanı’nda Muğla Kadın Platformu’nun yaptığı açıklamaya Zeynep Şenpınar’ın ailesi, kadın örgütleri ve Muğla Baro Başkanı da katıldı.
Açıklamayı Muğla Kadın Platformu adına Leyla Kalın okudu. Duruşmanın takip edilmesi için çağrıda bulunan Kalın, devletin kadınların isyan etmesini kadınların öldürülmesinden daha büyük sorun olarak gördüğünü söyleyerek şunları ifade etti:
“Kamu personellerinin koruma tedbiri olan Zeynep için hiçbir tedbir uygulamayışı veya ifade odalarındaki 'bu şikâyetten bir şey çıkmaz' diyen ve kendini hakim savcı yerine koyan tavırları yaklaşık dört buçuk ay önce bir arkadaşımızın daha erkek şiddetiyle katledilmesine neden oldu.”
Zeynep'in şikâyetini kendince bazı haklı gerekçelerle geri çektiğini belirten Kalın, Zeynep'in öldürülmemesi için hiçbir koruyucu tedbiri uygulamadıklarını belirtti. Selim Ahmet Kemaloğlu Zeynep'i öldürdükten sonra sağlık personellerinin ve polisin müdahale etmesine engellerken sokakta sesini çıkaran biz kadınlara yöneltmekten hiç çekinmedikleri 'polise mukavemet' suçundan işlem yapılmadı, çünkü polisler şikâyetçi olmadı. Katilin cinsel saldırı ve kasten yaralama dahil çeşitli suçlardan sabıkalı olduğu ortaya çıktı” diye belirtti.
Dün yapmayı planladıkları davaya çağrı niteliğindeki basın açıklamanın İçişleri Bakanlığı'nın Genelgesi bahane edilerek ifade özgürlüğünün engellendiğini dile getiren Kalın, “Pınar Gültekin'in katledilmesiyle sık sık adı duyulan, Zeynep Şenpınar ile birlikte beş ayda 4 kadının katledildiği, Ocak 2019'dan bu yana 10 kadının katledildiği Muğla ilinde bir grup kadının adalet arayışı bu kadar kadının katledilmesinden daha büyük sorun görünüp biz kadınların sokağa çıkması engellendi. Bu durum tüm coğrafya ve Muğla ili için oldukça acı bir durum olmakla beraber hukuksuzdur. Yaptığınız tüm hukuksuzluklara rağmen bugün buradayız. Ve en yüksek sesimizle İstanbul Sözleşmesi bizim diyoruz” şeklinde belirtti.
Açıklamanın ardından kadınlar Muğla Adliyesi'ne yürüdü.