Tek adam rejiminde kadınları daha zor günler bekliyor

Sermayenin egemenliğinde tek adam rejiminin hakim olduğu “yeni Türkiye’de” kadınları bekleyen tablo sömürü, baskı ve eşitsizliğin daha da derinleşmesidir. Buna izin vermemek ve bu çarkı parçalamak ise işçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin ellerinde…

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 12 Ağustos 2018
  • 06:46

24 Haziran seçimlerinin ardından adım adım “yeni rejim” inşa edilirken, işçileri, emekçileri, kadınları zor günler bekliyor. “Türkiye AŞ”ye dönüştürülen rejimde, dinci gerici uygulamalar kesintisiz devam ediyor.

Geride kalan süreçte, sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda ucuz emek cennetine dönüştürülen Türkiye’de, emekçi kadınların çalışma koşulları daha da ağırlaşırken, kadına yönelik şiddet tırmanışa geçmiş, kadınlara yönelik baskı ve saldırılar artmış, yasalarda kadınları koruyan sınırlı hakların bile gasp edilmesine dönük adımlar atılmıştı.

Önümüzdeki sürecin çok daha zorlu geçmesi kaçınılmazdır. Ciddi bir ekonomik krizin kapıda olduğu bu tabloda, faturanın emekçilere kesilmesi için programlar hazırlanmaya başlandı bile. AKP iktidarının 100 günlük eylem programı da esasta bunları içeriyor. 24 Haziran seçim sürecinde emekçilerin gözlerini boyamaya dönük vaatler çoktan unutulmuş durumda. Nitekim 100 günlük eylem programında bu vaatlerin esamesi dahi okunmuyor. Bu durum kadınlara vadedilenler için de geçerli. Sadece bir cümle olarak ifade edilen “kadın istihdamını arttıracağız” söylemini ise, “kadın istihdamı gerekçesiyle sermayeye yeni kaynaklar aktaracağız” şeklinde okumak gerekiyor.

AKP iktidarının, sözde vaatler için hiçbir adım atmayacağından, tersinden bugüne kadar kazanılmış olan hakların gasp edileceğinden ve kadına yönelik kapsamlı saldırıların anbean devam edeceğinden hiçbir şüphe duymuyoruz. Atılacak adımlarda meşruluk yaratmak, kendi tabanını da bu temelde kutuplaştırmak konusunda mahir olan AKP iktidarı, şimdi de şiddete karşı kadınlar için kimi önlemleri içeren 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasası’nı hedef almış durumda.

Geçtiğimiz günlerde “Aile Platformu” adı altında, AKP’nin zihniyetiyle hareket eden bir grup bu yasanın kaldırılması talebiyle eylem gerçekleştirdi. Nafakalara itiraz eden, şiddet karşısında erkeklere uzaklaştırma kararına ve çocuğun velayetinin anneye verilmesine karşı çıkan grup, bu maddelerin “aileyi parçaladığını” iddia etti.

Uzun dönemdir iktidar yandaşları tarafından dile getirilen bu talepler, kamuoyu oluşturmaya dönük bir planın parçası olarak, fason bir platform tarafından eyleme taşındı.

Bu gericilerin karşı çıktığı, verilen mücadelelerin sonucu olarak kabul ettirilen 6284 sayılı yasa, şiddet karşısında kadınların korunması hükümlerini içeriyor. Yasada yakın koruma, çağrılı-uzaktan koruma, uzaklaştırma, ev ve adres değişikliği, kimlik gizlemek vb. farklı yöntemler yer buluyor. Ayrıca, yasada kadın ve çocukların boşanma sonrasında nafaka alma hakkı da bulunuyor.

İşte gericiler tüm bunların ortadan kaldırılmasını istiyorlar. Üstelik yasa bu hükümleri içermesine rağmen, iktidarın uygulamaları sonucu zaten pek çok yönüyle geçersiz kılındığı halde... Örneğin kadınların korunmasına yönelik olarak yasada yer alan hükümler, yargı ve polis tarafından gerekleri yerine getirilmediği için, kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin sayısında artışlar yaşanıyor. “İyi hal indirimi” gibi başka hükümlerle koruyucu düzenlemelerin altı boşaltılıyor. Keza, nafaka da çoğunlukla ödenmediği için borçlanma yaşanıyor ve nafaka ödeme yükümlülüğü olan erkekler bir süre sonra çıkan afla bu “yükten” de kurtuluyor. Çocuk bakım sorumluluğu da doğrudan kadının omuzları üzerine yıkılıyor.

Çocuk yaşta evliliklerin önünü açan, tecavüze uğrayan kişinin tecavüzcüsüyle evlenmesini içeren, çocuk istismarcılarına af getiren, şiddete karşı devlet korumasını belge sunma şartına bağlayan TBMM Boşanma Komisyonu raporunun ardından, uygulanmasında bin bir engel olan 6284 sayılı yasanın da gasp edilmesi hedefleniyor. Kadınlar sadece ekonomik ve toplumsal olarak değil, hukuki olarak da bir cendere içine hapsedilmek isteniyor.

Tüm bunlar, AKP iktidarının yaratmak istediği toplum modelinin temel köşe taşlarını oluşturuyor. Ucuz işgücü olarak güvencesiz işlerde çalışan ama “istihdamın parçası” olan, biat eden, en ufak hakka sahip olmayan kadınların boyun eğdiği “ılımlı İslam”a uyumlu erkek egemen sistem tahkim edilmek isteniyor.

Sermayenin egemenliğinde tek adam rejiminin hakim olduğu “yeni Türkiye’de” kadınları bekleyen tablo sömürü, baskı ve eşitsizliğin daha da derinleşmesidir. Buna izin vermemek ve bu çarkı parçalamak ise işçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin ellerinde…

İLİŞKİLİ HABERLER