AKP-MHP iktidarı kadınlara, işçilere, emekçilere, öğrencilere saldırmaya devam ediyor. Her gün işlenen kadın cinayetlerine ses çıkartmayan iktidar, önlemler almak yerine saldırılarını arttırıyor. Kadına yönelik ve aile içi şiddeti önlemek için 2014 yılında çıkarılan İstanbul Sözleşmesi tek adam yönetimi tarafında bir gecede feshedildi. Yasa mevcut haliyle uygulanmadığı halde bile ona tahammül edemediler.
İktidar kadınlar üzerinde hakimiyet kurmaya çalışıyor. Kaç çocuk doğuracağına karar veriyor, dayak yediğinde bile kocasının karşısında susması gerektiğine hükmediyor vs. Bu türden gerici söylemlerle kadının ikinci cins olmayı kabul etmesini istiyor.
Sokaklarda, işyerlerinde, evlerde kadınlara şiddet haberleri ile uyanıyoruz. Şort giyindiği için otobüste saldırıya uğrayan kadınları gördük. Yine iktidara bağlı Ensar Vakfı türünden dinci-geri kurumlarda küçük çocuklara taciz ve tecavüzlerin yaygınlaştığını gördük. Ve bu olaylar üzerine AKP’li bakanların “Bir kereden bir şey olmaz” gibi sözlerini duyduk. Hafızalarımıza kazınan böyle bir sürü olay var. Üstelik bu tür olayların araştırılması, faillere ve sorumlulara gerçek yaptırım uygulanması bir yana, iktidar tarafından pervasızca önü açılıyor.
Tek başına İstanbul Sözleşmesi yetmez ama hiç değilse kısmi bir güvence anlamına geliyordu. Mevcut yasanın feshedilmesini kabullenmeyen biz kadınlar Kadıköy meydanı doldurduk. Buna tahammül edemediler. Sudan bahanelerle eyleme engel olmaya çalıştılar. Sesimizi kısmaya çalıştılar. Ses cihazını içeriye alamayız diyen polislere, kadınlar olarak o barikatları yıkarak güçlü ve kararlı bir şekilde cevap verdik. Polis biber gazı ile azgınca saldırdı. Ben de dahil birçok kadın yaralandı. Polisler biz kadınları alana almamak için her şeyi yaptı ama bizler kararlı bir şekilde barikatları aşarak alana girdik.
Biz kadınlar mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. İşyerlerimizde, okulda, sokakta olacak, daha güçlü bir şekilde alanlara, meydanlara çıkacağız. Dinci faşist gericiliğe geçit vermeyeceğiz. Sesimizi kısamayacaklar! Hiçbir şekilde ikinci cins olmayı kabul etmeyeceğiz.
SML Etiket direnişçisi Seçil
***
AKP-Erdoğan yönetimi İstanbul Sözleşmesi’ni feshederek, kadınlara karşı ne kadar faşist bir zihniyet taşıdığını bir kez daha belli etti. Kadınların İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar kabul edilmesi için yaptıkları eylemde kadınlara uygulanan şiddet, baskı ve gözaltılardan bir kez daha belli oluyor ki AKP iktidarı kadınları hiçe sayıyor. AKP iktidarda olduğu dönemden beri her gün kadın cinayetleri yaşanıyor, yılda yüzlerce kadın öldürülüyor. İktidar kendisine bağlı katilleri ve sapıkları koruyor, onlara caydırıcı hiçbir güç uygulamıyor. Tarikatlarda yaşanan çocuk taciz ve tecavüzlerine sessiz kalıyor. Bunu fırsat bilen gericiler aynı suçu işlemeye, katliamlara devam ediyorlar.
Kadınların mücadelesinden ve örgütlülüğünden son derece korkuyorlar. Biz emekçi kadınlar yaşamın ve kavganın her alanında haklarımızı alana kadar meydanlarda olmaya devam edeceğiz. Kadınlar yaşamın her alanında ikinci sınıf ve ucuz işgücü olarak görülüyor ve fabrikalarda çalıştırılıyorlar. Kadınların sokakta sakız çiğnemesini ve hamile iken sokakta gezmesini bile eleştiren yobaz bir sistemle karşı karşıyayız. Ayrıca kadınların giydiği kıyafete bile karışan iktidarla karşı karşıyayız. Kadın katliamlarının sorumlusu iktidardır. İktidarın bu rahatlığı da her gün kadın katliamlarına taciz ve tecavüzlerine davetiye çıkarıyor.
Bizler iktidarın kadın düşmanlığına karşı haklarımız için direnmekten vazgeçmeyeceğiz. Ülkede onca sorun varken AKP yandaşları lüks hayat sürüyorlar. Kendi yandaşlarını koruyan iktidar mücadele eden herkese saldırıyor. Kendi yandaşlarını üniversitelere belediyelere kayyum atıyorlar. Dertleri bilinçsiz bir toplum yetiştirmek ve biat etmesini sağlamak.
Biz kadınlar her alanda kavgamızı büyütmeye devam edeceğiz. Kimseye boyun eğmeyeceğiz, kimsenin kölesi de olmayacağız.
Yaşasın onurlu mücadelemiz!
Kurtuluş yok tek başına! Ya hep beraber ya hiçbirimiz!
SML Etiket direnişçisi Derya