İzmir’de kardeşi Özcan Yaşar tarafından yıllardır psikolojik ve fiziksel şiddete uğradığını ifade eden Sibel Yaşar sosyal medyada Özcan Yaşar’ın tutuklanması için çağrıda bulundu. Sosyalist Kadın Hareketi üyesi olan Sibel Yaşar, kardeşinin yıllarca annesine ve kardeşlerine fiziksel, psikolojik şiddet uyguladığını söyledi. Güvende olmadıkları için farklı bir eve taşınmak zorunda kaldıklarını aktaran Yaşar, Özcan Yaşar’ın annelerini, kardeşlerini ve kendisini ölümle tehdit ettiğini belirtti.
Sibel Yaşar, emniyete şikayet ettikleri Özcan Yaşar’ın 2 gündür bulunamadığını belirterek sosyal medyada açık mektup yayınladı. Annesinin ve kardeşlerinin can güvenliği bulunmadığını belirten Yaşar’ın mektubu şu şekilde:
“Fotoğrafta gördüğünüz şahıs benim öz be öz kardeşim olur. Yaşattıklarından ötürü kardeş demek ne kadar doğru olur tartışılır diyerek ama ile söze başlayayım. Bu şahıs yıllarca bana, ablama, en büyük ablama, iki küçük kardeşlerime ve en önemlisi anneme sürekli fiziksel ya da psikolojik şiddette bulunmuştur. Ergenlik döneminde uyuşturucuya başlayıp başlama sebebini evin kız çocuklarının mini eteğine, askılı badisine bağlamıştır. Ben ve ablam ailemizin evini sırf Özcan’ın psikopatlıklarından kurtulmak için terk etmek zorunda kaldık. Yıllarca süren bu durumun ardından dün gece sabah 05.00 sularında dayımın arabasını bize “size pantolon giymek yakışıyor” dediği gerekçesiyle paramparça bir hale getirdi. Öğlen sularında ise dayımın çocuğunu (14) boğazından sıkarak bir şey yapmayacağım şu an bu bir uyarıydı. Hepinizi öldüreceğim dedi. Dün gece anneme elimde silahlar var bombalar var hepinizi öldüreceğim demiş ve annem aldırış etmemiş.
“Can güvenliğimiz tehlikede”
Bugün ise Özcan hepimizi ayrı ayrı arayıp tehdit ediyor. Annemin, çocukların ve kendimin can güvenliğinin tehlikede olduğunu düşünüyorum. Eve girmemesi için karakola dilekçe verdik fakat adım gibi eminim ki yakalansa dahi gece yarısı Özcan serbest bırakılacak ve o eve girecek. Ve annem o evde çocuklarla yalnız yaşıyor. Annemin ya da çocukların başına gelen herhangi bir şeyden resimdeki şahıs sorumludur.
“Ben de ölmek istemiyorum”
Dün gece tekrardan sesli mesajlarla tehdit etmiş, bugün annemi arayıp senin o S. Kızını öldüreceğim, o yaşamayacak diye tehdit etti. Bu yıl yaşanan “ölmek istemiyorum” sözünü tekrar hatırlatmakta fayda var diyerek ben de ölmek istemiyorum. Emniyet güçleri iki gündür bulamadığı şahsi, biz bir şey yapmış olsaydık adım gibi eminim ki direk bulacaktı. Beni ya da annemi ya da ablalarımı öldürdüğünde mi bu çocuk bulunacak. Bugün Hasanağa’dan evime kadar yürürken bile 500 defa arkama bakmak zorunda kaldım. Her an anneme ya da bir başkasına ya da bir başka kadına bir şey olacak korkusuyla yaşamak istemiyorum. Biliyorum ki biz kadınlar güçlüyüz. Özcan’a ve sözlerine bakmıyorum. Kendi gücümüze bakıyorum ve buradan bu iradeden güç alarak söylüyorum ki eğer öldürülürsem sorumlusu Özcan’dır. Biliyorum ki benim gibi durumları yasayan kadınlar bunun hesabını soracaktır. Bu yolda asla yalnız yürümeyeceğim.”