Narin Güran kaybolmasından 19 gün sonra vahşi bir şekilde katledilmiş olarak bulundu.
Kimler tarafından bu cinayetin işlendiği henüz netlik kazanmasa bile şunu söyleyebiliriz ki, Narin’in katledilmesi münferit bir olay değil. Narin kaçırılan, katledilen, cinsel istismara uğrayan binlerce çocuktan sadece biri.
Bu organize cinayetin asıl faili ise çocukları korumayan, “kutsal ailenin” korunması adına şiddete göz yuman, fetvalarla kadınları ve kız çocuklarını aşağılayan, çocuk istismarını her fırsatta aklamaya çalışan, cezasızlık politikaları ile şiddete davetiye çıkaran bu sömürü düzeninin kendisidir.
Son 22 yılda AKP iktidarının izlediği politikalarla bu karanlık tablo daha da derinleştirildi. Kadınların ve çocukların kazanılmış hakları tırpanlandı, tarikatler-cemaatler her bir köşeye yayıldı, iktidar eliyle çürüme ve yozlaşma daha da büyüdü.
Narin’in ceseti bulunana kadar geçen süreçte, dosyaya gizlilik kararı alınması, yayın yasağı, göstermelik olarak süren aramalar sadece katilleri gizlemeye ve delilleri karartmaya dönük adımlardı. AKP’li Galip Ensarioğlu’nun “dostlarımız” dediği aile fertlerine dönük açıklaması da bu suç ortaklığının açık bir itirafıdır.
Gün geçtikçe çürüyen bu düzende çocukların bir geleceği yok! Kadınlara, çocuklara ve doğadaki tüm canlılara yaşam hakkı tanımayan bu sömürü düzenini alaşağı etmediğimiz sürece çocuklarımızı korumamız, geleceğimizi kazanmamız mümkün değil!
Narin’e ve diğer katledilen çocuklara sözümüz, çocuklar için yaşanabilir bir dünyayı, eşit, özgür ve insanca bir yaşamı mutlaka kuracağız!
İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları