KESK Kadın Meclisi: Tecavüzcüyü değil çocukları koruyun!

KESK İstanbul Kadın Meclisi, çocuklara taciz ve tecavüzün devlet kurumları ve yasalar tarafından teşvik edildiğine dikkat çekerek “Tecavüzcüyü değil çocukları koruyun!” dedi.

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 21 Şubat 2018
  • 17:03

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Kadın Meclisi artan taciz, tecavüz ve istismara karşı Cağaloğlu'ndaki Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı.

“Taciz ve tecavüz, üretilen politikaların sonucudur”

Saat 16.30'da başlayan eylemde basın açıklamasını Haber Sen İstanbul 5 Nolu Şube Kadın Sekreteri Deniz Salmanlı okudu. Her gün en az iki kadının öldürüldüğü, son 10 yılda çocuklara taciz ve tecavüzün yüzde 700 arttığına dikkat çekilen açıklamada, her üç evlilikten birinin çocuk yaşta yapıldığı, trans cinayetlerinde Avrupa birincisi olunduğu belirtildi. Çocuğa taciz ve tecavüzün yüzde 75'inin aile içinde gerçekleştiği ifade edilen açıklamada, eğitimde Diyanet ve dini vakıflarla imzalanan protokollere, çocukların gerici yapılara teslim edilmesine dikkat çekildi. Aladağ'daki devlet yurdunun yıkılarak, gitmek zorunda bırakıldıkları tarikat yurdunda çıkan yangında çocukların ölmesine, onlarca çocuğun böylesi yurtlarda tecavüze uğramasına ilişkin şunlar söylendi: “Münferit olaylar olarak görmüyoruz! Kanıksamıyoruz! Normalleştirmiyoruz! Çünkü biliyoruz ki tüm bunlar üretilen politikaların sonucudur.”

“Eğitim sistemi de cinsel istismarı meşrulaştırıyor”

Açıklamanın devamında bu politikalara dair şunlara dikkat çekildi: “Okullarda, kamusal alanlarda kadın erkek ayrımı normalleştirilmeye çalışılmakta, 4+4+4 eğitim sistemi ile on binlerce kız çocuğu eğitim hakkından uzaklaştırılıp, adeta çocuk yaşta evliliklere, erkek çocuklar ise çocuk işçiliğe mahkum edilmektedir. Müftülüklere resmi nikah yetkisi verilmesi seküler yaşamın daraltılmasına ve çocuk evliliklerin kolaylaşmasına neden olmaktadır. Çocukların doğum nedeni ile gittikleri hastanelerde resmi makamlara bildirilmediğini, bu suçun özellikle küçük şehirlerde oldukça yaygın olduğunu biliyoruz.”

“Cezalarla sorumluluğu üzerinizden atamazsınız”

Tüm bunların yanında taciz ve tecavüzlerin ancak yüzde 5'inin ortaya çıktığına dikkat çekilen açıklamada, yargıya yansıyan olaylarda da defalarca adli tıp raporu istendiği ve ifade alındığı, çocuk ve kadınların adeta cezalandırıldığı belirtildi. “Yargıda iş yükünün azaltılması” gerekçesiyle arabuluculuk sistemi ile hapis cezası gerektiren hakaret, tehdit, şantaj, sarkıntılık, reşit olmayanla cinsel ilişki, cinsel taciz gibi suçların cezalarının indirilmesi, ertelenmesi, para cezasına çevrilmesi ile kadına, çocuğa yönelik şiddetin cezasız kaldığına dikkat çekildi.

OHAL’de kadın ve çocukların taciz, tecavüze uğramasının arttığı ve getirilen yayın yasaklarıyla, kadın/çocuk derneklerinin kapatılmasıyla önünün açıldığı ifade edilen açıklama şu ifadelerle sürdü: “Çocuklar değil tüm toplum ve kurumları susmaktadır taciz ve tecavüzler karşısında, kadın cinayetleri karşısında! Suçu bireyselleştirerek, kimyasal hadım, idam gibi insan haklarına aykırı cezalar ile kimse sorumluluğu üzerinden atamaz!”

Açıklama şu taleplerle son buldu: “Devleti kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve taciz, tecavüzlere karşı bütüncül, kapsayıcı acil tedbirler almaya; kadın ve çocuk koruma birimleri oluşturmaya, kadın ve çocuk bakanlığı kurmaya davet ediyoruz…

“Gerici müfredat yerine çağdaş, bilimsel, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinselliği içeren müfredat istiyoruz…

“Rehber öğretmenlerin sayısının artırılmasını istiyoruz...

“Çocuklara, 16 yaşında hakim izni ile 17 yaşında veli onayı ile evlenme izni veren Medeni Kanun düzenlemesinin kaldırılmasını istiyoruz...”

Açıklamanın ardından sonlanan eylemde “Devlet susma çocukları koru!”, “Tecavüzcüyü değil çocukları koruyun!”, “Çocuk gelin istemiyoruz!”, “Çocuk korkar sen korkma!”, “Tecavüzü aklama çocukları suçlama!” sloganları atıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul