"Gücümü kadın dayanışmasından alıyorum"

Açelya Şengül, yarın İstinaf Mahkemesi'nde görülecek duruşmaya çağrı yaptı ve ekledi: "Gücümü kadın dayanışmasından alıyorum"

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 06 Aralık 2020
  • 13:30

Kadın cinayetleri sürüyor. Katiller cesareti, iktidarın kadın düşmanı politikalarından ve erkek yargı sisteminden alıyor. Neredeyse her kadın katliamı davasında duymaya alışık olduğumuz kadını "suçlayan" savunmalar, verilen "haksız tahrik" ya da "iyi hal" indirimleriyle, kadın katliamı davaları ödül gibi cezalarla sona eriyor.

Bu davalardan biri de aynı iş yerinde çalıştığı Zeynel Akbaş tarafından evinin önünde katledilen Fatma Şengül'ün ölümüne ilişkin süren dava.

Zeynel Akbaş, Fatma'yı İstanbul'un Maltepe ilçesinde bulunan evinin önünde 30 Mart 2019 yılında katletti. Gözaltına alınan ve tutuklanan Akbaş'ın duruşması Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan Akbaş'ın davasında, 19 Aralık 2019'da görülen duruşmada karar çıktı.

Mahkemeden 'haksız tahrik indirimi'

Etha’dan Pınar Gayıp’ın haberine göre çelişkili ifadelerine rağmen, sığındığı "dengesizim, tansiyon hastasıyım, yoksa yapmazdım" sözlerine inanan mahkeme heyeti, "haksız tahrik" indirimi uygulayarak katil Akbaş'a, 18 yıl hapis verdi. Mahkeme heyetinin bu kararı vermesinde ki en büyük etkenlerden biri 4 görgü tanığından sadece birinin, "Fatma hanım belki hakaret etmiştir" demesi.

Fatma Şengül'ün ailesi karara itiraz etti. 7Aralık Pazartesi (yarın) günü İstanbul 1. Bölge Adliyesi'nde 10.30'da davanın duruşması görülecek.

Açelya Şengül: Gücümü kadın dayanışmasından alıyorum

Fatma Şengül'ün kızı Açelya Şengül, "Gücümü kadın dayanışmasından alıyorum" diyerek davayı sahiplenme çağrısı yaptı.

Mahkemenin verdiği karara tepki gösteren Açelya Şengül, "Mahkemede annemin öldürülmesine ilişkin 4 görgü tanığı dinlendi. Bunlardan üçü birebir olay olduğunda duyacak mesafede ama diyorlar ki, 'Fatma hanım evden çıktığı sırada katil Fatma hanıma yaklaşıyor, silah doğrultuyor. Fatma hanım sadece 'dur, yapma, sabah sabah ne işin var burada' diyor. Katil 3 el ateş ediyor.' Bir de taksi şoförü var tanık olarak dinlenen. Camları kapalı araçla, uzak mesafeden geçiyor ve diyor ki 'belki Fatma hanım hakaret etmiş olabilir. Adam niye öldürsün durduk yere' diyor. Bunun üzerinden indirim uyguluyorlar" dedi.

'Cinayetin tasarlayarak işlendiğine dair dosyada deliller var'

Katil Akbaş'ın ifadesindeki çelişkilere dikkat çeken Şengül, "İlk ifadesinde, 'ben silahı iki yıl önce Suriyeli birinden satın aldım. Daha sonra mahkemedeki ifadesinde, 'silah dört sene önce ölen babamdan bana miras kaldı' diyor. Avukatım da 'baban ne zaman öldü' diye sorduğunda, '1999 senesinde öldü' diye yanıtlıyor. 'Ben tansiyon hastasıyım o gün peynir almaya gittim, Fatma hanımı yolda gördüm' diyor. Ben tek tek marketlerin fotoğraflarını çektim. Katilin evinin orada tam altı market var. Peynir almak için bizim evimizin oraya gelmesine gerek yok. Dosyada krokiler de var. Dolayısıyla aradaki mesafeden dolayı bile peynir almaya bizim oraya gelmeyeceği belli. Bir diğer şey de insan peynir almaya silah ve 11 mermi ile mi gider? 11 yedek mermi varmış yanında" ifadelerini kullandı.

Annesiyle katledilmeden önceki akşam yaptıkları sohbeti hatırlatan Şengül, şöyle devam etti: "Zeynel Akbaş farklı bir lokalden annemin olduğu lokale geliyor. Katil üzerine düşen görevleri yapmadığı için onun iş yükününde üzerine kaldığını söylemişti annem. Ben de biraz daha dişini sıkmasını rica etmiştim. Annemin hakaret edebileceğini söylüyorlar ama annem küfür edebilen bir kadın değil."

'Annem silah sesinden korktuğu için düştü sanmıştım...'

Konuşmakta güçlük çeken Şengül, katliam anına dair ise ancak şunları söyleyebildi: "Annem sabah evden çıktı. Anneme doğru yaklaşıp iki kurşun sıkıyor, daha sonrasında annem yere düşüyor ve başına gidip öldüğünden emin olmak için iki kurşun daha sıkıyor. İlk iki kurşun sesini ve 'ahh' çığlığını duydum. Cama koştum, komşum 'annen düştü' diye bağırmıştı. Mart ayıydı ve hava sıcaktı çok net hatırlıyorum. Katilin üzerinde kalın bir mont, bir atkı ve kamufle için taktığı şapka vardı. Adam aşağı yürüyordu, komşum bağırınca bana doğru baktı. Komşuya silah doğrulttu. Ben ilk başta annem silah sesinden korktu ve bayıldı diye düşündüm. Yanına gittiğimde annem kanlar içindeydi, başı sağ tarafa çeviriliydi. Başını bana çevirdi ve o sırada son nefesini verdi."

Mahalleden sağ çıkmak için intihar süsü veriyor

Katilin daha sonra kendini koltuk altından vurduğuna dikkat çeken Şengül, "Kendini öldürebileceği bir yerden değil! Burada şunu düşünüyor bence, 'Fatma'yı öldüreceğim ama insanlar gelirse buradan sağ çıkamam, ancak kendimi yaralarsam çıkarım.' Kendini öldürmek isteyen koltuk altından değil kafasından vurur" dedi.

'Herkesi dayanışmaya çağırıyorum'

Tüm bu zorlu sürece kadın dayanışmasından aldığı güçle direndiğini kaydeden Şengül, İstinaf Mahkemesi'nden bekledikleri sonuç çıkmazsa Yargıtay'a başvuracağını belirtti. Şengül, şu çağrıyı yaptı: "Normalde İstinaf Mahkemesi her zaman duruşmayı görmeden karar veriyormuş. Ama bizim duruşmamız görülecek. O yüzden herkesi İstanbul 1. Bölge Adliyesi'nde 10.30'da ki duruşmamıza çağırıyorum. Çünkü ben kadın dayanışmasından güç alıyorum."